Yazının kökenleri bu dilde olabilir! Çözülemeyen işaretlerden çizi yazısına ulaşan yol...

Arkeologlar, dünyanın en eski yazı sistemi, antik silindir mühürlere kazınmış gizemli sembollerle bağlantılı olabileceğini ortaya çıkardı.

cumhuriyet.com.tr

Dünyanın ilk sisteminin yazı kökenine dair yeni yollar, MÖ 6000 yıllarında kil tabletler üzerinde silindir mühürlerle bırakılan karmaşık desenlerde saklı olabilir. Proto-çivi yazısı adı verilen ve soyut sembollerle dolu bu eski yazı biçimi, ticaret ve mal aktarımını okumak için geliştirilmiş işaretler kullanıldı. Araştırmacılar, mühürlerdeki desenlerin proto-çivi yazısı sembollerine dönüşümünü inceleyerek, yazının kökenine dair önemli bir bağlantıyı keşfettiler.

YAZININ KEŞFİ ÜZERİNE ETKİLER

Çalışmanın başlangıcı Silvia Ferrara, bu tasarımların proto-çivi yazısının gelişimi ile doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Ferrara, “Araştırmamız, bu tasarımların anlamının yazı sisteminin nasıl entegre edildiğini gösteriyor” dedi. Bu bulgular, yazının icadına ilişkin sonuçlarının ortaya çıkmasına ve antik medeniyetlerin muhasebesi gibi teknolojik gelişmelerin biçimlerini anlamamıza yardımcı olabilir.

ANTİK YÖNETİM SİSTEMLERİ VE MÜHÜRLERİN ROLÜ

Uruk, Mezopotamya'daki en eski şehirlerden biri olarak kültürel etki merkezi haline gelmişti. Burada, yönetim koşulları için silindirik mühürler icat edildi ve kaydedildi. Mühürler, nemli kilin üzerine motifleri aktarmak için silindirlenerek kullanıldı.

Mühürlerin üzerindeki ürünler, ürünlerin tükenmesi için kullanılan erken dönem marka sonuçlarının bir parçası olarak işlev gördü. Çalışma yazarları, mühürlerin yanında kullanılan muhasebe bilgilerinde bu bozulmaların olduğunu vurguladı.

YENİ KEŞİFLERIN ÖNEMİ

Yapılan araştırmalar, proto-çivi yazısı sembollerinin kökenlerine dair önemli adımlar atıyor. J. Cale Johnson, bu çalışmayı, proto-çivi yazısının yapılmasını gösteren sembollerin gösterilmesi için önemli bir adım olduğunu ifade etti.

"Gizemli ve çözülmemiş proto-çivi yazısı sembollerinin ortaya çıkışı, antik Uruk gibi şehirlerin ne kadar karmaşık bir toplumsal yapıya sahip olduğunu gösteriyor" diyen Ferrara, sembollerin anlamının yazıya dönüşmesinin insani teorik teknolojilerde büyük bir gelişme olduğunu belirtti.

Bu bulgular, yazının çıkış çıkışının sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda insanlığın tarihindeki önemli bir dönüm noktası olduğunu kanıtlıyor. Yazının icadı, tarih öncesi ile tarih arasındaki geçiş işaretleri ve bu çalışma, bu geçişin nasıl başladığını ortaya çıkarması, insanlığın derinliklerine dair yeni ipuçları sunuyor.