Yeşil çayın hiç duymadığınız 10 faydası!
Yeşil çay, yüzyıllardır sağlık için sayısız faydasıyla bilinen ve değer verilen bir içecek olmuştur. Peki, bu bitkinin gizli kalmış faydaları nelerdir? İşte yeşil çayın hiç duymadığınız 10 faydası...
cumhuriyet.com.trSağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan yeşil çay, sadece bir içecek olmanın ötesinde birçok faydayı beraberinde getirir. Çoğu kişinin bilmediği, yağ yakımından beyin sağlığına kadar geniş bir yelpazede etkili olan yeşil çay, antioksidanlarla dolu yapısı sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlar. Peki, bu bitkinin gizli kalmış faydaları nelerdir? İşte yeşil çayın hiç duymadığınız 10 faydası...
YEŞİL ÇAYIN HİÇ DUYMADIĞINIZ 10 FAYDASI
1. Kilo vermeye yardımcı olabilir:
Bazı kanıtlar, yeşil çayın kilo vermenize yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Yeşil çay, yağın parçalanmasına yardımcı olan bir antioksidan olan kateşinler bakımından zengindir. Kateşinler, metabolizma hızınızı artırarak egzersiz yaparken olduğu gibi daha fazla kalori yakmanıza yardımcı olabilir. Mevcut araştırmaların çoğu, demlenmiş çay yerine sadece yeşil çay özünü incelemiştir. Buna rağmen, yeşil çay özütünün kilo kaybı üzerinde minimal etkileri olabilir.
2. Kemik sağlığına iyi gelir:
Yeşil çay, kalça, omurga ve bilek kırığı riskini artırabilen bir kemik hastalığı olan osteoporoz riskinizi azaltabilir. Menopoz sonrası dönemdeki kişiler en yüksek osteoporoz riskine sahiptir. Bazı kanıtlar, yeşil çaydaki yüksek antioksidan konsantrasyonunun kemik oluşumunu teşvik edebileceğini ve kemik kütlesi kaybına karşı koruyabileceğini göstermektedir. Yeşil çayın düzenli tüketimi, kemik sağlığını korumak için potansiyel bir destek sağlayabilir.
3. Hafızaya yardımcı olur:
Araştırmalar, yeşil çaydaki L-theanine içeriğinin hafızayı geliştirebileceğini ortaya koymuştur. 2014 yılında yayınlanan bir çalışmada, yeşil çay özütünün 12 sağlıklı gönüllü arasında çalışma belleğini geliştirdiği bulunmuştur. Çalışmada, araştırmacılar gönüllülere 27,5 miligram yeşil çay özü ya da plasebo içeren süt bazlı bir içecek verdi. Gönüllüler daha sonra MRI ile beyin aktiviteleri takip edilirken belirli görevleri tamamladılar. Sonuçlar, yeşil çay özütü tüketenlerin çalışma belleğinde, beyin bağlantısında (beynin farklı bölgelerinin birlikte ne kadar iyi çalıştığı) ve görev performansında iyileşme olduğunu gösterdi.
4. Güçlü bir antioksidan kaynağıdır:
Yeşil çay içmek sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmeye yardımcı olabilir. Yeşil çay, polifenol veya antioksidan görevi gören bitki bileşikleri kaynağıdır. Araştırmalar, polifenollerin yaşlanma karşıtı etkilere sahip olduğunu bulmuştur:
Enflamasyonun azaltılması
Oksidatif stresin ve hastalık riskini artırabilecek zararlı maddelerin neden olduğu hücre hasarını en aza indirmek
Yaşlanma belirtilerini azaltmak
5. Kalp sağlığını korur:
Araştırmalar, yeşil çay içmenin inme riskinizi azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. 2023'te yayınlanan bir çalışma, günde orta miktarda, yani yaklaşık 17-34 ons yeşil çay tüketmenin inme riskinizi en az %21 oranında azaltabileceğini ortaya koymuştur. Yeşil çayın inme riskini neden azalttığı tam olarak bilinmemektedir. Bazı uzmanlar, yeşil çay içenlerin genellikle dengeli beslenme gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına sahip olabileceğini ve bunun da inme riskini azaltmada etkili olabileceğini düşünmektedir.
6. Kolestrolü düşürmede etkilidir:
2020 yılında yayınlanan bir inceleme, yeşil çay tüketmenin LDL ("kötü") ve toplam kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğunu bulmuştur.
7. Bilişsel gerilemeyi engellemeye destek olur:
Yeşil çay içmenin Alzheimer ve Parkinson gibi belirli nörodejeneratif hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olabileceğini gösteren bazı kanıtlar bulunmaktadır. Yeşil çay, kronik hastalık riskini artırabilecek hücre hasarına karşı koruma sağlayabilecek yüksek antioksidan konsantrasyonuna sahiptir. Bilişsel gerileme, Alzheimer hastalığının ve ilgili demans türlerinin ilk göze çarpan belirtilerinden biridir. Bilişsel gerileme, sık ve kötüleşen kafa karışıklığı ve hafıza kaybı durumlarını içerebilir. Yeşil çayın düzenli tüketimi, bilişsel fonksiyonları desteklemede ve nörodejeneratif hastalıklara karşı korunmada potansiyel bir rol oynayabilir.
8. Kan basıncını düşürür:
Yeşil çay, kan basıncını düşürerek kalp sağlığını koruyabilir. Araştırmalar, yeşil çay tüketiminin özellikle kalp hastalığı riski yüksek olan kişilerde kan basıncını önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarının önde gelen nedenlerinden biridir, çünkü arterlerin iç yüzeyine zarar vererek plak oluşumu riskini artırır. Bu durum, arterlerin daralmasına ve kalbe ve beyne giden kan akışının kısıtlanmasına yol açar. Yeşil çayın yüksek antioksidan içeriği, kan basıncını düşürmede önemli bir rol oynar. Bu antioksidanlar, iltihaplanmayı azaltarak ve kan damarlarını genişleterek sağlıklı kan akışını destekler. Böylece, düzenli yeşil çay tüketimi, kan basıncını kontrol altında tutarak kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
9. Stresi azaltır:
Çay, kaygı ve stresi hafifletmeye yardımcı olan L-theanine adlı bir amino asit içerir. Yeşil çay, siyah, oolong ve beyaz çaya kıyasla en yüksek L-theanine konsantrasyonlarından birine sahiptir. Araştırmalar, günde 200-400 miligram L-theanine takviyesinin anksiyete ve stresi azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. 2019 yılında yayınlanan bir çalışmada, dört hafta boyunca günde 200 miligram L-theanine alan kişilerin anksiyete, depresyon ve uyku durumlarında plasebo alanlara göre daha fazla iyileşme gösterdiği bulunmuştur.
10. Tip 2 diyabeti önleyebilir:
Yeşil çay, tip 2 diyabeti yönetmeye ve önlemeye yardımcı olabilir. Bazı kanıtlar, yeşil çaydaki antioksidanların insülin direncini azaltabileceğini göstermektedir. İnsülin direnci, hücrelerinizin insüline normalden daha az duyarlı olmasına neden olur. İnsülin, hücrelerinizin şekeri enerjiye dönüştürmesine yardımcı olan bir hormondur. İnsülin direnci, tip 2 diyabet için önemli bir risk faktörüdür. Yeşil çayın içeriğindeki antioksidanlar, hücrelerin insüline duyarlılığını artırarak bu riski azaltabilir ve kan şekerinin daha iyi kontrol edilmesine yardımcı olabilir.