Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Milliyet Operasyonu Ve AKP'de Fiyaskolar...

05 Kasım 2012 Pazartesi

Beşiktaşımızı mali çöküşe sürükleyen tüpçü Demirören, kapağı Futbol Federasyonu başkanlık koltuğuna atmasının ardından Aydın Doğandan aldığı Milliyeti kendine kalkan yaparken haşmetmeaplarının hizmetine de sundu. Ama satın almanın üstünden geçen bir yılda Milliyetten yeterince memnuniyet sağlanamamış olacak ki, operasyon üstüne operasyon yaşanıyor gazetede. Demirörenin gönlünce eğip bükemediği genel yayın müdürü Tayfun Devecioğlu gönderildi ve yerine, AKP iktidarıyla gül gibi geçinen, TRTnin Fehmi Koru ile birlikte program yaptırdığı (sol gösterip sağ vurmakla bilinen) Derya Sazak getirildi gazetenin başına. Aslında CNN Türkte Ayşenur Arslanın programına hükümet komiseri olarak atanan Arif Beki idi Milliyetin başına getirilmek istenen isim ama, çok kör parmağım gözüne olacağı, Milliyet bünyesi kolay kabul etmeyeceği için, bu hamleden vazgeçilip içeriden bir operatör araştırıldı ve Derya Sazaka yönelindi.

\n

Can Dündar, dostu Derya Sazak için 14 Ekimde şöyle yazıyordu: Kelle avcılığının yaygınlaştığı, hakkıyla gazetecilik yapmanın zorlaştığı, basıncın yoğunlaştığı bir iklimde kaptan köşküne oturuyor Derya... Hakkıdır. Ve eminim hakkıyla yapacaktır…” Canı mahcup etmedi(!) Deryaİlk elde, medyanın en iyi profesyonellerinden, Milliyetin yönetmen yardımcısı Atilla Günerin ve medyanın kalburüstü yazarlarından Metin Münirin kellesi gitti. Diplomasi yazarı, deneyimli gazeteci Semih İdiz de tensikatlardan nasibini aldı ve -şimdilik- birkaç editör ve muhabir daha Bunlar, geride kalanlara gözdağı Devamı gelebilir.

\n

***

\n

Milliyetten ilk posta tensikatların açıklandığı 1 Kasım günü, Prof. Dr. Nur Vergin Milliyette konuk yazardı ve şöyle yazıyordu Dışişleri Bakanı Davutoğlu için: Türkiyenin vizyon sahibi bir Dışişleri Bakanı var. Zürih ve Londra anlaşmalarının mimarı Fatin R. Zorludan sonra Cumhuriyet döneminin en yetkin ve azimli dış politika yapımcısı. Aynı zamanda da bir düşünür, komşularla 0 sorunpolitikasının geniş ufuklu teorisyeni. Uluslararası ilişkilerde hüküm süren geleneksel devlet mantığı ve reelpolitik kavramından daha ziyade etik kaygıları ön planda tutan bir devlet adamı. Kantın vaz ettiği ebedi barışfikrini benimseyen bir entelektüel. Ve daha neler neler

\n

Bir bilim insanına yakışmayacak, bu vıcık vıcık yazıya Derya Sazak, Abdi İpekçiden miras Düşünenlerin Düşünceleri köşesinde yer verirken, eminim Abdi Beyin de kemikleri sızlamıştır. Ama, maalesef Milliyetin getirilmek istendiği yeni kıvam bu artık. Nur Vergine yazdırılan bu güzelleme, elbette Metin Münire, Semih İdize yazdırılamadı, yazdırılamazdı. Örneğin, bakın ne yazmıştı Metin Münir 16 Ağustosta: Deneyimli bir diplomatın sözleri ile Saflık, romantizm, bilgisizlik, danışmama ve katiyen ders almamak Davutoğlunun temel özellikleridir.” Ve 17 Ağustostaki yazısının bitiş cümlesi: Davutoğlu gitmez veya aklını başına toplamazsa Erdoğanın da Türkiyenin de başına büyük dert açacak. Göreceksiniz.” RTE ve adamları bu satırları hazmedemiyor, ellerindeki onca medya yığınağına rağmen ana akım medyadaki tek tük eleştirilere bile tahammül edemiyor, anında tensikata zorluyor, kukla yönetimlere medyanın teslimini istiyorlar.

\n

***

\n

AKP rejimi hızla zaviye kaybediyor, inişte. Birçok cephede bozgun yaşanıyor. Kürt sorununda ısrarla izlenen güvenlikçi politika fiyaskoyla sonuçlandı, açlık grevleri kâbusu oldu rejimin. Suriye, başlı başına bir fiyasko. ABD, bölgesel güçrolüne talip RTEnin yüzüne gözüne bulaştırdığı Suriye siyasetinden memnun değil, şaşkın ve sahneden indirdi, oyuncağını elinden aldı AKP rejiminin. CIA Başkanının Ankara ziyaretinin ardından Esad karşıtlarının merkezi Ayaydın Kampından Katara, Dohaya taşındı. Böylece RTE-Davutoğlu ikilisi de başarısız ilan edilmiş oldu. Bu, Ortadoğuda müthiş bir karizma çiziği ve itibarsızlık aslında. Suriyedeki işgüzarlık, Suriye Kürt özerk bölgesini doğurdu ve AKP rejiminin nur gibi bir sorunu daha oldu.

\n

Cumhuriyet düşmanlığı kitleleri daha çok sokağa döküyor. Tek adamlık ihtirası, iktidarı içeriden karpuz gibi ikiye bölüyor, Çankaya ile gerilim, kendi ifadeleriyle çift başlılık, önemli gerilimlere gebe. Ekonomide yüzde 9 büyümeden yüzde 2lere gerileme ile sert düşüşler yaşanıyor ve gelecek kaygısı her kesimde artıyor. Bütün bunların üstüne RTE, ancak ölüm cezasını akıl edebiliyor. Dış kamuoyu, AB, AKPnin gerçek yüzünü geç de olsa fark ettiler.

\n

Bu baş aşağı gidiş karşısında saldırganlığı artacak iktidarı bundan böyle medya üstünde daha çok terör estirir halde göreceğiz. Sinerek, Deryalaşarakkarşı konamaz bu baskılara. Direnmek, mağdurlarla dayanışmak bütün namuslu medya erbabının görevi olmalıdır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları