Hem ürkütücü hem eğlenceli

Sinema eğitimi alırken müzik yapmak için okulu bırakan ikili, müziklerini David Lynch, Tod Solondz, Jim Jarmusch filmlerine benzetiyor, 'Ürkütücü bir his veren ama aynı zamanda işin eğlence yönünü de göz ardı etmeyen bir müzik' diyorlar. Bunun için de sisteme karşı çıkan, gençliğin ruhunu yansıtan 60’ların müziğini bugüne taşıyorlar.

Hem ürkütücü hem eğlenceli
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.03.2012 - 08:43

Alternatif pop grubu Cults, müzik dünyasında son yıllarda çıkış yapan gruplardan biri.

New York’ta sinema eğitimi alırken tanışan ve müzik yapmak için okulu bırakan Madeline Follin ve Brian Oblivion, üç şarkıdan oluşan kısaçalarlarını internette yayımladıkları andan itibaren hiç beklemedikleri bir ilgiyle karşılaştılar.

2011’de ünlü şarkıcı Lily Allen’ın plak şirketi In the Name Of tarafından ilk albümleri yayımlanan ikiliyle Austin, Teksas’taki “South By Southwest” Festivali’nde (SXSW) röportaj yapma fırsatı bulduk.

- İnternette popülerlik kazanma hikâyeniz etkileyici. Paylaştığınız ilk şarkıların etkisi büyük oldu. Bir hafta gibi kısa sürede internette ün kazanmanın avantajları ve dezavantajları neler?

BRIAN OBLIVION - Bu olay başımıza gelmeden önce internette popülerlik kazanmak hakkında az çok bir fikrim vardı ama içine girip öğrendikçe hem aklım daha çok karıştı hem de bu durumu umursamamaya başladım. Geçen sene birçok şey bizim için harika bir ekip tarafından yürütüldü, bu anlamda şanslıyız. Ama esas olan şu; müzisyenlerin müziği dinleyicilere rahatlıkla ulaştırabilmeleri ve insanların aradıklarını kolayca bulması müthiş. İyi grupları keşfetme yolunu kısaltması bakımından hepimiz için iyi bu.

- İkiniz de sinema üzerine eğitim aldığınız için şarkıları yazarken müzik için belli sahneler hayal ediyor musunuz diye merak ediyorum...

MADELİNE FOLLIN - Şarkıları yazarken hayalimizden imajlar geçtiği kesin. Bu içimizden geçenleri doğrudan yansıtmak gibi değil; daha çok bir duygu ya da film karakteri yaratmak gibi. Ama biyografik değil şarkıya yansıyanlar. O anlamda bir romantizm yok.

- İlk albümünüzü kaydetmeye başlamadan önce sound konusunda aklınızda nasıl bir düşünce vardı ve istediklerinizi o albümde gerçekleştirebildiniz mi?

OBLIVION - 50’lerin sonu ve 60’ların başındaki müzikler, melodi üzerine kurgulanan klasik tarzlar bizi etkiliyor. Ayrıca ilk gençlik dönemimizden bu yana Sonic Youth gibi grupları, elektronik müzik ve noise, Batı Yakası’nda gelişen hip-hop’ı dinleyerek büyüdük. Bütün bunları sindirip kendi sesimizi yaratmaya çalışıyoruz.

- Müziğinizde 60’lar etkisi belirgin ama yine de modern ve çağdaş bir soundunuz var. 60’ların sizi en çok çeken yönü ne?

FOLLIN - İnsanları 60’ların müziğine çeken en önemli şey, o dönemin sadece rock’n roll’un değil, gençlerin müziğinin doğduğu dönem olması. Sisteme karşı çıkan gençliğin ruhunu yansıtan müzik ortaya çıktı o yıllarda. Ses ve söz açısından müzikte olan her şey heyecan vericiydi; duygusal olarak da insanı içine çekiyordu.

- Şarkılarınıza yön veren kaygılar ya da sevinçler nereden esinleniyor?

OBLIVION - İçinde bulunduğumuz atmosferden esinleniyoruz. Albümü kaydederken kolejdeydik, olgunlaşmakla ilgili meseleler vardı. Müzik yapmak amacıyla okulu bıraktığımız için bizi aptalca davranmakla suçlayıp ne yapmamız gerektiğini söyleyenlere karşı hissettiklerimiz etkili oldu.

- Müziğinizi film gibi düşünürseniz hangi tür filmlerle özdeşleştirirsiniz?

OBLIVION - Ürkütücü bir his veren ama aynı zamanda işin eğlence yönünü de göz ardı etmeyen David Lynch, Tod Solondz, Jim Jarmusch filmleri olurdu. Seyrederken keyif aldığınız ama bir yandan da garipliklerle dolu filmler.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler