"Kürt sorunu ABD ile çözülemez"

TKP, Kürt sorununun çözümü konusunda "Barış, Kardeşlik ve Birlik Bildirgesi" yayımladı. Bildirgede Kürt sorununun ABD istekleri doğrultusunda çözülemeyeceği vurgulandı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.08.2009 - 07:28

Türkiye Komünist Partisi (TKP), Kürt sorununun çözümü konusunda "Barış, Kardeşlik ve Birlik Bildirgesi" yayımladı.

Bildirgenin başlangıç bölümünde, gelinen nokta, "Büyük bir fırsatın eşiğinde olduğumuz söyleniyor. İyi şeylerin yolda olduğu müjdeleniyor. Devlet reformlara hazır. Belki affa bile. Anadil kullanımında daha fazla adım atılacağı kesin gibi. Silahlara nasıl bir formül bulunacağını kimse bilmiyor henüz; ama Öcalan'ın Ağustos ortasında bir plan ortaya atması bekleniyor. Yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi konusunda DTP'nin, bölge belediyelerinin, sermayenin, AB'nin, ABD'nin, AKP'nin, Irak Kürt yönetiminin aynı görüşte oldukları biliniyor. TBMM'de bu yaklaşımın daha geniş bir taraftar kitlesiyle buluşması da şaşırtıcı olmayacak" sözleriyle özetlendikten sonra şu değerlendirme yapıldı:

"Bizler bu ortamın yaldızlarının kazınması gerektiğine eminiz. ABD'nin, AB'nin, Irak'ta işgalin işbirlikçisi Barzani'nin ve diğer tarafların mutabık oldukları bir gidişat kaygı ve soru uyandırmalıdır. Daha somut olarak da, bu sürecin hangi sorunları çözeceği, neleri daha da içinden çıkılmaz hale getireceği tartışılmalıdır. Kaygımız odur ki, ABD'nin bölgedeki hegemonya tasarımı, bize bir çözüm olarak yutturulmak isteniyor.

Kürtlerin nasıl, hangi haklara sahip olarak yaşayacakları bu büyük tarafların sorunu değildir. Onların masaya yatırdıkları Türkiye'dir. Emperyalizm dünya egemenliğini derinleştirirken eski dönemden kalma yapıları kesip biçip yeniden şekillendirmektedir. Türkiye'nin uzun bir süre önce anlamını yitirse bile hâlâ temel belgelerinde durmaya devam eden bağımsızlık, laiklik, cumhuriyet gibi tarihsel ilerleme öğeleri artık birer yük sayılmaktadır. Emperyalizmin biçimlendirdiği Ortadoğu'ya uygun bir Türkiye, karar yetkileri emperyalist merkezlere devredilmiş, toplumsal yaşamı cemaatlere teslim edilmiş, Osmanlı'ya öykünen bir Türkiye'dir."
 

"Eşitsizlik azalamak, derinleşir"

"Bu gidişten bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi değil, bütün emekçileri kucaklayan ortak yasal çerçevenin terk edilmesi, asgari ücret kavramının çöpe atılması, sigortasız, kayıtsız çalıştırmanın kurallaşması, bütün bunların yatırım teşviki adıyla yapılması çıkar. Piyasanın egemenliği perçinlendikçe eşitsizlikler azalmayacak, derinleşecektir" denilen açıklamada şu görüşlere de yer verildi:

"Bu gidiş farklı halkları din ile birleştirmek iddiasındadır. Toplumsal, siyasal yapının şekillenmesinde dine görev vermek demek, insanların kader karşısında çaresiz ilan edilmesi, tevekkül göstermeleri, tarikat ve cemaat hiyerarşilerinin insanların elini, kolunu, aklını bağlaması demektir.

Biz bütün kökenlerden, kültürlerden ve dillerden insanlarımızın eşit, özgür, adil bir iradi birlikteliği yeniden kurmalarının, cumhuriyetimizin bu içerikle yeniden tanımlanmasının dışında bir gelişmeye asla alkış tutmayacağız. Bugün müjdesi verilen gelişme, insanlarımızı kaynaştırmayıp ayrıştırmakta, yeni ve daha derin çatışmalara çanak tutmaktadır.

Tehlikelerin gerçekleşmesini önleyebiliriz. Bunun yolu, bir süre önceye kadar var olan durumu korumaya çalışarak değil, yeni bir cumhuriyeti tartışmaya başlayarak döşenecektir. Türkiyeli çözüm istiyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler