Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Özgürleştirme
NE tuhaf, güncel olaylar güncel hatalara ilişkin derslerle de dolu olabiliyor. Oysa, geçmiş olaylardan ders çıkarılsaydı hatalar olmadı.
\nİyi tarih bilip anlamını doğru yorumlamanın yararı saymakla tükenmez. Ne var ki, öğretim ve öğrenim düzeni açısından en donanımlı sayılan ülkeler bile bu konuda yanılabiliyor.
\nGeçen gün Libya’nın Bingazi kentinde olup bitenler, daha doğrusu olup da kolay bitmeyecek olanlar tarihten ders çıkaramayış becerisizliğinin sonuçlarını bir biri ardına göstermeyi sürdürmektedir.
\nBirleşik Devletler’in Dışişleri Bakanı Bayan Clinton, Büyükelçi Christopher Stevens’in Bingazi’de göstericilerce öldürülmesi üzerine, “Bugün birçok Amerikalı, hatta ben bile özgürlüğünü kazanmasına yardım ettiğimiz ülkede ve yıkımdan kurtardığımız bir kentte bu nasıl oldu, anlamıyoruz” demiş.
\nÖyleyse, tepkiye yol açan filmin sanatsal değersizliği, insanları kışkırtmak için yapılmış oluşu, “Elçiye zeval olmaz” ilkesinin çiğnenişi ve olayın ele alınışı gibi sorunlar bir yana, “Arap Baharı” dolayısıyla gündeme gelip Kuzey Amerika ve bazı Batı Avrupa devletlerince Ortadoğu’da uygulanmaya çalışılan “özgürleştirme” kavramı üzerinde biraz durmak gerekir.
\nBunu yapmak, yalnız Bingazi’yi anlamak için değil, Türkiye Cumhuriyeti tarihini doğru yorumlamak için de yararlı olacaktır.
\nArap\tBaharı’nın söz konusu ülkelerde bütünüyle içsel ve özgürlükçü nedenlerle başladığı varsayılmış, toptan “Baasçı” diye eleştirilen rejimlerin özündeki otoriterlik yanlış yorumlanmış, Baasçılığın tarikatçı ya da ve Müslüman Kardeşlikçi irtica akımlarına karşı oluşturduğu güvenliğin bir bakıma “laikleştirici” sayılabilecek olan etkisi küçümsenmiştir. Sonuç, Libya’da olduğu gibi, dıştan sömürücülüğe ve içte öldürücü şiddete kadar gidebilen bir gericiliğe açık duruma getirilmiş birtakım toplumların ortaya çıkması oldu. Özgürleştirme bu mudur?
\nBenzer dış oyunlar bizim Kemalist Cumhuriyetin kuruluşunda ve köklü devrimler döneminde çok yaşandı. “Terakkiperver” denen muhalefetin gericiliğini ve müflis emperyalizmin “kişisel diktatörlük” diye çarpıtmak istediği “tek parti” otoriterliğinin şimdi insafsızca eleştirilen özgürleştirici yöntemlerini sonuçlarıyla bizden daha iyi yaşayarak laik ve demokratik devlet kurmuş bir başka toplum yok.
\nBilelim ki, Cumhuriyetin eşsizliğini ve değerini inkâr etmek büyük nankörlüktür.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı