Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Adelet ve Politika
BALYOZ davasının bu aşamadaki sonuçları kamu vicdanında adalet güvenini sarsmışa benziyor. Bu sarsışın yargıçlar, savcılar ve avukatlar olarak adalet mekanizmasında yer alan hukukçuların eğitiliş, yetiştiriliş, atanış ve göreve getiriliş yöntemlerini de tartışma konusu yapması kaçınılmazlaşmıştır. Konu, yüksek düzeydeki bütün kamu görevlileri açısından da önemli olmakla birlikte, kamu vicdanıyla ilgili olarak daha çok adaletin tecellisi alanında güncellik kazandı.
\nBu yüksek düzey, aynı zamanda, kısmen ve dolaylı biçimde de olsa, parlamentoyu ve devlet başkanını da yargı sürecinde etkili ve sorumlu duruma sokan bir düzeydir. “Nasıl olur, güçler ayrılığı yok mu” diyeceksiniz ama şöyle bir düşünün: Siyasal sistemimiz yargı organlarının oluşumunda ve uygulanan kuralların yasalaşmasında öne çıkarak baş rolü oynamıyor mu? Gerçi bu durumun nedenlerini düşününce zincirini hukukçuları yetiştiren fakültelere kadar indirip konuyu büsbütün dağıtmak da işten değildir. Öyle olmaması için yargıyı eleştirirken konudaki siyasal özden fazla uzaklaşılmamalı.
\nEvet, devlet sistemimizde maaşlı kamu görevlisi savcılar ve yargıçlar ile yine bir türlü maaşlı ama seçimden çıkma politikacılar ve hele iktidardakiler arasındaki ilişki hayli ilginçtir.
\nGenel olarak, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da “seçilmişler” ile “atanmışlar” arasında yapay bir çelişki ya da sorun yaratılmış ve bunu gidermenin çaresi de yargının oluşturulup işletilmesinde seçilmişlerin etkisini artırmakta aranmıştır.
\nAma pratikte sadece iktidardaki seçilmişlerin etkisini.
\nGüçler ayrılığı ilkesine pek aldırış etmeden, savunulmasını da muhalefete bırakarak.
\nBöyle olduğu içindir ki anayasa son değişiklikleriyle “parlamento”ya ve “cumhurbaşkanı”na mahkeme üyelerinin seçilmesi ve atanmasında dolaylı biçimde etkili olabilme olabilme olanakları sağlayan maddelerle dolduruldu. İktidar bol bol kullansın diye.
\nZaten, üye sayısı hayli çoğaltılıp seçilme ve çalışma yöntemleri değiştirilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da Adalet Bakanı ile müsteşarının başkanlığına emanet edilmiş oldu. Yapılacak atamalar iktidarın tercihleriyle olabildiğince uyumlu olsun diye.
\nBütün o çabalardan sonra, durum ve sorun budur; eleştiri oklarını yalnız yargıya yöneltmek yetmiyor.
\nEskiler olsaydı, “Çelebi böyle olur bizde hukuk dediğin” derlerdi.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı