'Garantilerin vazgeçilmezliği' KKTC'de kabul edildi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Kıbrıs sorununun çözümünde garantilerin vazgeçilmezliğini vurgulayan kararı oy birliği ile kabul etti.
Meclis Başkanı Hasan Bozer başkanlığında olağanüstü toplanan KKTC Meclisi, Kıbrıs Rum yönetimi meclisinin, 19 Şubat'ta aldığı, Kıbrıs sorununun çözümünde garantilerin kabul edilemeyeceğine ilişkin kararına karşılık, tüm partilerin mutabakatıyla hazırlanan ve Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerini, Garanti ve İttifak Anlaşmaları'nın vazgeçilmezliğini vurgulayan kararı görüşerek onayladı.
Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen Ulusal Birlik Partisi (UBP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Demokrat Parti (DP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ile Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) tarafından oybirliğiyle onaylanan kararda, Kıbrıs Rum meclisinin aldığı kararın, Kıbrıs sorunun çözüm sürecine darbe vurduğu vurgulandı.
Türkiye'nin Kıbrıs'taki etkin ve fiili garantisinin, Kıbrıs Türk halkı bakımından adada bulunacak kapsamlı çözüm anlaşmasının hayati ve en temel unsuru olarak görüldüğü vurgulanan kararda, Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk halkının eşitliğine saygılı olmaya ve görüşmeleri sürdürecek gerekli esnekliği göstermeye, görüşme masası dışında süreci zora sokacak bu tür eylemlerden kaçınmaya davet edildi.
Kararda, uluslararası camiaya, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan kısıtlamaların, BM Genel Sekreteri'nin çağrıları doğrultusunda bir an önce kaldırma çağrısı yapıldı.
Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarının korunacağı adil ve kalıcı bir çözüm anlaşmasına hazır olunduğunun altı çizilen kararda, BM Genel Sekreteri'nin çabalarına destek verildi.
Kararın gerekçesi
Meclis Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi'nde oybirliği ile kabul edilerek Genel Kurul gündemine sunulan ve KKTC Cumhuriyet Meclisi'nin oybirliği ile aldığı kararın gerekçesinde şöyle denildi:
''Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz bölgesinde tüm tarafların yararına olacak olan barış, istikrar ve işbirliği ortamının adil ve kalıcı bir çözüm antlaşmasıyla sağlanabileceğini; Türk tarafının bu doğrultuda yapıcı tüm girişimlerine ve BM Genel Sekreteri'nin müzakerelere katkı koyma çabalarına rağmen, Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin ruhuna aykırı davranarak kapsamlı çözüm çabaları yerine farklı yollara sapmakta olduğunu; 2004 referandumları ertesindeki Rum uzlaşmazlığına paralel olarak Kıbrıs Rum tarafının bugün de adil ve kalıcı çözümü sağlayacak bir anlaşma yerine, mülkiyet sorunu konusunda uluslararası mahkeme kararlarına ve tek taraflı AB üyeliğinin istismarı gibi iyi niyetten yoksun yollara yönelerek tek yanlı kazanımlar elde etme arayışı içerisinde olduğu gerekçesiyle ekteki karar önerisi hazırlanmıştır.''
"Rum tarafı müzakerelerin ruhuna aykırı davranıyor"
Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz bölgesinde tüm tarafların yararına olacak barış, istikrar ve işbirliği ortamının adil ve kalıcı bir çözüm antlaşmasıyla sağlanabileceği vurgulanan kararda, ''Kıbrıs Türk tarafının bu doğrultudaki yapıcı tüm girişimlerine ve BM Genel Sekreteri'nin müzakerelere katkı koyma çabalarına rağmen, Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin ruhuna aykırı davranarak kapsamlı çözüm çabalarına odaklanmak yerine farklı yollara saptığı ve yoğunlaştırılmış müzakerelerden kaçtığının not edildiği'' belirtildi.
''2004 referandumları ile tüm dünyaya ifşa olan uzlaşmazlığı bugün de sürdüren Kıbrıs Rum tarafının adil ve kalıcı çözümü sağlayacak bir anlaşma yerine çözümün temel parametrelerine ilişkin konularda tek yanlı ve geçerliliği olmayan kararlar kabul etmesinin esefle karşılandığı'' kaydedilen kararda, Rum tarafının, ''mülkiyet sorunu konusunda AB üyeliğini istismar ederek, iyi niyetten yoksun yollara yönelmek suretiyle tek yanlı kazanımlar elde etme arayışı içerisinde olduğuna'' işaret edildi.
Karardan
KKTC Meclis kararında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Temsilciler Meclisinin 19 Şubat 2010 tarihinde uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantiler konusunda aldığı karar, kapsamlı çözüm müzakerelerinin anlamını ve zeminini ortadan kaldırmayı hedefleyen iyi niyetten yoksun bir girişim olarak değerlendirildi.
Kıbrıs Türk tarafının öteden beri devam eden olumlu tutumuna rağmen, Rum tarafının bu kabul edilemez yaklaşımının Kıbrıs'ta hangi tarafın çözüm istediğini bir kez daha açıkça gösterdiğine dikkati çekilen kararda, uluslararası aktörler bu durumu görmeye davet edildi.
Görüşmelere ve BM çabalarına destek
Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarının korunacağı adil ve kalıcı bir çözüm anlaşmasına hazır olduğu yinelenen kararda, Kıbrıs Türk halkının seçilmiş temsilcileri olarak Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumunu sürdürme kararlılığı bir kez daha teyit edilerek, BM Genel Sekreteri'nin çabalarına destek verildi.
KKTC Cumhuriyet Meclisi'nin, ''Garanti ve İttifak Antlaşmaları tahtında, Kıbrıs Türk Halkına bugüne kadar özveriyle destek veren, Ada'da barış ve güvence ortamı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'taki etkin ve fiili garantisinin, Kıbrıs Türk halkı bakımından adada bulunacak kapsamlı çözüm anlaşmasının hayati ve en temel unsuru olarak gördüğünü vurgulamayı tarihsel bir görev sayar'' denilen kararında, şunlar belirtildi:
''Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakereleri sonucu kurulacak olan yeni ortaklık düzeninin ancak, 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarının tüm taraflarının katılımıyla ortaya çıkabileceği gerçeğinin hiçbir hal ve şartta değiştirilemeyeceğini ve Kıbrıs Türk tarafının buna asla müsaade etmeyeceğini vurgular; gerek garantiler konusunda Kıbrıs Rum tarafınca alınmış olan son kararın, gerekse Rum tarafınca mülkiyet konusu başta olmak üzere AB üyeliğinin istismarıyla yapılan diğer birçok olumsuz girişimin devam eden müzakerelerin doğasına aykırı olduğuna işaret ederek, Kıbrıs Rum tarafını, Kıbrıs Türk halkının eşitliğine saygılı olmaya ve görüşmeleri sürdürecek gerekli esnekliği göstermeye, görüşme masası dışında süreci zora sokacak bu tür eylemlerden kaçınmaya davet eder, Rum tarafının kapsamlı çözümü geciktiren ve müzakerelere zarar veren bu olumsuz tutumuna karşın Kıbrıs Türk tarafının tahammülünün yıllarca devam etmesine Kıbrıs Türk halkının müsaade etmeyeceğini bir kez daha vurgular, uluslararası camiayı, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan kısıtlamaları, BM Genel Sekreteri'nin çağrıları doğrultusunda bir an önce kaldırmaya davet ederiz.''
En Çok Okunan Haberler
- Almanya'da 'Noel pazarına' araçlı saldırı
- Gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Otel ve villa yapılacak
- Üniversiteden skandal ilan
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!