Hikmet Çetinkaya

Atatürk'ü Sömürenler...

11 Kasım 2012 Pazar

\n

Hava soğuk, üstelik yağmur atıştırıyor...

\n

Dolmabahçede uzun bir kuyruk... Ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri olan kadınlar, çocuklar, erkekler...

\n

Genç ve yaşlı.

\n

Sabahın yedisinde gelmişler Mustafa Kemal için...

\n

Dolmabahçe Sarayında o Boğaza bakan ve son nefesini verdiği odasını görmek için.

\n

Hava kabarıyor birden, ikiye bölüyor duvarı bulutlar.

\n

Yaşamın yere düşen bir çiçeği, küçük bir kız çocuğunun elindeki o kırmızı karanfil, Boğazdan geçen bir gemi...

\n

Sanki uzun bir yolculuğa çıkmış gibiyim.

\n

Şişlide aynı görüntüyle karşılaşırım, Kadıköyde o insan zinciriyle.

\n

Türkiyeyi bağımsızlığa kavuşturan, Aydınlanma devriminin yolunu açan, aldığı kararlardan geri dönmeyen Mustafa Kemali özlüyorum.

\n

Zindanlardaki açlık grevleri, eli kanlı PKKlilerin Silivride tanık olarak dinlenmesi, 1993te Bingölde 33 askerin kurşuna dizilerek şehit edilmesi...

\n

Bu kıyımdan canını kurtaran gazi Osman Portalın şu sözleri:

\n

Kurşuna dizme emrini Şemdin Sakık vermişti...

\n

Korumasız, sivil giysiler içinde Mehmetler.

\n

Aracı kullanan şoförün telsizle sık sık konuşması.

\n

***

\n

Acıyı acımasızlığı, sevgiyi sevgisizliği, dostluğu düşmanlığı bir arada yaşayan bir toplum yarattık...

\n

Ülkeyi yönetenler hiçbir zaman olayı tüm çıplaklığıyla anlatmadılar halka.

\n

Gizlediler...

\n

Bir otobüse bindirilen 54 sivil giyimli Mehmet’in 33ü şehit düştü, 18i kaçırıldı 1993 yılında.

\n

Vur emrini veren cani 15 yıldır içeride... Onu yakalayanlar ve Türkiyeye getirenler de Silivride yargılanıyor, kimileri hüküm giyiyor.

\n

Ben, dün sabah böylesine karmakarışık duygular içinde Dolmabahçeden çıkıp gazeteye gelirken, Şişlide binlerce kişi yağmura karşın yürüyorlardı ellerinde Türk bayraklarıyla.

\n

Mustafa Kemal topluma kul değil birey olmayı öğretmişti.

\n

Çağdaş bir eğitim sistemi armağan etmişti...

\n

İslama değil yobazlara, gericilere, Cumhuriyet düşmanlarına, çetelere, soygunculara karşı tavır almış, ülkemizi gençlere emanetetmişti.

\n

Mustafa Kemal, siyasetçiler ve darbeciler tarafından hep sömürülmüştür.

\n

Atatürk siyasal bir simge değil, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin sesidir.

\n

Şu sözler ise bunun kanıtıdır:

\n

Ben size manevi miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.

\n

***

\n

Bilim ve akıl çağdaş bir eğitim sistemiyle, üniversite özerkliğiyle, düşünceyi ifade özgürlüğünün yaşama geçmesiyle gerçekleşir; 65 bin gizli-açık Kuran kursuyla, tarikatçı örgütlenmelerle değil.

\n

Gökdelenler dikerek, son model arabalarla gezerek, otobanlar yaparak, her öğrenciye, okula bilgisayar vererek değil.

\n

Demokrasiyi ve özgürlükleri geliştirerek yapılır bu işler...

\n

O gökdelenler, yedi yıldızlı oteller, bilgisayar, telefon, otobanlar petrol zengini Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde var ama kadın, yanında erkek olmadan bakkala bile gidemiyor.

\n

Atatürkü anlayabilmek, onun nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu genç kuşaklara anlatabilmek için, akıl ve bilgi gerekir.

\n

Kuru kuruya Atatürkçülük olmaz...

\n

Burada acı olan, herkesin kendisinin bir Atatürkü olmasıdır.

\n

Eli kanlı çeteler, darbeciler, faili meçhul cinayetleri işleyenler, Balgat katliamını yapanlar, Doğan Özü öldürenler de sözde Atatürkçü!

\n

Kenan Evren de Asmayalım da besleyelim mideyip 17 yaşındaki Erdal Ereni idam ettirirken, dağlara taşlara Atatürk heykeli, büstü yaptırıyordu.

\n

Kıyımlar, faili meçhuller hep sözde Atatürkçülük adına yapıldı bu ülkede.

\n

***

\n

Yağmurlu bir İstanbul yine...

\n

Hava soğuk.

\n

İnsanlar Atalarını anıyor...

\n

Siirtte askeri helikopterimiz düştü, 17 şehit... Mısırda şeriat eylemi... Ardahanda açlık grevlerini destekleyen 14 öğrenciye tutuklama...

\n

Ben de düşünceler ormanındayım!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları