Uzmanından 'Bebeklerinize bol bol dokunun' tavsiyesi
Nörobilimci ve Psikoterapist Dr. Selin Yurdakul, ebeveynlere 'bebeklerinize bol bol dokunun' tavsiyesinde bulundu. Yurdakul, "Bebeğinizin ileride ruhsal ve fiziksel sağlıklı bir yetişkin olması için onu bol bol dokunarak sevin" dedi.
İHANörobilimci ve Psikoterapist Dr. Selin Yurdakul, bebeklik dönemindeki ruhsal ve fiziksel deneyimlerin yetişkinliğe de yansıdığına dikkat çekti.
"STRESE KARŞI DAHA DAYANIKLI OLUYOR"
Yurdakul, "Bebeklik çağı deneyimlerinin ruhsal ve fiziksel sağlık açısından öneminden hep bahsediyoruz. Erken dönem çocukluk deneyimlerinin ruhsal yapı üzerindeki etkilerinin önemi uzun süredir biliniyor. Ancak beden üzerindeki etkilerini keşfimiz daha yakın zamana dayanıyor. Yapılan yeni çalışmalar bize mekanizmalar hakkında daha ayrıntılı bilgiler veriyor. Erken dönemde annenin bebeğe dokunmasının genler üzerinde epigenetik değişikliklere sebep olarak stres yanıt mekanizmalarını nasıl etkilediğine dair bir çalışmadan bahsedeceğim. Vücudumuzda strese yanıtta en büyük rolü oynayan kortizol hormonudur. Böbrek üstü bezlerden kortizol hormonunun salgılanması beyinde hipotalamus ve hipofiz bezlerinden gelen sinyallere göre düzenlenir. Strese yanıtı düzenleyen bu sistemin bütününe HPA aksı denir. Sağlıklı HPA aksına sahip olmak stres yönetimi açısından önemlidir. Dokunularak büyüyen bebekler strese karşı daha dayanıklı oluyor. Çünkü beyinlerindeki stres cevap mekanizmaları dokunma duyusundan gelen sinyallere göre düzenleniyor" dedi.
"AZ DOKUNULAN BEBEKLERİN STRES MEKANİZMALARI DAHA ZAYIF"
Anneler ve bebekler üzerinde yapılan bir çalışmanın detaylarını paylaşan Yurdakul, sözlerine şöyle devam etti:
"Yapılan bir çalışmada, depresyon seviyeleri ölçülen annelerin, bebeklerine ne kadar fiziksel temasta bulundukları değerlendirilmiş. Sonra bebeklerin gen analizi yapılarak kortizol reseptörlerinden sorumlu NR3C1 reseptörlerindeki metilasyon düzeyine bakılmış. İlk olarak depresyon seviyeleri yüksek annelerin bebeklerinde daha yüksek metilasyon olduğu görülmüş. Annelerin bebeklerine ne kadar temas ettiklerine göre karşılaştırıldığında ise daha az dokunulan bebeklerin genlerinde daha çok metilasyon olduğu görülmüş. Yani bu bebeklerin stres yanıt mekanizmaları genetik olarak daha zayıfmış. Deneyin ikinci kısmında annelere bebeklerine daha çok dokunmalarını söylemişler. Bir kısmına bu uyarı, bebekler 5 haftalıkken, diğerlerine 9 haftalıkken yapılmış. Bebekler 29 haftalık olduğunda analiz tekrarlanmış. Bebekler 5 haftalıkken annelerin daha çok dokunmaya başlaması gendeki metilasyon düzeylerinde azalmaya sebep olmuş. 9 haftadan sonra olan davranış değişiminin ise genler üzerinde anlamlı etkisi olmamış. Deneyin en etkileyici kısmı anne depresyonda olsa bile araştırıcılar tarafından bilgilendirilmesi sonucu bebeğine daha çok dokunmaya başladığında genlerdeki metilasyon oranının azalarak normale yaklaşması görülmüş"
"BEBEĞİNİZİ BOL BOL DOKUNARAK SEVİN"
Bebeğin ruhsal ve fiziksel gelişimi için bol bol dokunularak sevilmesinin faydalı olduğuna değinen Yurdakul, "Gelişim çağındaki çocuklar kadar belirgin olmasa bile yetişkinlerde de bu etkinin görülme ihtimali mümkün olabilir. Sonuç olarak, basit bir bilgi ve müdahale ile ileri yaşlarda pek çok ruhsal ve fiziksel hastalığın gelişme riskini azaltmak mümkün olabilir. Bebeğinizin ileride ruhsal ve fiziksel sağlıklı bir yetişkin olması için onu bol bol dokunarak sevin. Siz de çevrenizde küçük bebekleri olan yeni doğum yapmış ya da hamile arkadaşlarınızla paylaşarak, bebeklerinin sağlıklı gelişimine katkıda bulunabilirsiniz" diye konuştu.