Sabahın erken saatlerinde mavi bir göğün altında yürürken kendi kendime sordum:\n

“Nerede kalmıştık?”\n

PKK’nin Van’da okul yakması.\n

Uçak krizi.\n

Suriye’yle savaşın eşiğine gelmemiz.\n

Rusya’yla gerginleşen ilişkilerimiz.\n

O zaman kaldığımız yerden devam edebiliriz...\n

Eli kanlı PKK, Güneydoğu’da yol kesiyor, Kahramanmaraş’ta boy gösteriyor, Tunceli yöresinde eylemlerini sürdürüyor.\n

PKK ve Taliban...\n

Hiç düşündünüz mü ikisinin arasındaki benzerlikleri?\n

Taliban da Afganistan’da okula giden kız çocuklarını öldürüyor.\n

Eğitim düşmanı iki örgüt...\n

Çocukların okula gitmesini istemiyor.\n

Çünkü okula giderlerse, cehaletin bataklığından kurtulacaklar.\n

Öğretmen, doktor, mühendis, memur olacaklar. \n

PKK ve Taliban bundan korkuyor...\n

O nedenle okul yakıyor, çocukları öldürüyor.\n

***\n

Yaşamımızın rengi soluk bir sarı bir ışığa dönüşüyor her geçen gün.\n

Acılar fırtınası dinmiyor.\n

Rüzgârlı yurdumun vadilerinde, dağlarında Mehmetler ölüyor, kentlerde PKK terörü tuzaklar kuruyor.\n

Gözlerimi yumup geçmişe doğru bir yolculuğa çıkıyorum.\n

Bir dönem barış, kardeşlik nutukları atılır, umuda doğru yolculuğa çıkılırdı.\n

Sonra neler oldu, ne değişti?\n

Gazze’de bombalarla insanlar öldürülürken, Irak işgal edilirken sesimiz soluğumuz çıkmadı.\n

Dünyanın her şehrinde terör ve savaş çocukları ölümcüldür.\n

Hüsnü Mübarek Gazze’den Mısır’a açılan Refah kapısını kapatır, halkı açlığa tutsak ederdi.\n

Misket bombalarının gökten nasıl yağdığını unuttuk Gazze’ye ve Bağdat’a.\n

O zulme, o vicdansızlığa seyirci kaldık, “van münit” diyerek, yoksul Arap halklarının sevgisiyle coştuk.\n

***\n

Onlar baskıcı rejimlere karşı örgütlenip direnemedikleri için bize sarılıyorlardı aslında.\n

Yıllar çabuk geçti...\n

Arap Baharı’nın Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, şimdilerde Suriye’de demokrasi ve özgürlükleri getireceğini sandık bu arada.\n

Hiç düşünmedik, demokrasinin laiklik temelinde gerçekleşeceğini, hiç!\n

ABD’nin neo-muhafazakârlarının tuzağına isteyerek düşüp, Suudi Arabistan ve Katar’la el ele verip, Esad’ı devirmeye kalktık.\n

Türkiye-Suriye sınırımızı yol geçen hanına çevirip, yabancı istihbarat ajanlarının, El Kaide’nin, Taliban’ın karargâhına dönüştürdük.\n

Malatya Kürecik’e füze kalkanı kuran biz değiliz sanki, İran...\n

Ya İncirlik Hava Üssü’ne ne dersiniz!\n

Neler var orada?\n

Suriye bir savaş uçağımızı Güney Akdeniz’de vurdu, iki pilotumuz şehit düştü.\n

Biz ise Suriye yolcu uçağını Ankara’ya indirttik...\n

Ortadoğu’da, Afrika’da zulüm ve baskı ne zaman bitti?\n

Diktatörlük, kan, soygun ve talan!\n

***\n

Suriye’yle kardeşliğimiz bir çırpıda bitti, bitirildi...\n

“Kardeşim Esad” oldu “düşmanım Esed”.\n

Hatay’ı muhaliflerin karargâhına dönüştüren köktendinci örgütler oldu mu “muhalif devrimci güçler”.\n

Hiç şaşırmadım!\n

\n\n