Yüzlerce insanın canına mal oldu: 731. Birim

Japonya, basit bir “sahte bayrak” olayını (Mukden Olayı) bahane göstererek 1931 yılında Mançurya’yı işgal eder. Ardından tarihin en kanlı toplama kamplarından biri yaratıldı...

cumhuriyet.com.tr

II. Dünya Savaşı'nda merkezden uzak bir yer olan Mançurya'yı işgal eden Japonya, Kwantung Ordusuna bağlı, resmi adı “Salgın Önleme ve Su Temini Departmanı” olan gizli bir birim kurar. Daha sık olarak 731. Birim adıyla anılan ve kimyasal ve biyolojik silah deneyleri için oluşturulan bu bölgede, II. Dünya Savaşı’nın sonunda korgeneral rütbesine kadar yükselecek Shiro Ishii vardır.

SHİRO ISHII

Shiro Ishii zengin bir ailenin çocuğudur, el bebek gül bebek büyür. Fotoğrafik bir hafızası vardır, önüne ne konursa sular seller gibi ezberler; öğretmenlerinin daima favorisi olur. “Dur” diyen olmayınca, kabardıkça kabarır; sonraki yıllarda çevresindekiler tarafından “küstah ve kibirli bir çocuk” olarak hatırlanır. Ishii, 1 Ağustos 1936’da 731. Birim’in başına geçer. Bu tesislerde Ishii ve adamları, canlı deneklere veba fareleri aracılığıyla hastalık bulaştırır, zorunlu gebelikler, anestezi olmadan canlı viviseksiyonlar ve kasıtlı soğuk maruziyetiyle donmalara neden olmak gibi türlü işkenceleri; “büyük hedefleri” için gözlerini kırpmadan uygularlar.

731. BİRİM VAHŞETLERİ

1925’te imzalanan Cenevre Protokolü, biyolojik ve kimyasal silahların kullanımını açıkça yasaklamıştı. Bunu, bilen Japonya bu durumu gizli olarak yapmak istedi. Çin anakarasını fetheden Japonya, merkezden uzak olan Mançurya bölgesini kimyasal deney yapmak için üs bölgesi hâline getirdi. Mançurya'nın en önemli değeri de kolay insanların bulunabilir olmasıydı...

KİMYASAL DENEYLER, İŞKENCELER VE ÖLÜMLER

İnsan deneylerinin yapıldığı projeye Maruta adı verirler ki, bu kelime Japonca’da “kütükler” anlamı taşır. Söylenene göre; 731. Birim çalışanları, bölgede yer alan kurumlara, tesisin bir “kereste fabrikası” olduğunu söyledikleri için projeye bu isim verilmiştir. Halbuki ölen deneklerden bahsederken “Kütük düştü mü?” der, kendi aralarında projeye Almanca’da benzer anlam taşıyan “Holzklotz” adını verirler.