Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Film Gibi Bir Gece
Çamlıca Tepesi ardından tepsi gibi mehtabın doğuşunu izlediğimiz yemek, çok açıdan sıra dışıydı. \n
\n7-19 Temmuz tarihleri arasında yapılan “Opera Festivali”nin tanıtım yemeği için -önceki yıllarda olduğu gibi- Ortaköy Radisson Otel’in Pupa Teras’ında toplandık. \n
\nBoydan boya Boğaz’ın ayaklar altına serildiği muhteşem manzaralı terastaki kokteylin ardından bir süre sonra yemek faslına geçildi. \n
\nDört yanı camekân yemek salonunda gene nefes kesen olağanüstü panorama karşısında kurulmuş mükellef sofralarda yerimizi aldık. \n
\nAma o da ne? \n
\nÜç yıldan bu yana düzenlenen festivalin klasik müdavimi haline gelen gazetecilerin hepsi birbirini tanıyor…\n
\nYemekteki bir kişi hariç! \n
\nBaş köşede Doğan Hızlan’ın hemen yanı başında protokol konumunda oturan sürpriz konuğu hiç kimse bilmiyor.\n
\nSürekli birbirimize soruyoruz: “Kim olduğunu biliyor musun?”, “Yooo! Kimmiş?”\n
\nMerakla izlediğimiz şahıs, Devlet Opera Balesi Genel Müdürlüğü ile opera festivalinin ana sponsoru “Deniz Bank” tarafından düzenlenen davete “Cumhuriyet” gazetesinin adını kullanarak girmiş olduğu için öncelikle Zeynep Oral tarafından takibe alınıyor. \n
\nAma eşine ancak filmlerde rastlanabilecek garip bir sahneyle karşı karşıyayız… \n
\nKarşımızdaki adam, insanın başını döndürecek bir araba dolusu laf kalabalığı yapıyor ve ser verip sır vermiyor. \n
\nYemeğin sonlarına doğru bu defa dayanamayıp, ben sıkıştırıyorum: “Cevabınızı alamadık. Siz kimsiniz?” \n
\nEsrarlı konuk bu kez masa efradı önünde, bir “girişimci” olduğunu söylüyor. \n
\nYanımda oturmakta olan Serfiraz Ergun cep telefonuyla masanın altında “Google”dan şahsı araştırıyor hiçbir sonuca ulaşamıyor. \n
\nFoyasının aleni biçimde deşifre edileceğini anlayan “gecenin konuğu” masadan sessizce ayrılıyor ve sırra kadem basıyor… \n
\nBizler aramızda serbest atış tahmin yürütüyoruz: \n
\nKimi yan yana yemek yediğimiz meçhul şahsın “büyük otel yemeklerine” sızan profesyonel beleşçilerden biri olduğunu düşünüyor…\n
\nKimi -şakayla karışık!- bir modern zamanlar “internet dedikodu casusu” ile karşı karşıya olabileceğimizi ileri sürüyor. \n
\nAma gece boyu masamızı paylaştığımız pişkin konuk için kimse tatmin edici bir açıklama bulamıyor. \n
\nSıradan “beleşçi” için biraz fazla profesyonel olan şahıs; bir internet casusu için de çok amatör kaçıyor. \n
\n‘Biz yazamıyoruz, siz yazın!’\n
\nBunca yıllık gazetecilik hayatımda benzerini hiç yaşamadığım olayın yanında, ikinci şokum; Türk basınının iflasını tescillemek oldu. \n
\nYemekte önemle üzerinde durulan konulardan biri haliyle Utku Çakırözer’in Esad söyleşisiydi. \n
\nSon üç gündür gazetecilerin bir araya geldiği her mekânda olduğu gibi, “opera” yemeğinde de herkes bu olay söyleşiyi konuşuyordu.\n
\nSevgili Utku ve “Cumhuriyet” için haliyle övgüler göğsümüzü kabarttı. \n
\nAncak olayın diğer boyutu “Türk medyasının” encamı adına yüreğimi burktu. \n
\nMerkez medyadan bir meslektaşım bir ara bana dönerek “Harika şeyler yazıyorsunuz!” dedi: “Yazın yazın! Biz yazamıyoruz bari siz yazın!”\n
\nBu sözleri işitince yıllar önce Çetin Altan’la “Türk basını” üzerine yaptığım bir söyleşiyi hatırladım.\n
\nÜnlü yazar, Türk basınının en fazla okunan ve en hızlı yazarlarından biri olduğu yıllarda, iktidar zulmü karşısında çaresizliğe kapılan okurların; karşılaştıkları her yerde kendisine; “Yaz! Yaz! Daha sert yaz! Daha fazla bindir!” telkininde bulunduklarını anlatmıştı. \n
\nNereden nereye geldik?\n
\n“Nereden nereye geldik?” diye düşündüm. \n
\nBu telkinleri artık ellerinde kalemi olmayan sıradan okurlar değil, kalemleri hepten işlevsiz kalan “gazeteciler” yapıyor. \n
\nAçıkça “Biz yazamıyoruz. Bizim adımıza da siz yazın!” diyorlar. \n
\n“Cumhuriyet” için duyduğum kıvanç ve “utku”, bu nedenle bir miktar kursağımda kaldı. Çünkü mesleğim -gazetecilik mesleği!- adına utanç duydum ve üzüldüm. \n
\nGazeteciler için Türkiye artık bir çöl. Nerden bakarsanız bakın, bu ürkütücü bir gelişme. Bizler, Türkiye’de kalan son yeşil vahalarız. Teslimiyeti kabul eden ve açıkça bundan böyle teslim bayrağını çeken bir medya gerçeği ile yüz yüzeyiz. \n
\nErtuğrul Özkök, Mehmet Ali Birand, Amberin Zaman gibi deneyimli gazetecilerin; dünyanın konuştuğu, randevusu kotarılmış “tarihi bir söyleşiyi” -ama öyle ama böyle- tepmeleri, bu teslimiyetin açık işareti ve teslimiyet bir maskeleme çabasına dahi meydan vermeyecek biçimde artık göz önünde yaşanmakta. \n
\n“Dördüncü güç” olarak bilinen medya Türkiye’de -en azından bildiğimiz şekliyle- iflas etti. \n
\nYazıklar olsun!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!