PKK dün sabah Hakkâri’de bir sınır karakoluna değil, İzmir’in kıyı ilçesi Foça’da yola iki bombalı tuzak kurdu.

Sabah sekizde meydana geldi olay...

Saldırıda bir askerimiz şehit düştü...

Yaralı sayısı ise 11...

Eli kanlı PKK bu saldırıyla nasıl bir mesaj veriyor?

Her şey açık seçik ortada:

“Sadece Güneydoğu’da olduğumuzu sanmayın, biz Ege’de, Akdeniz’de, Karadeniz’de, tüm Türkiye’de kanlı ve ölümcül eylemler gerçekleştiririz.

Foça’yı seçmemizin nedeni, Amfibi Tugayı’nda Güneydoğu’da bizimle mücadele eden özel harekât jandarma timlerinin eğitilmesinden ötürüdür...”

Askeri servis aracına yapılan bu alçakça saldırı yine yüreklerimizi yaktı...

***

Foça’da böyle bir saldırının olacağı kimsenin aklına gelir miydi?

Sanmıyorum!

Bir tatil yöresi olan Foça’da otelden çok siteler bulunur.

Çeşme ve Bodrum gibi ünlülerin gittiği bir sahil kasabası değildir.

Sakin ve sessizdir.

PKK terör örgütünün Foça’yı özellikle seçtiğini sanıyorum.

Foça’da Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı bulunuyor. Kanlı saldırının yapıldığı yol eskiden sivil araçlara yasaktı.

Sitelere gitmek isteyenlerin araçları arandıktan sonra izin verilirdi.

Yol yeni asfaltlanmış ve sivillerin izinsiz geçmeleri sağlanmış.

Demek ki PKK bu kanlı eylem planını buna göre yapmış.

Daha açıkçası Foça’da canilerin yandaşları var...

***

Saldırı deniz üssünde görevli askerleri taşıyan servis aracına sabah saat sekizde yapılıyor...

Dedim ya her şey planlı ve programlı.

İzmir’de PKK geçmişte çok sayıda kanlı ve ölümcül eylem gerçekleştirdi.

Kentte PKK’nin varlığı ve yandaşları olduğu biliniyor...

Burada akla gelen soru şu:

“Devletin istihbarat birimleri böyle bir eylemin yapılacağını önceden neden öğrenemiyorlar?”

Aslında bu sorunun yanıtı gayet basit:

“İstihbarat zafiyeti!”

Yazı yazdığım saatlerde gelen haberlere bakıyorum...

Haberler bilindik, bana yabancı gelmiyor:

“Saldırının ardından teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için büyük bir operasyon başlatıldı. Foça’ya çevredeki askeri birliklerden helikopterlerle komandolar gönderildi. İzmir Valisi ve Ege Ordu Komutanı olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.”

***

Aradan sekiz saat geçti...

Terörist grup yakalanamadı.

İki yerden kaçabilirler...

Ya İzmir ya da Yenifoça yönünden...

Başka seçenekleri yok!

Nasıl olup da kaçtılar ve sekiz saat içinde yakalanamadılar akıl alacak iş değil...

İzmir’e ulaşmaları bir saat...

Yol üzerinde trafik denetimleri var.

Uzun bir mesafeyi, yani Çanakkale yönünü, Aliağa, Dikili, Bergama, Ayvalık, Burhaniye ve Edremit’i tercih etmeleri olanaksız.

Umarım yakalanır PKK militanları...

Çünkü bölge çok duyarlıdır.

Daha önce Altınova ve Ayvalık’ta Türk-Kürt çatışması çıkmıştı...

Bu yörelerde 40 yıldır yaşayan ve PKK’yle uzaktan yakından ilişkisi olmayan Kürt kökenli kardeşlerimiz var.

Onlara zarar gelmesini istemem!

***

Neredeyse 30 yıldır kanla yazılan bir tarihin sayfalarını çeviriyoruz.

Bir dönem “bir avuç terörist” dedik, şimdilerde “terörle iyi mücadele ediyoruz” diyoruz...

Bir kuşak acılarla, kin ve nefretle büyüdü...

Çocuklarımız öldü 20’li yaşlarda...

41 yaşında şehit olan Uzman Çavuş Kamil Çelikkaya ateş altındayken, karısını cep telefonuyla arayıp şöyle dedi:

“Hakkını helal et Elif’im!”

Sonra şehit cenazeleri geldi...

Analar, babalar, eşler, çocuklar o tabutlara sarılıp ağlarken söylendiler:

“Yeter artık bu akan kan dursun!”

Durmadı işte durmadı...