Mümtaz Soysal

'Yeter Be!'

17 Ekim 2012 Çarşamba
\n\n\n

HİÇ beklemediğimiz ummadığımız istemediğimiz bir anda terbiyesizce ağzımızdan çıkan be sesi, aslında bir nida, yani ünlemdir. Kime seslenilerek çıkarıldığı ise, çok şükür, pek kesin olarak bulunamaz; çünkü genel bir duruma karşı bir çeşit isyan ve bıkkınlık patlamasıolduğu gibi, hiç laf anlamayanlardan başlayıp en kutsal bilinen kavramları bile içeren bir isyanın ünlemidir bu. Çekilmez gürültü, bitmez dırdır, yersiz naz, anlaşılmaz nutuk, kötü müzik, her şey. Bazen yüksek sesle ya da içinizden kendinize bile yeter be dediğiniz anlar olur. Mutlaka katlanamadığınız, kaldıramadığınız bir durum var demektir:

\n

Yahut, bir dinlence sabahı elinize aldığınız gazetede, açtığınız radyo ve televizyonda, tecavüz ettiği üniversiteli genç kızı boğan adamın vahşetini ve hapiste çektiği çileye bir de evlat acısı eklenen rektörün kahroluşunu öğrenince, bunca hoyratlık, insafsızlık ve kimi niçin suçlayacağınızı bilemediğiniz talihsizliklerle terslikler karşısında yeter be diye haykırmak geçmez mi içinizden?

\n

Bu kolay dinmez kötümser duygulardan sıyrılıp yeryüzünün en güzel coğrafyasında güler yüzlü, temiz yürekli, husumetsiz, sorunsuz, komplekssiz, iyimser, tok ve hoş insanlarla birlikte yaşıyor olmak istemez miydiniz? Öyle olabilse, cinayetler, anlamsız kavgalar, yersiz suçlamalar, baskılar, işkenceler olmayacak ve be!li patlamalar hiç duyulmayacaktı ne içinizde ne dışınızda.

\n

İşin tuhaf ve acıklı yanı şu ki, ancak bir Pamuk Prenses masalı saflığıyla anlatılabilecek tablolara benzer görüntüler ve yaşayış tarzları, yalnız çocuk kitaplarında değil, dünyanın bazı köşelerinde gerçeklik olarak da yaşanmaktadır. Peki, başka yerlerde hiç mi olmayacak? İnsanlığın büyük, hem de çok büyük bir bölümü hep mi kötü, çirkin, tiksindirici bir yaşama mahkûm olarak kalacak?

\n

Herhalde bu tür beli her patlayış sonrasında, hep böyle ünlemli isyanlarla dolu bir dünyada yaşayıp gitmenin aptalca bir tercih olacağını ve insanlığın sonsuza dek hoyratlıklara, tersliklere ve mutsuzluklara mahkûm kalamayacağını düşünmek koşuluyla yeniden yola çıkarak, hele en başta kendi ülkenizin ve toplumunuzun şimdikinden çok daha iyi, şimdiki kavramlar ve sözcüklerle anlatılamayacak kadar iyi, ileri, güzel ve parlak bir geleceğe yönelmesi gerektiğine inanarak, elbet yeri ve zamanı gelince yine yeter bediyebilmek son derece terbiyeli, uygar, insancıl ve barışçıl bir davranış sayılmalıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları