Tlos Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları sona erdi

Fethiye'ye yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki antik kentin Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Taner Korkut, yaptığı açıklamada, Tlos Antik Kenti'nin UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer aldığını söyledi.

Kazı çalışmalarının 2011 yılı etabının 13 Haziran'da başladığını ve 26 Eylül'de tamamlandığını belirten Korkut, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi destekleriyle düzenlenen kazılarda, yerli ve yabancı 40 kişilik bilim ekibi, 26 öğrenci ve 38 işçinin çalıştığını bildirdi.

Kazı çalışmalarının tiyatro, Kronos Tapınağı, kent bazilikası, stadyum alanı, akropol, kaya mezarları, Akkemer mevkisi mezarlığı ve köy tarlası lahitlerinde yürütüldüğüne işaret eden Korkut, ''Ayrıca Tlos Antik Kenti sınırları içinde kalan alanlarda daha önceki yıllarda başlanan yüzey araştırmalarına da devam edilmiştir. Bu esnada tespit edilen çok sayıdaki arkeolojik kalıntının belgelenmesi işlemleri tamamlanmış ve planları kent haritasına işlenmiştir'' dedi.

Likya bölgesinin tarihini yeniden yazdıracak buluntular

Prof. Dr. Taner Korkut, 2011 kazıları kapsamında tüm Likya bölgesinin tarihini yeniden yazdıracak buluntulara ulaşıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''2010 yılı Tlos kazı etkinliklerine kadar kıyı Likya bölgesinin Prehistorik çağlardaki varlığı tartışma konusuydu. Ancak 2011 yılı Tlos Kent Merkezi, Girmeler Höyük Yerleşimi ve Tavabaşı Mağarası buluntuları, bu bölgedeki ilk insanların tarihini şimdilik günümüzden 11 bin yıl öncesine götürmüştür. Arkeoloji ve tarih dünyası için çığır açan bu keşif, 2011 yılı araştırmalarıyla da desteklenmiştir. Diğer yandan bugüne kadar tartışma konusu bile yapılmayan Likya bölgesindeki Geç Tunç Çağı yerleşimi, 2011 yılı kazı çalışmaları esnasında Tlos Stadyum düzlüğündeki en alt katmanda ortaya çıkarılmıştır. Tlos Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmaları 2012 yılında da devam edecektir.''

Kazı çalışmaları esnasında çok sayıda arkeolojik eserin de bulunduğunu söyleyen Korkut, envanterlik ve etütlük olarak tasniflenen eserlerin tamamının kazı evinde bilimsel olarak değerlendirildiğin, restorasyon ve konservasyon çalışmalarının ardından Fethiye Müzesi'ne teslim edildiğini kaydetti.

Müzelik değerdeki eserler arasında tiyatro çalışmaları esnasında bulunan 5 heykelin önemli bir grubu oluşturduğuna işaret eden Prof. Dr. Korkut, ''Özellikle tiyatronun sahne binası kazılarında gün ışığına çıkarılan çok sayıdaki heykel parçası, Antalya Müzesi'nden görevlendirilen Uzman Heykeltıraş Ayşe Çavuşoğlu Korkut tarafından kısa sürede gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla tümlendi ve müzeye taşınarak teşhire konuldu'' dedi.

Prof. Dr. Korkut, restore edilen heykellerin üçünün erkek, ikisinin ise kadın tasvirleri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

''Her biri 2,10 metre yüksekliğinde olan erkek heykelleri, askeri zırh içerisinde verilmiş olup, genel ikonografi ve portresel özellikleriyle Roma imparatorlarından Hadrianus, Marcus Aurelius ve Antonius Pius'un özelliklerini yansıtmaktadır. 1,82 metre yüksekliğindeki giysili kadın heykeli ise portresel özellikleriyle İmparator Marcus Aurelius'un eşi Faustina Minor'u temsil etmektedir. Bir göğsü çıplak verilen 1,85 metre yüksekliğindeki kadın heykeli ise Tanrıça İsis'i betimlemektedir.''