Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Görülmüştür'
Erdal Atabek, ünlü bir doktor olarak girdiği 12 Eylül zindanından ünlü bir yazar olarak çıktı. Daha doğrusu o, yazar doğmuş olanlardandı.
\nBir süredir hapishane mektuplarına taktım. Bugün de Erdal Atabek’in kaleme aldığı bir hapishane mektubu öyküsü “Görülmüştür”ü, özünü bozmadan, ama daralan yerimize sığdırmak kaygısıyla, kısaltarak sizinle paylaşmak istiyorum.
\nSöz Erdal Atabek’in:
\n***
\n“....Öğleden sonra mektupçu Zeki Bey’in önemli mesaisi başlar. Ara sıra kendine kayan gözleri görür ama farkında değilmiş gibi davranır Zeki Bey. Hep ortalarda gezinir. Çay içer. Sağa sola laf atar. Sonunda biri dayanamaz:
\n- Hadi yahu! Sen niye hâlâ buradasın? Gidip şu mektupları alsana!
\nZeki Bey yanıtlar:
\n- Tamam kardeşim. Daha gelmemiştir ki. Gideriz. Hem sen nereden biliyorsun, sana mektup geldiğini? Belki de gelmemiştir.
\n- Bana mektup getirmedin mi, hiç gelme buralara.
\nBu söze katılanlar olur. Zeki Bey eğer onlara mektup getirmezse, koğuşa hiç gelmesin daha iyidir.
\nMektup saatlerinin olağan peşrevini Zeki Bey hep aynı şekilde kapatır:
\n- Ben ne yapayım kardeşim. Yazarlarsa gelir. Yazan yoksa söyle de ben yazayım sana.
\nLafın doğrusu budur. Yazarlarsa gelir. Gelmiyorsa yazmıyorlar demektir. Herkesin de işi gücü var canım. Sen de dışarıda olsaydın, her gün hapishaneye mektup yazmazdın ya. (Doğrular hapishanede neden daha acı oluyor ki?)
\nZeki Bey bütün blokun mektuplarını alıyor. Postaneden gelen mektuplar görevli gardiyan tarafından Zeki Bey’e veriliyor. O da koğuş koğuş dağıtıp kendi koğuşuna mektuplarla gelir.
\nZeki Bey ufak tefek çelebi bir zat. Bir devlet kurumunda çalışırken bir kaçakçılık olayına karışmış, yatıyor. Mektup saatleri Zeki Bey’in önemli saatleri. O da durumun farkında. Mektupları getirirken başka bir Zeki Bey gelir. Mektupları ödül verir gibi uzatır. Ufak şakaları eklemeyi de unutmaz. Mektupları dağıtıp bitirince, kenarda umudu kesmiş bekleyen birisine ‘Sahi senin mektubun buradaydı, unuttum’ diye, iç cebinden çıkardığı mektubu verir.
\nMektup getirdiğine gerçekten sevinir Zeki Bey, mektubu çıkmayanlara ‘Senin mektubunu yarın getireceğim’ der. (Sen de ‘Bugün yazamadım canım, yarın ilk işim sana yazmak olsun’ der misin acaba?)
\nZeki Bey mektup alır mı, almaz mı kimse bilmez. Merak edildiğini de sanmam. Ah insanoğlu, kendisiyle başlayıp kendisiyle biten insanoğlu!
\nBir gün ben sordum:
\n- Sen hepimize mektup getiriyorsun Zeki Bey, peki sen mektup alıyor musun?
\nDuyarlı adam, bir an duraladı.
\n- Alırım ya, ben de mektup alırım, nereden geldi aklına hocam? Hay Allah, dedi...”
\n***
\nOktay Akbal, bir gün Sait Faik’in, önüne öykülerini yazdığı sarı defteri atıp Kaliniktha öyküsünü göstererek “Söylesene bu hikâye mi, ne ?” dediğini yazar.
\nSiz de Erdal Atabek’in, Sait Faik lezzetindeki bu metnini de ister anlatı, ister öykü diye okuyun!
\nBugün eski bir hapishaneci olarak, yeni mapushaneci dostlara Erdal Atabek aracılığıyla sesleniyorum:- Bu da geçer yahu!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı