Mümtaz Soysal

Tıpış Tıpış

18 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

\n\n\n

BAYRAMLAR çocuklarındır. Bayram için onlara ufacık siyah rugan ayakkabılar almışsınızdır. Birkaç hafta sonra ders yılı başlayınca, yeni reform gereği altmış altı ayını henüz doldurmuş, yani beş buçuk yaşını henüz aşmış yavrunuza onları giydirip elinden tutarak okul yoluna koyulacaksınız.

\n

Tıpış tıpış.

\n

Uslu, isyan etmemiş vatandaş sıfatınızla ve en şık giysinizle. Belki, o mutlu günü gördüğünüz için sevinçten ağlayarak.

\n

Ama, bir yandan içiniz burkulacak. Elini tuttuğunuz, oynamaya doymamış, evinden kopamayan bir çocuk. Gittiğiniz yer bir anaokulu da değil. Başlattığınız süreç, dörder yıllık dört bölümden oluşan ve Cumhuriyet’in eğitim politikasını dinamitlemek amacıyla sinsice düşünülmüş bir düzenek. Üstelik, yeni İlköğretim Yönetmeliği kapsamında, imam hatip ortaokullarına kayıt yaptıran öğrencilerin hafızlık eğitimiyle de takviye edilecek.

\n

Düşünmeden duramazsınız: Hep birden kuzu gibi buna nasıl baş eğildi, eğdik, eğdiniz? Çocuğunuzun molla olmasını mı istemiştiniz?

\n

Böyle mi yetiştirildik? Yaşadığımız devrimlerin getirdiği bütün yasalar, okullar, enstitüler, üniversiteler minicik elini tuttuğunuz bu çocuğu eti de kemiği de sizin dercesine böylesine karanlık bir düzene teslim etmemiz için miydi? Hangi hedefe doğru yola çıkıldığı bile tam açıklanmadan, altyapısız, hesapsız kitapsız.

\n

Bu acele, kimlerin ve neyin telaşıdır? Biraz büyüdüğünde çocuğunuza anlatabilecek misiniz, kendinizden utanmadan?

\n

Başka herhangi bir devlette böyle bir durum eğitim bakanının, hatta bütün kabinenin istifasına yol açardı. Bereket, Türkiye’de de hiç değilse bu gidişi durdurmak için sorumluluk sahibi meslek sendikalarınca Danıştay’da açılmış birkaç dava var. Yeter mi?

\n

Aslında, kıyamet kopmalıydı: Partiler birbirine girmeli, eğitim fakülteleri, başta bütün üniversiteler ve tüm medya ayaklanmalıydı. Yönetim yargısının her düzeydeki üyeleri tatilden, geziden falan vazgeçip bir an önce çatır çatır yürütmeyi durdurma ve iptal kararları vermeli, hiç değilse yerleşik eğitim düzeninin bir yıl daha sürmesini sağlayarak bu rezaleti hemen önlemeliydi.

\n

Yine de her şey bitmedi ve vakit var. Gelecek ders yılına kadar herkes aklını başına toplamalı ve çocukların gözüne daha az kızarmış yüzlerle bakabilir duruma gelinmelidir. Yoksa, gücü olduğu halde durduran çıkmayınca karanlığa doğru hep birlikte yürüyecek miyiz?

\n

Tıpış tıpış?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları