Umut davasında karar

Cumhuriyet yazarları Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok’un öldürülmesi olaylarını kapsayan “Umut” operasyonuna ilişkin davada karar açıklandı. Dava kapsamında yargılanan 3 sanık yasadışı silahlı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu adlı örgütü kurma ve yönetmek suçundan 12,5 yıl, 5 sanık ise bu örgütün üyesi olmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Uğur Mumcu’ya ait aracın enkazının mirasçılarına iadesine karar verdi. Böylece, Umut davası tamamen sona erdi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, sanıklardan sadece Recep Aydın katıldı. Mahkeme, sanıklardan Mehmet Ali Tekin’in avukatının davayı uzatmak için verdiği mazeret dilekçesini kabul etmedi. Savcı Mehmet Özgür, daha önceki esas hakkındaki müalasını tekrar ettiğini kaydetti. Esas hakkındaki savunması sorularan Recep Aydın, “Yargıtay’ın bozma ilamı usul yönündedir. Bu karar öncesinde hakkımda beraat kararı verilmiştir. Şuanda değişen hiçbir şey yoktur. Yeniden önceki karar doğrultusunda beraatime karar verilmesini talep ediyorum” dedi. Yargılamanın bitirileceğini bildiren mahkeme heyeti, sanık Aydın’a son sözünü sordu. Aydın da “Beraatimi istiyorum” dedi.

Sabah görülen duruşmanın ardından mahkeme heyeti, öğlen saatlerinde kararı açıkladı. Buna göre sanıklar Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, silahlı suç örgütü kurma ve bu örgütü yönetme eyleminden dolayı önce 10 yıl hapis cezası verildi. Sanıkların eylemlerinin Terörle Mücadele Yasası kapsamında kaldığı gerekçesiyle cezayı yarı oranında arttırarak 15 yıla çıkartan mahkeme, “iyi hal indirimi” uygulayarak cezayı 12,6 yıla düşürdü.

Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın ise silahlı suç örgütüne üye olmak eyleminden 5 yıl hapis cezası verdi. Cezayı önce 7,5 yıla çıkartan mahkeme, daha sonra iyi hal gerekçesiyle bunu 6,3 aya indirdi. Mahkeme, sanıklar hakkında verilen cezaların infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verdi. Sanıklar Muzaffer Dağdeviren hakkındaki dava ise ölüm nedeniyle düşürüldü.
Mahkeme, Uğur Mumcu’ya ait 06 YR 245 plakalı aracın enkazının maktülün mirasçılarına da iadesine karar verdi.

“Umut davası”nın başlangıcı, 17 Ocak 2000 tarihinde Beykoz’da Hizbullah’a yapılan operasyona dayanıyor. Hizbullah lideri Hüseyin Velidedeoğlu’nun ölü olarak ele geçirildiği Beykoz’daki hücre evinde yapılan aramalarda elde edilen disketlerin çözümünde başta Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri olmak üzere toplam 22 faili meçhul cinayetlerine ilişkin delilere rastlandı.

Recep Aydın hakkında hazırlanan 28 Mart 2005 tarihli iddianamede, Umut operasyonu şöyle anlatıldı:

“Yasadışı Hizbullah İlim Gubu’na yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonlarda örgütün lideri Hüseyin Velidedeoğlu 17 Ocak 2001 tarihinde ölü olarak ele geçirilmiş, kaldığı hücre evinde örgüte ait CD ve disketler ele geçirilmiştir. Bulunan CD ve disketlerin çözümünde Tevhid adı altında bir oluşum ortaya çıkarılmış ve soruşturmada Hasan Kılıç, Yusuf Karakuş, Avukat Şeref Dursun, Abdulhamit Çelik, Mehmet Dağdeviren, Talip Özçelik, Fatih Aydın, Mehmet Şahin yakalanarak, 7 Mayıs 2000 tarihinde haklarında soruşturma başlatılmıştır. Başsavcılığımızın yapılan soruşturma sonucunda 11 Temmuz 2000 tarihli iddianamesiyle haklarında yasadıış Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu adlı örgüte üye olmak ve örgütün macı doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak suçundan haklarında Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde kamu davası çılmıştır. Soruşturma sırasında örgütün üyesi olduğu belirlenen Tekin kod adlı Ferhan Özmen yakalanmış, bu sanığın beyanları doğrultusunda diğer sanıklar Necdet Yüksel, Oğuz Demir ve Rüştü Aytufan’ın örgüt içerisindeki kanum ve faaliyetleri ile ilgili bilgilere ulaşılmıştır.”