Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Müşfik Kenter

19 Ağustos 2012 Pazar
\n

\n

Sevgili,\n

\n

Hamlette, Danimarka Prensi oyunculara şunları söyler:\n

\n

Verdiğim parçayı ne olur dediğim gibi rahat, özentisiz söyle. Çünkü birçok oyuncu gibi söz parlatmaya kalkacaksan, mısralarımı şehrin tellallarına okuturum daha iyi. Elini kolunu havalarda sallama öyle, ölçüsünde tadında bırak her şeyi... Bir oyuncu Termagantın kendisinden daha yaygaracı, Nemruttan daha Nemrut oldu mu hak ettiği şey kırbaçtır. Bu hallere düşme rica ederim.\n

\n

Fazla durgun olma, aklını kullanıp, ölçüyü bul. Yaptığın söylediğini tutsun, söylediğin yaptığını. Doğduğu gün de bugün de tiyatronun asıl amacı nedir? Dünyaya bir ayna tutmak, iyilerin iyiliklerini, kötülerin kötülüklerini göstermek çağımızın ne olduğu ortaya koymak...\n

\n

Elli yıldan fazla bir süre önce, Ankara Küçük Tiyatroda bu tiradı diğerlerinde olduğu gibi Hamlet rolünde de olağanüstü bir başarı gösteren Müşfik Kenter okuyordu. Ve o da tıpkı Shakespearein dediği gibi bir oyuncuydu. Herkesi hayran bırakan üstünlüğü sadeliğinden, yalınlığından, içtenliğinden, üstün tekniğinden kaynaklanıyordu.\n

\n

Büyük sanatçı olmak için aynı zamanda tekniğe de sahip olmak gerektiğini bilen Müşfik Kenter, öğrencilerine Önce adam olun, insan olun, sonra oyuncudiyordu.\n

\n

***\n

\n

Sevgili gelinim Deniz Sirmenin (Kurdoğlu), konservatuvardaki dört yıllık hocası için kaç gündür süren yasının içtenliği ve yoğunluğunda bir kez daha tanık oldum, Müşfik Beyin öğrencileri tarafından, nasıl baba gibi sevildiğine.\n

\n

Öğrencisi değil, seyircisiydim. Ablası, öğretmeni ve öğrencisi Yıldız Kenter gibi o da gençlik yıllarımın idolüydü.\n

\n

Ankaradan taşınıp, buradaki ilk oyunlarıSalıncakta İki Kişiyi sahnelediklerinde, birçok kişi gibi benim için de İstanbul yaşamı daha da bir derinlik kazanmıştı.\n

\n

Unutulmaz oyunlar çıkardı.\n

\n

Ama benim için en unutulmazı, John Osborneun Öfkesindeki Jimmy Porter rolüydü.\n

\n

O oyunu üç kez izledim. Yaşamımda üç kez izlediğim başka bir oyun da Gergedan.\n

\n

Gergedanı Ionesconun metni için üç ayrı oyuncudan, Öfkeyi ise Müşfik Kenterin oyunu için hep ondan izledim.\n

\n

Ne yazık, o zamanlar tiyatro oyunları, videoya kaydedilmiyordu.\n

\n

Biliyorum, hiçbir tiyatro eseri videodan seyredilince aynı şeyi vermez. Ama onlar olsa, geçmiş oyuncular hakkında hiç değilse bir fikir edinmek mümkün olurdu. Müşfik Kenter, dostu büyük yazar ve ozan Melih Cevdet Anday gibi Türk Rönesansının, dünya çapında bir örneği ve kanıtıydı, oyunculuğu ve de kişiliğiyle.\n

\n

***\n

\n

2003 yılı yazında, gençlik idolümü daha yakından tanımak olanağını buldum. \n

\n

Aslında benimki akıl almaz bir cüret, hatta küstahlıktı. Müşfik Beyin kızı, aziz dostum Elvan, babasının Şapkadan Babam Çıktıadlı televizyon dizisinde, çocukluk arkadaşı rolünde oynamamı önerdi.\n

\n

Aslında oyuncu olmadığıma görene haddimedeyip, orada oynamayı, daha doğrusu boy göstermeyi kabul etmemeliydim. Ama onu oynarken, yakından görecektim, dayanamadım olurdedim.\n

\n

Tirilyedeki çekimlerde bir sahne vardı. Müşfik Kenter ile daracık bir kahve masasında oturuyoruz, kamera beni amorstan alıyor, onun yüzüne odaklanmış. O konuşurken, sanki bir tedirginliği varmış gibiydi, kendi kendime ne oluyordiye sordum. Birden fark ettim ki gözlerimi iri iri kamyon farı, ağzımı ayran budalası gibi açmış, kendimdem geçmiş, Müşfik Beyin ağzının içine girmiş hayran hayran seyrediyorum.\n

\n

Kendime geldim. Makul bir mesafeye çekilip, ayran budalası halime son verdim. Biraz sonra da bu sefer bir öksürük nöbeti tuttu Müşfik Beyi. “Hava da soğuk değil ki neden oldu?diyorum kendi kendime. Bilahare bir sonraki sahneyi çekerken anlayacaktım, Müşfik Bey, kriz geçirdiği o sahneyi hazırlıyordu, öksürmüyor, oynuyordu.\n

\n

Yoksa oynamıyor, öksürüyor muydu?\n

\n

Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün zarfında o ustalığın, nasıl yalnızca Allah vergisi olmayıp (tabii ki o da var) ama aynı zamanda yıllar süren özverili çalışmanın ürünü olduğunu öğrendim.\n

\n

Sanırım bütün büyük ustaların bu ortak sırrını Müşfik Kenter yıllar boyu öğrencilerine de anlatmıştı. O öğrenciler ki aralarında oyuncular olduğu gibi seyirciler de vardı. Birincilere iyi oyuncu, ikincileri iyi seyirci olmayı öğretmişti.\n

\n

Oyuncular gibi seyirciler de öksüzdür şimdi... \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları