Yaşanabilir bir gelecek için hazırgiyim sektörü de dönüşüyor
Sürekli artan kullan-at hızlı moda tüketimi, insan ve çevre refahını tercih eden yeni bir değişime gidiyor.
Şehriban KıraçPandemi ile birlikte dünya bambaşka bir dönüşüm yaşıyor. Artık çevre, küresel iklim değişikliği, kaynakların verimli ve sürdürülebilir kullanımı daha fazla önem kazandı. Son 15 yılda, giyim üretimi iki katına çıkarken bu giysileri fiilen giydiğimiz süre yaklaşık yüzde 40 azaldı. Her alandaki tüketim çılgınlığı doğayı da gün geçtikçe tüketiyor.
Araştırmalara göre, hızlı bir değişim olmazsa moda endüstrisi, 2050 yılına kadar ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmak için dünyanın kalan küresel karbon bütçesinin dörtte birini kullanabilir ve 2030’a kadar elyaf üretmek için yüzde 35 daha fazla arazi kullanabilir. Sürekli artan kullan-at hızlı moda tüketimi yerini insan ve çevre refahını tercih eden yeni bir dönüşüme gidiyor. Bu dönüşümü sağlayamayanların hayatta kalma şansı da kalmayacak.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya’ya göre, tüketici aldığı ürünün etiketini daha çok inceliyor, hangi malzemelerin kullanıldığına, üretim süreçlerinde çevreye zarar verilip verilmediğine dikkat ediyor. Kaya, artık hızlı modanın yerini daha yavaş modaya bıraktığına işaret ederek giyimde gösterişten ziyade rahatlık ve uzun ömürlü kullanımın ön plana çıktığına işaret etti.
Kaya, “Pandemi öncesi ve sonrası bambaşka bir dünya ile karşı karşıyayız. Modanın da modası geçiyor. Hızdan ve gösterişten ziyade daha sürdürülebilir ürünler tercih ediliyor. Çevre ve küresel iklim değişikliği nedeniyle entegre tesisler sürdürülebilir üretime dikkat ediyorlar. Daha az su, daha az enerji kullanmaya çalışıyorlar” dedi.
(Ramazan Kaya)
"TÜKETİCİ KARAR VERİYOR"
TGSD Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektöründeki değişimle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
- Eskiden modaya modacılar ya da firmalar yön verirdi. Şimdi modaya tüketiciler yön veriyor. Oyunun kuralını onlar belirliyor.
- Firmaların değişim ve dönüşüme gitmesi gerekiyor. Ya dönüşeceğiz ya yok olacağız. İşin yapılış şeklini değiştirmek gerekiyor. Sektörün değişim ve dönüşüme farklı noktalarda yatırım gerekiyor. Bunlar sürekli devam eden yatırımlar. Nitelikli insana yatırım yapmak gerekiyor.
- Üretici fason kimliğinden sıyrılıp marka üretici kimliğine kavuşuyor. Değeri artırmanın öncelikli koşulu da dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirliği odağa alıp özellikle AB standartlarına uyum sağlamaktan geçiyor. Bu da markalaşma sürecinde satış hacminden öte dönüşümün gerekliliğine işaret ediyor.