Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Vekil Oğlu' Krizi
Bizim gibi “hukuk devletinin” çalışmadığı ülkelerde, ilahi adalete bel bağlanır.
\nDenir ki: “Allah bildiği gibi yapsın!”
\nBir “vekil oğlu” için, “rütbeleri söktürülerek onur kırıcı biçimde sıraya dizdirilen polislerin krizini” okuduğumda aklıma her nasılsa Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yaşanan Sümeyye Erdoğan krizi geldi…
\nGeçen yıl Ankara Devlet Tiyatrosu’nda izlediği “Genç Osman” oyunundaki aktörlerden Tolga Tuncer’e sinirlenen Sümeyye Hanım; hatırlarsınız hışımla salonu terk etmiş, tesadüf “polis gecesi” için orada bulunan 150 polis de Başbakan’ın mahdumesi ile “dayanışma” için ayağa kalkıp mekândan çıkmıştı.
\nPolisler Tuncer’in doğaçlama yaptığı bazı hareketlerden kendine “hakaret payı” çıkaran Sümeyye Hanım’la birlikte toplu olarak kendilerini “hakarete uğramış” hissetmiş ve jet hızıyla verilen bir refleksle “güçlüden yana” tavır koymuştu.
\nDevlet Tiyatroları krizinde Tuncer’e sonradan “Sümeyye ayarıyla” ceza kesildi; oyunun “Başbakan kızından tepki alan bölümleri” sansürlendi ve temsil bir süre sonra Devlet Tiyatroları programından çıkarıldı.
\nTolga Tuncer ve buhar olan “Genç Osman” ötesinde şimdi hatta Devlet Tiyatroları’nın kaldırılması gündemde!
\nDiyeceğim o ki “Sümeyye Erdoğan” krizinin artçı şokları hâlâ devam ediyor.
\nBu durumda işte insanın aklına düşmez kalkmaz Allah sözü geliyor!
\nMağdura karşı o gün düşünmeden “güçlüden yana” tavır koyan polis; bugün bir “vekil oğlu” karşısında “ezik” konumuna düşürülüyor.
\nO krizle bu krizdeki polisler haliyle farklı.
\nAma “ilahi adalet” genelde “toptan” çalışıyor ve insana yalnızca böyle “toptan çağrışımlar” yaptırıyor.
\n“İlahi adaletin toptancı” hissesi de; “alma mazlumun ahı” ile başlayan, “etme bulma dünyasına” varan zengin atasözü dağarcığımızda ifadesini buluyor.
\nİtalyan temyiz mahkemesi kararı\t
\nGelelim bu dünyada “hukuk devleti” olan ülkelerde çalışan adaletin çarklarına…
\n“Hukuk devleti” standartlarına erişen ülkelerde normalde “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” raconu geçerli değildir.
\nBu raconu devreye sokmaya kalkışana hemen haddi bildirilir.
\nEn son Fransa’da oğluna kıyak çekmeye kalkışan Sarkozy’nin durumu gözler önünde.
\nSarkozy’nin son cumhurbaşkanlığı seçimlerini açık farkla yitirmesinin en önemli nedenlerinden biri bu, oğluna çektiği kıyaklar ve ardı gelmeyen hanedan hikâyeleri olmuştu.
\nTürkiye’ye nispeten daha yakın olan “Akdeniz kanı taşıyan İtalya’da, sen benim kim olduğumu biliyor musun?” muhabbeti daha sıkça gündeme gelir.
\nAncak bu bağlamda konuşulan politikacılar; hemen her zaman “fırsatçılıkla” ün yapmış, pişkinlikten yüzleri kızarmayan, ikinci sınıf siyasetçilerdir.
\nİtalya bize göre nispeten daha gelişmiş bir “hukuk devleti” olduğundan; “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” tavrına muhatap kalan mağdurlar; yargıda hak arayarak bir sonuç almak ümidine sahiptirler.
\nSon dönemde bu açıdan iki çarpıcı örnek yaşandı.
\nİlki geçen baharda basına yansıdı.
\nRoma’nın merkezinde arabaların girmesi yasak bölgede park eden bir vekile “trafik cezası” kesen iki polise “Ben vekilim! Sizi işten attırırım!” şeklinde konuşan bir politikacı, “gazetede yayımlanan özürle” kamuoyu nezdinde af dilemek zorunda bırakıldı.
\nSiyasetçinin esip gürlemesine pabuç bırakmayan polisler, vekile ceza yazmakla yetinmediler; politikacıyı bir de “hakaret ve tehditten” dava ettiler. Sonunda ancak “gazetede yayımlanan açık özür” karşılığında davalarını geri çekmeyi kabul ettiler.
\nEgemenlik alanını sınırlayan suç
\nAynı konuda daha önemli bir örnek geçen temmuzda gazetelere yansıdı…
\nKomşusuna “Benim kim olduğumu biliyor musun?” sözüyle ayar vermeye çalışan bir adamı İtalyan temyiz mahkemesi, “tehdit ve gözdağından” suçlu buldu.
\n“Benim kim olduğumu biliyor musun?” cümlesi böylece; İtalyan temyiz mahkemesinin 11621 kararıyla cezai yaptırımı olan bir “suç” haline geldi.
\nMahkeme “tehdidi”; başkasının onurunu kıran ve hareket alanını daraltan “psikolojik baskı kullanmaya” dayandırdı. Bu yaklaşıma sinen “sindirme, yıldırma, ileriye dönük korkutmayı”, yurttaşların kişisel egemenlik alanını sınırlayan bir suç saydı.
\nİtalya gibi “güç kültürünün” önemsendiği bir ülkede dahi, bundan böyle artık “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” raconunu uygulamaya sokmak eskisi denli kolay olmayacak. Bu tehdidin karşısına hukuki yaptırım çıkarılacak.
\nTürkiye’de bu konuda ileriye doğru değişen bir şey yok.
\nTersine, varsa değişiklik -diğer çok şeyde olduğu gibi- yalnız geriye işliyor.
\nErdoğan şimdi “vekil oğlu” skandalına el koyuyor.
\n“Devlet Tiyatroları’nda başbakan kızı” skandalı ortada dururken “vekil oğlu” krizine RTE el koysa ne olur, koymasa ne olur?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!