Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Silivri'deki Balbay'a...
Hep düşünmüşümdür, Silivri’deki Mustafa Balbay’a bir mektup yazmayı... Oturup bir şeyler karalamayı. Hem de el yazımla...
\nYılların arkadaşı, kardeşim daha doğrusu. İzmir’deki çalışmaları, sonra da Ankara temsilciliği, daha önemlisi yazdıkları!.. Kitaplar birbirini izlemiş... Dünyanın birçok yerini gezmiş, görmüş, tanımış, okurlarına tatlı bir sohbet olarak anlatmış...
\nNe olduysa oldu; bir gün Balbay’ı Emniyet’e çağırıp bir şeyler sordular. Sonra bıraktılar. Neydi sorulanlar, neydi ondan istenenler, beklenenler? Demeye kalmadı, yine beklenmedik bir anda tuttular içeri attılar. Mahkemede mahkûm olmadan! Suçunun ne olduğunu bilmiyoruz, kendisi de bilmiyor, yargıçlar biliyor mu derseniz, onu da hiç sanmam...
\nŞöyle böyle dört yıl oldu! Cumhuriyet’in ilk sayfasında “içerde” geçirdiği günler, hatta hücrede yaşadığı süreler yazılı... Binlerce gün ve gece!.. Adalet önünde neyin hesabı soruluyor, kimse bilmiyor! Ama yıllar akıp geçiyor, Mustafa, daracık bir hücrede sayısız kitaplarıyla baş başa, bir yandan da yeni kitaplar yazarak, yaşamakta... Ona da yaşamak derseniz!..
\n***
\nSevgili Mustafa, seni özledim! Hepimiz özledik! Bizim arkadaşlarla sık sık senin durumunu konuşuyoruz. Neden, niçin, nasıl? Bir gazeteci, bir gazetenin Ankara temsilcisi, kitaplarıyla binlerce okur kazanmış bir yazar ne suç işlemiş ki?
\n***
\nBalbay Ankara temsilcisiydi, bu tutukluluğunun uzun süreceği anlaşılınca Cumhuriyet Ankara’ya yeni bir arkadaşı atadı, Çakırözer’i... Ben önce direndim, niye tutuklu bir arkadaşın yerine başkasını atadınız diye kızdım, yazdım da... Ama gazetenin yaptığı işin doğru olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Balbay içeri bir girdi, bir daha çıkamadı. Dört yıl geçti. Üstelik CHP’den İzmir Milletvekili de seçildi. Yine hapisten çıkarılmadı. Bir ulusun oylarıyla milletvekili seçilmiş bir kişi hâlâ içerde yatıyor, Prof. Haberal gibi...
\n***
\nSevgili Mustafa, benim her yazım sana bir mektuptur. Adalet denen kör bilgenin işlediği yanlışlıkların açıkça sergilenmesidir. Türkiye’miz böyle karmaşalar içinde çırpınırken, bombalar patlıyor, düşmanlar karakol basıyor, askerler ölüyor!.. Daha yakında 25 Mehmetçiğimize kıydılar. Neden bunca kayıp, neden bunca etkisizlik? Bir ordunun nerdeyse yarısı tutuklular evinde ise, elli general Silivri’lerde ise, başka ne bekleyebiliriz? Kendimiz kendimize düşman gibi olursak...
\nMustafa, sizler kurtaracaksınız bizi bu çıkmazdan...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki