Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İhlalde Ortak Standart
DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı M. Raci Bilici ile sohbet ediyoruz. İHD özellikle yurdumuzun bu bölgesinde çok gelişmiş, tüm Türkiye’deki 28 şubenin yarıya yakını bölgede yoğunlaşmış. Bilici, bizi Diyarbakır’a KCK davalarını ve insan hakları ihlallerini izlemeye davet ediyor.
\n- Buraya bir gelin de, duruşmaları izleyip hukuk adına neler yapılıyor görün!
\n- İstanbul’a, daha doğrusu Silivri’ye gelin de duruşmaları izleyip hukuk adına neler yapılıyor siz de görün, diye yanıtlıyoruz kendisini.
\nİki gündür Diyarbakır’dayım; Basın Konseyi Başkanı ve gazetemiz yazarı Orhan Birgit, Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri Turgut Kazan, Tufan Türenç, Yalçın Büyükdağlı ile birlikte Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan gazeteciler Ahmet Birsin, Vedat Kurşun, Tayip Temel ile görüşüyor, meslektaşlarımızın davaları ve hapishane koşulları hakkında bilgi alıyoruz.
\nÜç meslektaştan ikisi tutuklu; Vedat Kurşun’un on buçuk yıl mahkûmiyeti Yargıtay tarafından onaylanmış, artık Giresun Cezaevi’ne naklini bekliyor.
\nYatanlar bilirler, hapishane dünyanın her noktasına aynı uzaklıkta olan tek yerdir. On kilometre ötedeki eviniz ile on binlerce mil ötedeki, Sydney size aynı uzaklıktadır. İkisine de ulaşmak aynı derecede olanaksızdır çünkü.
\n***
\nAma bu olgu Vedat Kurşun için bir teselli değil. Çünkü üç ayda bir ancak ziyarete gelebilen hastalıklı anasının oraya gidebilmesi daha da olanaksız. Hapishanenin konumu, tutuklu ve hükümlü için değilse bile, ziyaretçisi açısından çok önemli.
\nDiyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi burada kimilerinin söylediğine göre, türünün en az kötülerinden, hiç değilse olayların patlak verdiği diğer cezaevlerine oranla daha dayanılabilir cinsten.
\nCezaevi koşullarıyla ilgili şikâyetler kapasitenin üstünde doluluk, hobi ve spor konusundaki olanakların yeterince kullandırılmaması, beslenme ve sağlık sorunları.
\nOnları dinlerken Tuncay Özkan, Mustafa Balbay’ın anlatıp yazdıkları geliyor aklıma, hemen hemen aynı olduklarını görüyorum.
\nÖrneğin Diyarbakır D Tipi’nde veya Silivri’de mesai saatleri dışında herhangi bir kalp krizi durumunda, iki yerdeki mahpusların akıbetleri farksız olabilir. Her iki halde de iş tümüyle tesadüfe kalmış durumda.
\nBütün bunlar, pek de iftihar verici olmayan bir olguyu, insan hakları ve hukuk ihlalleri konusunda, ülke çapında ortak bir standardı tutturmuş olduğumuz gerçeğini işaret ediyor.
\nBilmiyorum, bu gözlemim bura insanını rencide eder mi?
\nÇünkü onlar, insan haklarının ve hukukun çiğnenmesinin, kendi diyarlarında ülkenin diğer bölgelerinden daha yoğun olduğunu düşünüyorlar ve bu konuda çok duyarlılar.
\n***
\nDiyarbakır’da insanların Kürt sorununun çözümüne yaklaşımları nasıl?
\nBarodan İnsan Hakları Derneği’ne, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’ndan sokaktaki adama kadar herkes bir şeyler yapılması, bunun da vakit geçirmeden yapılması gerektiğini vurguluyor.
\nBir şeyler yapılmalı ve vakit geçirmeden yapılmalı.
\nAma ne yapmalı?
\nNe yapmalı sorusuna yanıt ararken, konu bir başka soruda düğümleniyor:
\nKürtler arasında Türkler ile birlikte yaşama iradesi hâlâ mevcut mu?
\nBu soruyu net şekilde dile getirdiğimizde, bölgede yapılan kamuoyu araştırmalarını koyuyorlar önümüze. Amaçları, bağımsızlık isteğinin yalnızca yüzde 19 düzeyinde kaldığını göstermek.
\nKürt kökenli vatandaşlarımızın çoğunluğunda bir arada yaşama iradesinin sönmemiş olması umut oluşturuyor, ama “Ne yapmalı?” sorusuna yanıt getirmiyor.
\nBu konuya gelince, sorun anadilinde eğitim noktasında düğümleniyor.
\nEdindiğim izlenim, Kürtlerin anadilinin öğrenilmesiyle yetinmeyip, anadilinde eğitim konusunda ısrarlı olacakları yönünde. Bir açılıma kararlı görünen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu henüz o noktadan uzakta, hatta bu alan onun kırmızı çizgiler bölgesine giriyor. Tayyip Erdoğan ve partisinin konumu da farklı değil.
\nBu durumda nasıl mesafe alınacak?
\nSorunun yanıtının zor olması, hemen “gelişme olmaz” demeyi gerektirmiyor. Ama bilelim ki, artık tartışmanın özü bu noktadır ve enine boyuna konuşulmalıdır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!