Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çelişki

06 Ekim 2012 Cumartesi
\n

Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün, TBMMye hitaben yaptığı ve Tayyip Erdoğanın, AKP büyük kongre söylevi ertesine rastlayan konuşma, çeşitli çevrelerde heyecan yarattı ve Çankaya çekişmesinin ilk adımı olarak algılandı.

\n

Sayın Cumhurbaşkanının konuşma metni, AKP Genel Başkanının konuşmasını yapmasından önce oluşturulmuştur.

\n

Ama Sayın Cumhurbaşkanı, her ne kadar konuşmasını, Sayın Erdoğanın kurultay söylevinden önce hazırlamış olsa da, metnin Tayyip Bey ile aralarındaki kimi çelişkileri ortaya çıkaracağının pek de âlâ farkında olmalıydı, sanırım farkındaydı da...

\n

Cumhurbaşkanının konuşmasını okuyunca sorulması gereken soru, dile getirdiği konularda içten olup olmadığından çok, onları neden şimdi dillendirmiş olduğudur.

\n

Emre Kongar, önceki günkü yazısında Gül ile Erdoğan arasındaki farkın nerede olduğunu irdelerken, 6 nokta saptamış.

\n

Bunları kısaca özetlemek gerekirse, Cumhurbaşkanının ABye odaklı politikasına karşılık Başbakanın politik odağının Ortadoğu olması, ifade ve basın özgürlüğü konusundaki farklılıklar, tutuklu milletvekillerinin durumu, parlamenter rejim mi, başkanlık ya da başkancı sistem mi, tartışmaları, BDPye karşı takınılması gereken tutum konusundaki çelişkiler ile dış politikada izlenen çatışmacı çizgidir.

\n

***

\n

Bütün bu noktalar Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında belirli konularda önemli farklılıklar olduğunu gösteriyor.

\n

Bu farklılıkların, bir ayrılığa yol açıp açmayacağı önemli bir sorudur.

\n

Cumhurbaşkanı ile Başbakanın Çankayanın gelecekteki işlevine bakışları farklı.

\n

Bu açıkça görünen bir husus.

\n

Ama asıl sorulması gereken, esas çelişkinin bu farklılıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı olduğu kadar, bunun çelişkinin siyasetin özüne de yönelik olup olmadığıdır.

\n

Başka bir deyişle, acaba Milli Görüş gömleğini taraflardan biri (Cumhurbaşkanı) gerçekten çıkardığı ve içten Avrupacı bir tutumu benimsediği için mi bir çelişki doğmuştur?

\n

İkinci önemli soru da, Abdullah Gülün gerçekten, daha ılımlı, daha demokratik görünümlü bir siyasetten yana mı olduğudur...

\n

Sayın Gülün Cumhurbaşkanlığı döneminde olduğu kadar, daha önce de sunduğu görünüm böyle düşünenleri destekleyen bir etken.

\n

Ama AKPnin iki önemli figürü arasında, demokrasi yüzünden temel bir çelişkinin belirmesini beklemek, bana fazla iyimser bir davranış gibi geliyor.

\n

***

\n

Avrupa merkezli politika konusuna gelince:

\n

Sayın Gül, AB politikasının dorukta göründüğü sırada Dışişleri Bakanı olarak neyin ne olduğunu çok iyi bilecek bir konumdaydı. Bu durumda Sayın Gülün AB odaklı bir politikanın Avrupanın tutumu da göz önünde bulundurulunca çok gerçekçi olmadığını bilmesi gerekir.

\n

Kısacası, Sayın Gül ile Tayyip Erdoğan arasında, henüz açığa çıkmış olmasa bile Çankaya konusunda bir çekişmenin varlığı yadsınamaz.

\n

Ama bu çekişmenin, demokrasi ve AB konuları yüzünden bir çelişkiye dönüşmesi, yolların bu nedenle ayrılması ve iktidarın başında bir değişim olmasının beklenmesi kanımca gerçekçi değildir.

\n

Zaten şu sırada AKPde de cemaatte de, hâkim olan hava budur.

\n

Ama bu demek değildir ki, bu ikili arasında bir çekişme hiçbir şekilde patlak vermez. Erdoğanın, uyumlu rejimi kendisine ABD tarafından yüklenen, Ortadoğu odaklı politikanın bölgedeki yeni oluşumlarına ayak uydurarak, bunları Türkiyedeki yeni oluşumla bütünleştirip, uyum içinde götürme misyonunu yerine getirmede aksama olması halinde çelişkiler daha da su yüzüne çıkacaktır.

\n

Önümüzdeki dönemin iç ve dış gelişmeler açısından bu tür olasılıklara çok açık olduğu, Erdoğandaki soluk kesilmesi belirtilerinin bunu güçlendirdiği söylenebilir.

\n

Tabii ki, olayı boş demokratik umutlar çıkarma yanlışına düşmeden izlemek gerek.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları