Mümtaz Soysal

Esad'ı Anlamak

11 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

EMPATİ denen tutumu deneyenler, bunu daha çok acıdıklarını, sempati duyduklarını, kendilerine yakın bildiklerini, hatta sevdiklerini daha iyi anlamak ve ilişkilerini ilerletmek amacıyla yaptıklarından, kızdıklarına, antipati duyduklarına, tiksindiklerine ve hele düşman saydıklarına yönelik olarak böyle zahmete pek katlanmazlar.

\n

Ne demektir empati? Kendi bilincini ya da vicdanını bir başkasının bilinci ya da vicdanı yerine koyarak öyle düşünmeye, öyle duygular içine girmeye ve olup bitenlere o bir başkası gibi bakabilmeye çalışmak demek değil mi?

\n

Elbet, zor iş.

\n

O bir başkasını iyi bilmek, onun düşüncelerini ve duygularını anlamakla ya da anlamaya çalışmakla yetinmeyip her iki taraf için de doğru olan tutumu bulmaya çalışmak.

\n

Ki, o tutum daha sonra doğru ve hakça savunulabilsin.

\n

Yani, hem cin hem melek olmak. Peki, karşıdaki şeytansa ya da öyle sayılıyorsa, ne yapacaksınız?

\n

İlle yenilmek zorunda mısınız?

\n

Bilmek, her zaman kazançlı olmayabilir; ama hiçbir zaman zararlı olmaz; zarar, mutlaka başka nedenlerden geliyordur.

\n

Görmek ve bilmek gerekir ki, Esad, devletine ve rejimine yönelik olarak kışkırtılmış bir komplo karşısında haklı olduğuna inandığı için direnmekte, her türlü şiddeti, zulmü, hatta başka mezheplerce günah sayılanı bile göze alabilmektedir. Böyle bir hak ve inat karışımıyla sonuna kadar mücadeleyi sürdürmek, aynı zamanda sonuna kadar şiddete ve zulme, hatta günaha hedef olmak demektir.

\n

Ama, bu korkunun sonucu teslimiyet de olamaz.

\n

Dolayısıyla, inatlaşma karşısında evrensel mekanizmaları ve kurumları devreye sokmaktan başka çare yoktur. Bu açıdan, çok şükür, çelişkili olmakla birlikte, ilk bakışta umutsuzluğu ve çaresizliği giderecek tek yol olarak görünen bir Birleşmiş Milletler var. Suriye dolayısıyla ortaya çıkan bloklar-arası kilitlenmeyi aşılamaz ve kırılamaz bir engel olarak görüp hiç kımıldamadan inisiyatifsiz bekleşmek çağdaşlığa yakışmıyor.

\n

Durumdan zarar gören Türkiye Cumhuriyeti, hiç değilse kendine yakışanı yapmalı ve Birleşmiş Milletlerin hantallığını değiştirecek devletler-arası ortak bir başvuru kampanyasına önayak olmalıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları