Medya: Temel Gösterge

23 Ekim 2012 Salı
\n

\n\n\n

Gazetecileri Koruma Örgütü (CPJ), geçen yıl yayımladığı raporda sadece tutuklu 8 gazeteci vardemiş ve iktidarın adamlarının, işte bak biz demedik mi, 8 tane gazeteci tutuklu, gerisi terörist ve başka suçlardan içeride biçimindeki yalan propagandasına zemin hazırlamıştı. CPJ bu kez doğruya yaklaştı, ağustos itibarıyla 76 gazeteci tutuklu dedi, üstelik raporuna koyduğu başlık zehir zemberek: Türkiyenin Basın Özgürlüğü Krizi: Gazetecilerin Hapsedildiği ve Muhalefetin Suç Sayıldığı Karanlık Günler”. Rapora ulaşabilir, yayabilirsiniz..

\n

www.cpj.org/tr/turkey2012-turkish.pdf

\n

Raporda görüşlerine başvurulan Aslı Aydıntaşbaş: “Günlük gazetelerin tamamı Türkiyede neyin yanlış olduğunun farkında, ama doğru düzgün gazetecilik yapamayacak kadar sindirilmiş durumda.” Nedim Şener de İlk defa, yazmadığım ve yazılmasına yardımcı olmadığım kitaplar yüzünden tutuklandım diyor.

\n

Üstelik ileri demokrasiye geçirilen Türkiye, dünyanın demokratik olarak kabul etmediği bütün ülkeleri geride bırakarak, basın özgürlüğünün hapishanede olduğu bir numaralı ülke oldu! Şimdi iktidar ve adamlarından, geçen yılın övgü dolu sözlerinin yerine şimdi küfür işiteceğiz!

\n

***

\n

Hayır, medyanın tutuklanmış olması, sıradan bir olay değil. Ayrıca tekil bir olay da değil.

\n

Türkiyenin basın özgürlüğünde dünyada düştüğü derin çukura, başka derin çukurlar da eşlik ediyor: Örneğin demokrasi ölçülerinde, her yıl basamak basamak geriye düşen bir ülke...

\n

Papağanlar, durmadan ileri demokrasiye geçtik, sen ne diyorsun diye televizyonlarda kükreyip dursun. Gazetecilerin içeri atılmasını, tutuklanmasını meşru ve doğru göstersin. Hatta, artık işkenceyi bile meşrulaştırsınlar... Utanmazlık, arlanmazlık, kendini bilmezlik, mesleğine ve demokratik ideallere ihanet, ölçü ve endaze tanımıyor!

\n

Bunları ekrana çıkararak eee ne yapalım, bir de hükümetin borazanlığını yaptıralım ki, denge sağlansın, gerçekler iki görüşün çarpışmasından çıkar biçimindeki, gerçekleri karartmaya yönelik yeni moda ekran yönetme biçimleri, bu kara günlerin gazetecilik üzerindeki büyük kâbusu olarak anılacak.

\n

***

\n

Ülkede hemen hemen bütün güç odaklarını denetimi altına almaya çalışması ve her şeyin kendisinden sorulduğu bir ortam yaratması, bir muktedirin, nasıl bir siyasi rejim kurmaya yöneldiği konusunda, isteyen herkese yeterli bir fikir verir.

\n

Gerisi teferruattır. Gidişatı görmeyen veya karartmaya çalışanlar, ancak muktedirin yoldaşları, destekçileri olabilir. Muktedirin karakterini ve gidilen yolun niteliğini anlamanın en önemli kriterlerinden biri medya ile ilişkisidir.

\n

10 yıl içinde medya, üzerindeki ağır baskılar sonucu, güvenilirliğini, objektif haberciliğini ve yorumculuğunu epey yitirdi. Tam iktidarlaşan medyayı bir kenara bırakın. Yaptıkları şakşakçılık ve yağcılık, onların satışlarını sınırlı bıraktı. Açıklanan satış miktarı, iktidar belediyelerinin büyük miktarda gazete alım destekleriyle şişirilmektedir. Gerisi de cemaatin adamlarının gazeteleri bölge bölge toptan alıp dağıtmaları biçiminde gerçekleşiyor.

\n

Yani, bana sorarsanız, gerçek gazete satışları açıklanan rakamların yarısı kadar bile değildir.

\n

***

\n

Nereye varmak istiyorsun, diye sorarsanız: İktidar, bu nedenle, hâlâ merkez / ana akım medya diyebileceğimiz gazete ve TVler üzerinde baskısını sürdürüyor. Çünkü geniş kitleleri kontrol etmenin en önemli aracı, merkezi, yani büyük kitlelerin kulak verdiği medya üzerinde sıkı denetim kurmaktan geçer. Bu kontrol girişimleri, iktidarın her zaman dikkat ettiği en önemli projelerinden biridir.

\n

Su uyur diktatörlük arzusu uyumaz, her zaman uyanık ve ayaktadır!

\n

Gazete ve TVlerde durmak ve dinmek bilmeyen, istifa, görevden alma ve atamalar biçimindeki değişimlerin istikametlerinin, hep daha çok kontrole yönelik olduğunu unutmayın.

\n

Çünkü muktedir ve adamları durmadan medya patronlarını Bey, gazetelerinizin henüz bir yararını görmedik, şunu ekrana çıkarın, onun tek başına iktidar aleyhine sözler söylemesi objektif yayıncılığa sığar mı?” gibi, önce en hafif ikazlarla dürtmekte. Tabii doğrudan atılmaları bırakın... Sonra...

\n

Dikkat muktedir ve adamları tam gaz işbaşında!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları