Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Oynatmaya Az Kalınca
TÜBİTAK, ülkemizin en önemli bilim kuruluşudur. Ürettiği “Göktürk2” uydusu yakında uzaya fırlatılacaktır. Böylesine bilgili, donanımlı uzmanları vardır yani... Fakat nedense Odatv’deki üç “kıçı kırık” bilgisayarda bulunan üç dosya hakkında “kesin” bir sonuca varamıyorlar. Üç bilgisayara yapılan saldırı yüzünden onlarca insan tutukluyken ancak yedi ayda tamamlanabilen ilk incelemeden sonra, “hedef bilgisayarlar üzerinde sosyal mühendislik çalışması yapıldığı”, dava konusu “dosyaların” sanıklar tarafından oluşturulmadığını, açılmadığını, değiştirilmediğinı belirtiyorlar.
\nFakat “kesin” sonuç bekleyen mahkeme, bir rapor daha istiyor. Rapor geliyor. Sanıklardan Soner Yalçın’ın avukatı Hüseyin Ersöz, “Dosya kapsamında 3 kişi tutuklu ve şüphesiz ki onların durumunu çok yakından ilgilendiriyor bu rapor. Raporun, mahkemenin kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırdığını düşünüyorum. Çünkü mahkeme söz konusu dokümanların bu bilgisayarlara nasıl gönderildiği konusunu merak ediyordu ve bunu bana anlatın diyordu bilirkişilere. Şimdi bu dokümanların kesinlikle bu bilgisayarlarda oluşturulmadığı ve değiştirilmediğini TÜBİTAK bilirkişileri artık netleştirmiş oldu” diyor.
\n***
\nNe var ki bu derin bilgili uzmanlar yine de mahkemenin kafasını karıştırmaktan kendilerini alamıyorlar. Hiçbir suç unsuru olmayan, iddianamede de yer almayan ve Odatv’de zaten yayınlanmış olan haberlerin dosyalarından söz edip bunların CD/DVD ve USB aracılığıyla bilgisayarlar arasında taşınmış olabileceğini belirtiyorlar.
\nİlle de açık bir kapı bırakacaklar ya, “Bunlar bu dosyaları dışarıda bir yerlerde, başka bilgisayarlarda hazırlayıp Odatv’dekilere aktarmış olabilirler” demeye getiriyorlar. Saydam, anlaşılabilir bir dil kullanmaktan, kesin bir yargıya varmaktan kaçınıyorlar.
\nBir siyasal davada bilirkişilik yapmak uzaya uydu göndermekten zor!
\nE, onlar da insan sonuçta, onlar da bu korku imparatorluğunun tebaası. Çoluk çocuk, ev araba, maaş, ödenek mödenek...
\nAllah korusun halleri yani...
\n***
\nSilivri’de görülen KCK davası ise bir başka komedi; sanıklar iki gün önceki duruşmada söz isteyip açlık grevleriyle ilgili konuşmak istiyorlar. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, “Hayır!” diyor, söz vermiyor. Verirsin, vermezsin... Sanıklar duruşma salonunu boşaltıyorlar, izleyiciler sanıkları alkışlayınca onlar da dışarı çıkartılıyor. Bu durumları protesto eden avukatlar da salondan çıkıyorlar, avukatları gazeteciler izliyor...
\nİddianame duruşma salonunun boş duvarlarına okunuyor.
\nİnsan, bir gün olur da o duvarlar konuşmaya başlarsa diye düşünmeden edemiyor. Oynatmaya az kalınca insanın aklına böyle tuhaf şeyler geliyor işte.
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!