Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye'de Gazeteciliğin Sefaleti
“İşte” dedim kendi kendime; “Türkiye’de gazeteciliğin geldiği sefil noktayı bundan iyi özetleyen bir yazı olamaz!”\n
\nBanu Güven… soyadındaki “Güven” gibi Türk medyasının yetiştirdiği en güvenilir, en sağlam, en profesyonel kadın gazetecilerden biri… \n
\nNuray Mert, güçlü ve etkili bir yazar… \n
\nBu iki kadın meslektaşımız, bir yılı aşkın süredir işsizdi. \n
\n“Birgün”de yeniden yazmaya başlayacakları söylenen iki ismin “dönüşü” ile ilgili olarak medya sitelerinde çıkan haberler üzerine, Taraf’tan bir köşe yazarı tek kelimeyle “iğrenç” bir yazı döşendi… \n
\n“Murtazalar geri dönüyormuş gazino sahnelerine” diyen Taraf köşecisi; “Adını saymak vakit kaybı olacak bir çuval işsiz bakkal ulusalcı tartar, yeniden recycling yönetimiyle toplum hayatımıza kazandırılıyor” demekteydi. \n
\nBu aşağılık yazının çıktığı gün, medyamız tam da Gazetecileri Koruma Örgütü’nün (CPJ) raporu ile yankılanıyordu. \n
\nRapora göre:\n
\n- Baskıcılıkta Türkiye dünya rekoru kırmakta; gazeteciler “yakın tarihin dünya çapındaki en büyük saldırısına” maruz kalmaktaydı.\n
\n- Demir parmaklıklar ardında hapis yatan gazeteci sayısı; İran (52), Eritre (28), Çin (42), Burma (14) gibi en katı, en acımasız baskı rejimlerini geride bırakmaktaydı.\n
\n- Eleştirel yazı kaleme alan gazeteciler “itibarsızlaştırma”dan, işlerini yitrimeye dek uzanan bir dehşet dengesinde her çeşit saldırının örneğini yaşamaktaydı… \n
\nTaşlar bağlanıp itler \t\tsalındığında\n
\nTam bu karanlık tablonun önümüze serildiği gün; Türk liberallerinin mabedi sayılan gazetede, CPJ’nin yukarıda sıraladığı dinamiklerle işini yitiren iki yazarın dönüşü; “çöplerin geri dönüşümü” için kullanılan “recycling” tabiri ile tanımlanıyordu. \n
\nTerbiyesizliğin vardığı noktaya bakın! \n
\nYazıyı okurken ilk tepkim, “Acaba doğru mu görüyorum? Okuduklarım doğru mu?” diye düşünmek oldu. \n
\nArdından “Tabii ya. Taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamda” olacağı budur dedim… \n
\nSon birkaç yılda medya önce Banu Güven, Nuray Mert kalibresinde isimlerden temizlenmiş; sonra gazetecilikte kimin “çöp”, kimin “çöp” olmadığını belirlemek bu hadsizlere kalmıştı… \n
\nBöylece Taraf’ın yazısı; CPJ raporuna giren ifadeyle “krizdeki Türk basınının”, en somuta indirgenmiş örneği olmuştu. \n
\nStandartları dünya standartlarının bu denli altına düşmüş bir medyayla yaşamasak, bu boyutlarda bir “densizlik” bunca büyük rahatlıkla yapılamaz. Böylesi bir yazı; öncelikle gazetenin kendi standartlarının filtresinden geçmekte zorlanır. Geçerse de basın camiasından ivedilikle gereken tepkiyi alır. Birileri sonuçta çıkar özür diler, özür dilemek mecburiyetinde kalır vs. \n
\nSözü edilen satırlar son kertede yalnız adı geçen iki meslektaşımız ve “Birgün”ü sözüm ona “aşağılamakla” kalmıyor; özgür basının değerlerini de aşağılıyor/hiçe sayıyor. \n
\nBile bile lades\n
\nBilgisayarın başına oturduğumda niyetim aslında yalnız CPJ raporundan bahsetmekti. Ama bunları söylemeden geçemedim...\n
\nCPJ raporuna gelince…\n
\nTürkiye’nin AB ile müzakerelere başladığı yıl olan 2005’te, bu konuda yazmış olduğum bir yazı duruyor önümde… \n
\n23 maddede gazetecilere ağır cezalar öngören TCK’nin yürürlüğe girmesi vesilesiyle kaleme almış olduğum bir yazı… \n
\nO dönemde dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler Çin, Küba, Eritre ve Burma imiş... \n
\n“TCK, bu sakıncalı maddelerle yürürlüğe girdiği anda, kendimizi bu ülkelerle aynı kulvarda bulacağız” diye yazmışım ve “AB ile müzakere masasına oturmayı planlayan bir ülke, nasıl olur da bu U dönüşünü yapar?” demişim.\n
\nDönemin Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de uyarmış ve “yasanın (o haliyle) yürürlüğe girmesi ile Türkiye’nin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüşeceğini” söylemiş… \n
\nYani bile bile lades… \n
\nBugünkü durum daha o günlerden, göz göre göre, hazırlanmış… \n
\n“AB çığlıkları atılırken”, Türkiye’yi dünyanın en baskıcı ülkelerinin kıskacına sokacak hukuki altyapı; “taammüden” döşenmiş. \n
\nAB müzakereleri eşiğindeki 2004 yılında “en çok gazeteci hapseden ülkeler” arasında adı anılmayan Türkiye; sonucu önceden malum olan TCK değişikliklerinin yapılmasıyla bire bir Ekşi’nin uyarıları paralelinde netice vermiş. \n
\n2004’te Çin’de hapiste kaç gazeteci varsa, bugün de aynı sayıda gazeteci (42) var. Biz ise sıradaki tüm diğer ülkeleri sollayarak, 1. sıraya yükselmişiz. \n
\nVaktiyle bunun böyle olacağını söyleyenler süreç içinde bir bir basından elenmiş… \n
\nMeydan bundan böyle artık tümüyle kendinden menkul değerlerle medyada racon kesen yeni dönemin kalem erbabına kalmış… \n
\nYazıklar olsun. \t
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!