CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Öksüz: Zulme son vereceğim
Başakşehir seçmeninin yılgınlık yaşadığını belirten Öksöz, iktidar partisinin yıllarca ilçe halkını suiistimal ettiğini söyledi. İlçenin çok sayıda sorunu olduğuna değinen Öksüz, “mutsuzlukla içine kapanan beton bir şehre dönüşüyor” dedi.
Nagihan YılkınBaşakşehir’i tüm sorunları çözümsüz bırakılan İstanbul’un en ihmal edilmiş ilçesi olarak niteleyen CHP Başakşehir Belediye başkan adayı Mesut Öksüz, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
* Başakşehir’de gördüğünüz sorunlar nelerdir?
İlçede kozmopolit, çok renkli diyebileceğim bir nüfus profilimiz var. Büyük kısım ağır ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Kronikleşen sorunların kaynağı Başakşehirliyi bir yurttaş olarak değil, seçmen ve hazır oy kaynağı olarak gören anlayış. Belediye yönetiminin bunca yıl içinde faaliyete geçirdiği uygulamalar ise bir belediyenin görevi gereği yapması gerekenlerin asgarisi dahi değil. Ulaşım başlı başına bir sorun. Raylı sistemlere ulaşım imkânı yetersiz. Yağmurda taşan alanlar, su baskınları, otopark sorunu, kaldırım sorunu, yıllardır nadasa yatırıldı ve çözülmedi.
Belediye yönetiminin en büyük ilgi alanı imar. Bugüne kadar 1 milyon metrekare arsa satıldı, yolda da yeni satış projeleri var. Öte yandan Başakşehir’de çevre, şehircilik ve sosyal donatı sorunları da çok büyük. Eğitim ve spor tesisleri çok yetersiz. Kadınların gerek sağlık gerek istihdam gerekse sosyal yaşamda hak ettiği hizmet ve üretim alanları yok. Çocuk parkları neredeyse yok, gençler ancak var olan üç-beş kafeye gidebiliyor, sosyal mekânlar yetersiz, yeşil alanlar çok yetersiz. Mutluluğun şehri Başakşehir diye “slogan attıkları” bu ilçe, mutsuzlukla içine kapanan beton bir şehre dönüşüyor.
Başakşehir’de bir de ciddi bir göçmen nüfus hareketliliği var. İlçenin en gelişmiş ve varlıklı bölgesi olan Bahçeşehir’den konut alarak Türk vatandaşlığını satın alan varlıklı bir Körfez ülkeleri nüfusu var ki bu grubu da AKP sunduğu “lütfun” karşılığı olarak “seçmen” hanesine daha çok yazmak istiyor.
Bir de atıl bırakılan çöküntü alanı diyebileceğimiz noktalar var. Örneğin tarihi Baruthane. Böylesine önemli bir tarihi varlık bir mezbelelik gibi tümüyle kaderine terk edildi ve son 10-15 yılda büyük bir toplumsal sorun haline gelen uyuşturucu madde kullanımıyla anılıyor. Bu umutsuzluğu yıkmak zorundayız. Başakşehirliler bunu hak etmiyor.
'DESTEK KARTI'
* Çözüm önerileriniz neler?
Her bir bölgeye ve toplumun her bir kesimine özel, ayrı ayrı projeler hazırladık. Çocuklarımız evlerinden çıktıklarında kendi mahallerinde güvenli, modern kent mobilyalarıyla donatılmış pırıl pırıl parklarda oynayacak. Anneler iç huzuruyla evlatlarını parka gönderecek. Küçük yaş gurubu için annelere soluk aldıracak yeni kreşler açacağız. Başakşehirli kadınlarımıza yaşama ekonomik ve sosyal boyutta daha çok katılabilecekleri olanaklar sağlayacağız. Gençlerimiz ise umudumuz. Bu yaz yepyeni mekânlara kavuşacaklar.
Engelli ve dezavantajlı yurttaşlarımıza bireysel gereksinimlerini karşılayabilecekleri, toplum içinde daha katılımcı ve daha çok değer sunabilecek konuma gelecekleri imkân ve zemini hazırlayacağım.
Önceki seçimde “Bizim dışımızda bir partiye oy verirseniz sosyal yardım alamazsınız” diyerek insanları korkutuyor ve tehdit ediyorlardı. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ve diğer belediyelerimizin sadece nakdi değil gıda, iş, aile ve çocuk yardımlarıyla bir lütuf gibi sunduklarının çok üzerinde refaha kavuştu insanımız. Aynı yaklaşımla, Başakşehir’de mevcut “Destek Kartı”nı farklı uygulamalarla daha etkin hale getirerek, dezavantajlı yurttaşlarımız için pek çok yeni imkânla katkı mekanizmasını güçlendireceğiz. Yaşlılar ve emekliler ise hak ettikleri ilgi, saygı ve desteği kesintisiz yanlarında görecekler.
Fiziksel gelişim sağlayabilecekleri ve sosyalleşecekleri “İkinci Bahar Lokalleri”ni açacağız. Ulaşım sorunu için de öncelikle mahallerimizi birbirine bağlayacağız. Göçmenlerle ilgili ise uyum programları geliştireceğiz. Yıllar içinde insanları buraya yığarken sosyal uyum programları düşünülmedi ve maalesef parayla vatandaşlık satmanın yarattığı kazancın peşine düşüldü. Orta ve uzun vadede “Başakşehirlilik” kimliği altında buluşturacak, bu kimliği yaratacak bir çalışma süreci içinde olacağız.
* İktidarın uzun süredir ısrarcı olduğu Kanal İstanbul güzergâhında bulunan ilçelerden biri Başakşehir. Siz bu proje hakkında neler söylemek istersiniz?
100 milyar dolar tutarında olacağı öngörülen Kanal İstanbul projesi, insanlarımızın evlerini, arazilerini kaybetmelerinin yanında doğayı ve orta vadede tüm Başakşehirlilerin ve İstanbulluların yaşamını tehlikeye atıyor. Üstelik Türkiye’nin bu kadar borç batağında olduğu bir dönemde, yatırım bütçesi için yabancıya arazi satmak, vatan toprağını satmaktan başka bir şey değildir.
KARARSIZLAR YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE
* 2019 seçimlerinde AKP yüzde 54.75, CHP yüzde 36.75 oy aldı. 18 puanlık farkı nasıl kapatacaksınız, seçmeni ikna edebilecek misiniz?
Burada çok yorulmuş bir seçmen var. “Nasılsa kazanıyor” diye ambleme oy verildiği için kazanılmış bir ilçe. Dertlerine çare olacak bir başkan arıyorlar. Bu zamana kadar denediklerine karşı artık güçlü bir alternatifin olduğunu görüyorlar. Gelin denenmemişi deneyin diyorum. Gece gündüz sokaktayım ve büyük bir mutlulukla Başakşehirlilerin teveccühü ile karşılaşıyorum. Halkımız güvenlerinin suiistimal edildiğinin farkında. AKP’ye oy verdiğini ve bir kez daha asla oy vermeyeceğini söyleyen çok büyük bir seçmen kitlesi var. Şu anda kararsızların oranı yüzde 20’nin üzerinde. Bu yurttaşlarımız seçimin kaderini tayin edecek olanlardır. Bakın belediye yönetimi öylesine halktan uzaklaşmış ki ilçe ekonomik sıkıntılarla boğuşurken tanıtım toplantılarını duvarları altın işlemeli balo salonlarında yapıyorlar. Halkı kimse kör sanmasın.
* Seçilmeniz durumunda yapacağınız ilk üç şey nedir?
İnsanların evlerine el koymak için yapılan zulme son vereceğim. İkinci olarak sosyal yardımları güçlendireceğim. Üçüncü olarak da, ilçe ölçekli planlama ve yatırım projesini tamamlayana dek, ulaşım ağına hızlı bir müdahaleyle insanlara bir soluk aldırmak istiyorum. Ücra köşede bırakılmış hiçbir Başakşehirli için ulaşım temel sorunlardan biri olmayacak. Ring seferleri ve ek güzergâhlarla insanımız hayata daha çok katılacak. Dördüncü maddeyi de eklemem gerekiyor; gençlerimiz bu yaz yepyeni mekânlarda, çağdaş bir ortamda arkadaşlarıyla sohbet etme, dinlenme ve kitap okuma imkânı bulacak.