Uzmanı anlattı: İleri derecede işitme kaybı olanlar 'koklear implant' yönteminden yararlanabilir

Biyonik kulak olarak da adlandırılan koklear implant, genel anlamda işitme cihazlarından fayda göremeyen her iki kulakta ileri ve çok ileri işitme kaybı olan hastalar için uygun olan bir yöntem olarak biliniyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Kayhan Öztürk, “Cerrahi operasyonla yerleştirilen bu cihazlar sayesinde tam işitme kaybı görülen vakalarda bile hastaların sesleri algılaması sağlanabilir” dedi.

DHA

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Kayhan Öztürk, biyonik kulak olarak da adlandırılan koklear implant hakkında açıklamalarda bulundu.

Öztürk, şu ifadeleri kullandı:

  • “İşitme cihazları akustik olarak ortamdaki sesleri yükseltir ve bu sesleri işitme kaybının olduğu kulağa iletir. Bununla birlikte, işitme kaybının çok ileri derecede olduğu vakalarda ses aşırı yükseltilse de bu sesler algılanamaz. Bu anlamda, ileri ve çok ileri derecede kayıplarda işitme cihazları ses iletiminde yetersiz kalır.
  • Bu durumda, koklear implant yönteminden yararlanılabilir. İmplantlar, ses dalgalarını elektrik enerjisine dönüştürerek kulak içi sinirlerine iletir. Bu sayede, ileri işitme kayıplarında da hastaların sesleri algılaması sağlanır. Koklear implantın işitme cihazlarından ayrılan bir diğer yönü de implantların cerrahi operasyonla kulak içine yerleştirilmesidir.”

KOKLEAR İMPLANT İÇİN UYGUN ADAYLAR

Prof. Dr. Öztürk koklear implanta uygun adayları şu şekilde açıkladı:

  • İleri, çok ileri ya da tam işitme kaybı yaşayan kişiler
  • Doğuştan işitme kaybı olan çocuklar
  • İç kulak hastalıklarından sonra işitme cihazlarının yetersiz kaldığı kişiler
  • Çeşitli hastalıklar, kazalar ve ameliyatlar gibi nedenlerle sonradan işitme kaybına uğrayan yetişkin bireyler.

"FİZİKİ MUAYENEDEN ÖNCE ODYOLOJİK DEĞERLENDİRME YAPILIR"

Prof. Dr. Kayhan Öztürk, özellikle çocuklarda genel olarak 1 yaş üzerinde olma ve her iki kulakta da işitme kaybı olması şartları arandığını belirtti.

Öztürk, yetişkinlerde ise duyma eşiğinin en az 70 dB (desibel) üzerinde olması ve konuşmaları en fazla yüzde 30 oranında anlaması aranan önemli kriterler arasında yer aldığını söyledi.

“Ameliyat öncesinde adaylar Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanları tarafından detaylı bir şekilde muayene edilir” diyen Prof. Dr. Kayhan Öztürk, “Fiziki muayenenin ardından odyolojik değerlendirme yapılır. Konuşma ve ses odyometrisi gibi yöntemlerle özellikle küçük yaştaki çocukların konuşma yetisi ölçülür. Değerlendirmeye alınan çocuklar, aynı yaşta olan ve işitme kabiliyeti normal kabul İşitme kaybının ne kadar zamandır devam ettiği, tedavinin başarısının etkileyen önemli bir faktördür. Genel anlamda, işitme kaybının süresi azaldıkça başarı şansının arttığı söylenebilir” diye konuştu.

"YAŞ FAKTÖRÜ KOKLEAR İMPLANT YÖNTEMİNDE BAŞARIYI ETKİLİYOR"

Prof. Dr. Kayhan Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:

“İşitme kaybının ilk olarak hangi yaşta ortaya çıktığı da önemli bir faktördür. İşitme kaybından önce dil gelişimi tamamlanan ve konuşmayı öğrenmiş olan hastalarda doğumsal işitme kaybı olan hastalara oranla daha olumlu sonuçlar elde edilebilir. Koklear implant yönteminin yapıldığı yaş da önemlidir. Genel olarak, daha küçük yaştaki çocuklarda daha iyi sonuçlar elde edildiği söylenebilir. İç kulaktaki sinir sayısının fazla olması da bu yöntemin daha etkili olmasını sağlayabilir.”