Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kimlik Çatışmaları Yaşanırken...

05 Kasım 2012 Pazartesi

Ölümcül Kimlikler Amin Maloufun önemli yapıtıdır.

\n

Farklı kimlikler arasındaki çatışmanınölümcül niteliğinianlatır bu yapıtında yazar. (Ölümcül Kimlikler-Amin Malouf, YK Yayınları.)

\n

Türkiye için en büyük tehlike ayrışmış kimliklerin çatışmasıdır ve ülke bu tehlikeye sürüklenmektedir.

\n

Atatürk Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi, laik birey-laik toplumkimliğine dayanıyordu.

\n

Uygar, bağımsız kişilikli, akılcı, demokratik toplumun özelliği budur.

\n

Bu kimlik ayrımcı değil, birleştiricidir. Çünkü laik insanakılcı bir eksenle hareket eder ve ayrımları insan değerlerinin ölçütü yapmaz.

\n

Bu laik birey-laik toplumkimliği eşitlikçi, dürüst, çalışkan, yapıcı, dayanışmacı bir ortak hayatı amaçlar.

\n

Atatürk döneminin çok da iyi tanımlanmamış yolu ve yöntemi buydu.

\n

Çok partili dönemde ise dönemin lider kadroları bunları çok iyi bildikleri halde kitlelerden oy alma yolu olarak dinsel ve etnik kimliklereyaslanmayı seçtiler.

\n

Dönemin muhalefet partileri (başta Celal Bayar-Adnan Menderesin Demokrat Partisi) dindar birey-dinsel toplum kimliklerini yenileyerek iktidara geldiler. Sonra da bu yol iktidara gelmenin kolay yolu oldu.

\n

AKP de bu yolla iktidara geldi ve iktidarını sürdürüyor.

\n

Ülkenin durumu bugünlerde nereye geldi?

\n

***

\n

Bugün, laik birey-laik toplumkimliği her yolla eleştiriliyor, suçlanıyor, ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.

\n

Suçlama dindarlık-dinsizliküzerinden yapılıyor, kamu hizmetleri, eğitim kurumları gibi her alana dindar kişi-dinsel toplumkimliği yerleştirilmeye çalışılıyor.

\n

Dinler, yapıları gereği ayrımcıdır.

\n

İslam dini ile Hıristiyanlık ve Musevilik birbirinden ayrıdır. Birlikte yaşamaları egemen din mensuplarının anlayışı ile sınırlıdır.

\n

En büyük çatışmalar, aynı dinin ayrı mezhepleri arasında yaşanır.

\n

İslam dininde Sünni-Şii çatışmaları, Irakta en kanlı biçimlerde yaşanıyor. Türkiyede Sünni-Alevi çatışmasının nelere yol açtığını yaşayarak gördük.

\n

Hıristiyanlık tarihinde Katolik-Protestan çatışması son yıllara kadar sürüp gidiyor. Katolik-Ortodoks karşıtlığı Bizansın yıkımında büyük rol oynamıştır.

\n

Museviler, kendilerini seçilmişlersayar ve öteki dinlerden ayırırlar.

\n

Dinsel kimliklerin ayrımcılığı kaçınılmazdır.

\n

Türkiye bugün bu karmaşaya sürükleniyor.

\n

Bu çok tehlikeli karşıtlığın henüz ayrımına varılmıyor.

\n

Etnik köken ayrımcılığı da artık açıkça ortada.

\n

***

\n

Bugün Kürt sorunudiye bilinen sorun özünde etnik kimlik sorunudur ve böyle olduğu için de kaçınılmaz olarak ayrımcıdır.

\n

Ayrı dil, ayrı yerel yönetim yetkileri, ayrı güvenlik gücü, ayrı eğitim konularının tümü de etnik kimlikayrımcılığının örgütlenmesidir ve asıl hedefi de özerk Kürdistandır.

\n

Anayasa çalışmalarındaki zorlamalar da bu amaca yöneliktir.

\n

AKP iktidarı ise etnik ayrımcılığıdin çatısı altında birleştirme hedefini gütmektedir, ki dinsel kimlik başka bir eksende ayrımcıdır.

\n

Türkiye AKP iktidarında bölünme yolundadır ve çözüm diye gösterilen yollarda birleştiricilik yoktur.

\n

Birleştiricilik nerede?

\n

***

\n

Ülkenin birleştirici yolu ulus olma bütünlüğüdür.

\n

Bir ülkenin tek anadili olur, o da Türkiyede Türkçedir.

\n

Bir ülkede iki anadili olmaz. Olursa o ülke bölünmüştür.

\n

Bir ülkede tek din olmaz. Tek mezhep olmaz. Bir ülkede her din olur, her mezhep olur, inanmayanlar da inananlar gibi ülkenin eşit yurttaşıdır.

\n

O zaman ülke uygar bir ülke olur.

\n

O zaman ülke demokratik bir ülke olur.

\n

Birleştiricilik laiklikle olur.

\n

Laik birey, her dinden, her mezhepten insana saygılıdır. Hiç birine inanmayan insana da aynı derecede saygılıdır.

\n

Laik toplum her dinden, her ırktan, her renkten herkese eşit mesafede saygı duyar, ortak yaşamını paylaşır.

\n

Atatürkün yapmaya çalıştığı buydu.

\n

Ona karşı olmak insanlığın evrensel doğrularını ortadan kaldırmaz.

\n

Sadece Atatürkü unutturmaya çalışanları uygar insan-uygar toplum düzeyinden ilkel kabile düzeyine indirir.

\n

Türkiye hangi düzeye mi gelmektedir?

\n

İşte onu toplumun gidişine bakarak, ülkenin durumuna bakarak siz yanıtlayacaksınız.

\n

Söz de sizindir, karar da sizindir, gelecek de sizindir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları