Yaşamın sırrı yağmurda gizli olabilir: Evrimin gizemi çözülüyor

Bilim insanları, yaşamın evrimine dair önemli bir ipucunun yağmur sularında saklı olabileceğini keşfetti. Yapılan yeni araştırma, RNA moleküllerinin koruyucu zarlar içinde hapsolup ilk hücreleri oluşturmasında yağmur suyunun rol oynadığını öne sürüyor. Bu bulgu, yaşamın ilk adımlarının anlaşılmasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

cumhuriyet.com.tr

Bilimin yaşamın kökenlerine dair gizemleri çözme yolculuğu, bir kez daha heyecan verici bir adım attı. Yeni yayımlanan bir çalışma, yaşamın evrimsel sürecinde yağmur suyunun önemli bir rol oynayabileceğini öne sürerek, RNA moleküllerinin ilk hücrelerin oluşumunda nasıl bir araya geldiğine dair yeni bir anlayış sunuyor. Bu çalışma, Science Advances dergisinde yayımlandı ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

RNA MOLEKÜLLERİNİN İLK HÜCRELERDE ETKİSİ

Araştırmacılar, RNA moleküllerinin zarlar içinde hapsolup ilk hücreleri oluşturmasının evrimsel sürecini anlamak için önemli bir adım attılar. Bu süreç, yaklaşık 3.8 milyar yıl önce gerçekleşmiş olabilir ve araştırmacılar, bu antik geçişin yağmur suyu ile ilişkilendirilebileceğini öne sürdü.

PROTOSELLERİN OLUŞUMU VE COAKERVAT DAMLASI TEORİSİ

Çalışmada, doğada bulunan "koakervat damlaları" olarak adlandırılan moleküler bölmelerin, gezegenimizdeki ilk hücrelerin nasıl oluştuğunu temsil edebileceği belirtiliyor. Bu koakervat damlaları, suda yağ damlalarına benzer şekilde, proteinler, lipidler ve RNA gibi molekülleri içinde barındırıyor.

YAĞMUR SUYUNUN KORUYUCU ROLÜ

Araştırmacılar, bu damlaları incelediklerinde, içlerindeki moleküllerin çok kolay değiş tokuş ettiğini ve bu nedenle ilk hücreleri yansıtmakta yetersiz kaldıklarını keşfettiler. Evrim, bireyler arasındaki genetik farklılıklara dayanır. Eğer erken hücreler, bu damlalar gibi yeni RNA'yı hızlı bir şekilde değiş tokuş edebiliyor olsaydı, yeni genler popülasyon içinde aşırı hızlı yayılırdı.

Chicago Üniversitesi doktora sonrası araştırmacısı Aman Agrawal bu konu hakkında Moleküler damlalar arasında sürekli değiş tokuş ederse veya hücreler arasında değişirse, kısa bir süre sonra tüm hücreler benzer hale gelir ve evrim gerçekleşmez çünkü aynı klonlarla sonuçlanırsınız" dedi.

Bilim insanları, bu sorunu aşmanın bir yolunu, koakervat damlalarını distile suya örneğin yağmur suyuna veya herhangi bir tatlı suya transfer etmeyi keşfederek buldu. Bu işlem, damlaların etrafında bir tür sert kabuk oluşturarak RNA içeriğinin değişimini sınırladı.

YAĞMUR SUYUNUN ROLÜ VE EVRİM

Araştırmada, saf yağmur suyunun bu damlaların RNA'yı hızlı bir şekilde değiş tokuş etmesini engelleyebileceği ve mutasyonlar ile evrim için gereken süreyi artırabileceği önerildi. Bilim insanlarına göre, bu durum, erken hücrelerin mutasyonlar ve evrim için gerekli süreyi kazanmasını sağladı. Agrawal konu hakkında Eğer protosel popülasyonları istikrarsız olursa, genetik materyallerini birbirleriyle değiş tokuş ederler ve klonlar haline gelirler. Darwinci evrimin hiçbir olasılığı yoktur" dedi.