Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bıkkınlık ve Bitkinlik
GINA getirten sorunlar “müzminleşmiş” sayılır, ama aslında en kolay çözülebilecek olanlar insanları bıktıranlardır. Sorunların bir an önce çözüme bağlanması için yardım edecek olan çok çıkar.
\nSorunu başlatmış olanlar bile zamanla anlamaya başlamışlardır ki, sorun sürdükçe en başta kendileri zarar görmektedirler.
\nSuriye sorunu böyle bir sorun.
\nNasıl, niçin başladığı ve kimin başlattığı konusunda “rivayet muhtelif”; taraflar işlerine geleni savunmayı sürdürmekteler. Ama yadsınamayacak gerçekler var.
\nÖrneğin, “Arap Baharı” denen süreçte sıranın Suriye’ye geldiği ve Afrika’nın kuzeyinde Tunus’tan başlatılan “demokratikleştirme” işleminin Suriye’de gerçekleştirilmesi için kolların sıvandığı biliniyor. Sürece verilen adın gerçek amaca uygun olup olmadığı çok tartışmalıdır. Akdeniz’in güneydoğusuna yahut Ortadoğu denen bölgeye yeniden “çekidüzen” vermek için başta ABD olmak üzere büyük Batılı devletlerin giriştikleri çabaların özde gerçekten demokrasi amaçlı olup olmadığı da tartışmalıdır. Bir “kendini yakma” olayının başlattığı süreç dolayısıyla herhangi bir ülkedeki rejimi demokratlaştırmaya kalkmak hedef olarak çok şık ve çağdaş görünebilir, ama asıl hedefin bu olduğunu söylemek büyük saflık olur. Süreçlerin irdelenmesi gösteriyor ki, önce birtakım iç ve dış tertiplerle kargaşa ve hatta şiddet ortamı yaratılmakta, sonra da o ortam dıştan müdahalenin gerekçesi olmaktadır.
\nSuriye’deki yönetimin böyle bir oyuna gelmemek için zamanında yeterli titizliği ve dirayeti gösteremediği de yadsınamaz.
\nİşte tam o noktada, Ankara’yı yönetenler iyi niyetli komşu olarak zaten yakın ve sıcak ilişki sürdürdükleri Beşşar Esad rejimini uyarıp gerekli düzeltmelerin yapılmasına yardımcı olabilirlerdi; tam tersi yapıldı, hedefte ve üslupta Batılılar gibi davranıldı. Bu davranışın Türkiye ekonomisine verdiği zararı ayrıca anlatmaya gerek var mı?
\nSorun, herkesi bıktırmakla kalmadı, bölgeyi de bitkinleştirdi.
\nAma artık, bilgeleşme, aklı ve sağduyuyu kullanıp çözüme gitme zamanıdır. Ankara, “özgür ordu” denen muhalifleri Batı’yla birlikte desteklemekten vazgeçerek Şam’la ilişkilerde hedef ve üslup değiştirip komşuluk ödevini yapmalı ve doğru çözüme öncülük etmelidir. Yakışan, budur.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!