YKS öncesi ebeveynlere 'çocuklarınızı eleştirmeyin' uyarısı

Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Koordinatörü Sibel Durak, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sınavına girecek öğrencilere sınav öncesi ve sınav sırasında heyecanlarını ve kaygılarını azaltacak önerilerde bulundu. Ebeveynlerin sınav öncesinde çocuklarını eleştirmemelerini tavsiye eden Durak, “Sınav günü çocuğunuzu uğurlarken 'Elinden gelenin en iyisini yapacağını biliyorum' gibi cümlelerle ona güvendiğinizi belli edin" dedi.

DHA

YKS için çok az bir süre kaldı. 18 Haziran Cumartesi yapılacak Temel Yeterlilik Testi'nin ardından 19 Haziran Pazar günü ise Alan Yeterlilik Testleri gerçekleştirilecek. PDR Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, YKS öncesi öğrenciler ve velilerle önemli ipuçları paylaştı.

“Sınavdan birkaç gün önce öğrenmeyle ilgili hazırlıklarınızı bitirmeye çalışın" diyen Durak, öğrencinin ders çalışarak kendini daha iyi hissedecekse son güne kadar çalışmayı sürdürebileceğinin altını çizdi. Durak, bu çalışma sırasında yeni bir konu öğrenmeye çalışmak yerine son birkaç günü tekrar ve test çözmeye ayırmanın yararlı olabileceğini de hatırlattı.

'SINAV ÖNCESİNDEKİ GÜNÜ NORMAL BİR GÜN GİBİ GEÇİRİN'

Sınav öncesindeki günü mümkün olduğunca sıradan geçirmeyi öneren Durak, “Normalde yaptığınız faaliyetler dışında bir şey yapmayın. Açık havada yürüyüş rahatlamanıza faydalı olabilir. Midenizi rahatsız edebilecek farklı yemekler ertesi gün sınav performansını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle dışarıda yememeye özen gösterin. Konuşma ve davranışları ile sınava yönelik kaygılanmanıza neden olan insanlarla mümkünse görüşmeyin. Görüşmek zorundaysanız da onlarla sınavla ilgili konuşmayın. Bazı öğrenciler sınavın öncesindeki gece ya uyuyamazsam diye endişelenebiliyor. Böyle bir endişeniz varsa sınavdan bir gün önceki sabah erken kalkarak sınav öncesindeki gece uykunuzun gelmesini sağlayabilirsiniz. Ilık bir duş almak da uykuya geçişi kolaylaştırır. Sınav sabahı da dengeli bir kahvaltı yapmanızı öneriyorum. Sınav öncesi çok fazla çay, kahve gibi uyarıcı maddelerden ve sakinleştirici ya da uyarıcı niteliği taşıyan ilaçlar kullanmaktan kaçının" ifadelerini kullandı.

'BAZEN KOLAY BİR SORUDAN DEVAM ETMEK BİLE HEYECANINIZI AZALTABİLİR'

Sınav öncesinde ve sınav sırasında biraz heyecanın normal ve hatta faydalı olduğunu söyleyen Durak, “Bu durum başarmayı istediğini ve sınavı önemsediğini gösterir" dedi. Durak, öğrencilere heyecanını kontrol edebilmeleri ve sınav esnasında dikkatlerini toplayabilmeleri için şu önerilerde bulundu:

"Kendini mutlu ve huzurlu hissettiren olumlu bir kişi düşün. Bu tanıdığın bir kişi olabileceği gibi seni etkileyen ve model aldığın bir lider, düşünür ya da sanatçı da olabilir. Bu kişinin seni desteklediğini, sana heyecanını azaltacak tavsiyelerde bulunduğunu hayal et. Bu kişinin sana söylediği olumlu cümleyi birkaç kez içinden tekrarla. Nefes egzersizi heyecanını yönetmene yardımcı olur. Burnundan derin bir nefes al. Aldığın nefesi 1-2 saniye tut ve aldığın sürenin yaklaşık 2 katı kadar sürede yavaşça ağzından geri ver. Bedeninde hissettiğin heyecan yerine çevrendekilere odaklan. Kısa süreli bu bilinçli odak sapması kendini toparlamana yardımcı olur. 'Kalemi nasıl tutuyorum?', 'Kaçıncı sorudayım?' gibi sorulardan yararlanabilirsin. Bazen sadece daha kolay bir sorudan devam etmek heyecan ya da endişelerinin azalması için yeterli olabilir. Sınav sırasında zihninizin yorulduğunu hissediyorsanız ya da aynı soruyu tekrar tekrar okumaya başladıysan tekrar odaklanmak için birkaç saniye sınav salonundaki uzak bir noktaya bak; burnundan derin bir nefes alıp ağzından bu nefesi yavaşça ver. Yapabileceğini düşündüğün bir sorudan devam et. Ya da 5-10 saniye gözlerini kapa ve alnına hafifçe masaj yaparak kendini toparla."

'SINAVI SÜRE DOLMADAN TERK ETMEYİN'

Öğrencilere sınav süresini son dakikaya kadar kullanmalarını tavsiye eden Durak, bu süre zarfında tüm soruları kontrol etmenin, detaya girmenin başta doğru yapılan bir soruda yanlışa gitmeye neden olabileceğini anlatan Durak, kalan sürenin optik form kontrolü yaparak değerlendirilebileceğini söyledi. TYT'den çıktıktan sonra AYT'ye kadarki 24 saatlik sürede zihinsel olarak AYT'ye hazırlanmanın önemine de dikkati çeken Durak, şöyle devam etti:

“500 tam puanın oluşumundaki katkı açısından baktığımızda TYT yüzde 40, AYT ise yüzde 60 etkili. TYT iyi geçmediyse, AYT ile telafi edebileceğinizi hatırlayın. TYT iyi geçtiyse, YKS puanlarınızı riske atmamak için AYT'ye de aynı motivasyonla girerek avantajınızı kaybetmeyin."

'BAZEN İÇTEN BİR SARILMA KONUŞMAKTAN DAHA ÇOK İŞE YARAR'

"Sınav hazırlığı sadece çocuğun yaşadığı bir süreç değil, ailenin tüm bireylerine etkileyen ve beraberce yaşanan bir süreç" diyen Durak, ebeveynlere çocuklarının sınava hazırlık sürecindeki tavırları ile ilgili eleştirileri varsa bunu sınav sonrasına ertelemelerini önerdi.

Heyecan duymanın normal olduğunu belirten Durak, 'Emeklerinin karşılığını alacağına inanıyorum' gibi sınavla ilgili olumlu konuşmaların çocuğun özgüveni arttırıp kaygıyı azaltacağının altını çizdi. Durak, sınav günü için ise ebeveynlere şu tavsiyelerde bulunuyor:

“Sınav günü çocuğunuzu uğurlarken ya da vedalaşırken süreci fazla uzatmayın. 'Elinden gelenin en iyisini yapacağını biliyorum' gibi cümlelerle ona güvendiğinizi belli edin. Motive etmek amacıyla daha fazlasını söylemeye çalıştığımızda çocuğunuzun heyecanı artabilir. Çoğu zaman içten bir şekilde sarılmak çok daha fazla işe yarayabilir. Sınav çıkışında ise 'Nasıl geçti?' sorusu yerine 'Nasıl hissediyorsun?' diye sormanız daha uygun olur. Sınav nasıl geçmiş olursa olsun olumsuz eleştiri yapmamaya özen gösterin. İyi geçmemiş bir sınav için yapılacak konuşmayı kesinlikle erteleyin."