'Türkiye’de yoğun bakım yatışlarında azalma yok'

Yoğun Bakım Farkındalık Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan Genel Yoğun Bakım Sorumlu Uzm. Dr. Serpil Özsezgin, "Türkiye’de özellikle son 3 yıldır yoğun bakım yatış oranları arttı. Covid salgını korkusundan insanlar son 3 yıldır evde kaldı, hastalansalar bile hastanelere gitmekten korktular, gitmediler. Bu yüzden hastalıkları ilerledi. Entübe edilen hastalar yoğun bakıma girmeye başladı. Bu yüzden de son zamanlarda yoğun bakım yatış oranımızda azalma yok” dedi.

DHA

Genel Yoğun Bakım Sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Serpil Özsezgin1-31 Mayıs Yoğun Bakım Farkındalık ayı kapsamında açıklamalarda bulundu.

Özsezgin, "Pandemi dönemi ve sonrası yoğun bakım yatak sayılarımız çok dolu. Özellikle İstanbul'da yoğunluk oranı çok fazla. Maalesef bu yoğunluk azalmadı. Kovid nedeniyle son 3 yılda insanların evde kalması, hastaneye gitmemeleri, gitmekten korktuklarından hastalıkları çok gereksiz yere daha da ilerlemiş vaziyette. Bu yüzden entübe edilen hastalar, yoğun bakıma girmeye başladı. Son zamanlarda da yoğun bakımlarımızda yatış oranımızda maalesef azalma yok” ifadelerini kullandı.

"YOĞUN BAKIMI 3 BASAMAKLA SINIFLANDIRIYORUZ"

Özsezgin, ”Yoğun bakım ileri yaşam destek ünitelerimiz, özellikle kritik hastaların yani servise takip edilemeyecek, kandaki oksijen değerlerinin ve kan gazlarının devamlı monitörize edilerek kontrolde kalması gereken, yaşamla ölüm arasında olan kritik hastaların bakılmış olduğu yerlerdir. Bunları 3 basamakta sınıflandırıyoruz. Birinci basamak yoğun bakımlar, kendi nefes alıp verebilen sadece oksijen desteğine ihtiyacı olan hastalarımız içindir. İkinci basamak yoğun bakımlarda, entübe olan hastaları takip ediyoruz. Ama entübe olup başka bir organ desteği vermiyoruz. Yoğun bakımda çoklu organ yetmezliğe girdiği anda beyin, kalp, akciğer, böbreklere destek veriyoruz. Solunum cihazıyla akciğer desteği veriyoruz. Ama eğer buna bir ilave organ yetmezliği geliştiyse, hastaya bir diyaliz desteği gerekiyorsa veya kart desteği gerekiyorsa da hastayı üçüncü basamağa alıyoruz” dedi.  

"YOĞUN BAKIM FARKINDALIĞIMIZ COVİD İLE GELDİ"

Uzm. Dr. Özsezgin, şunları söyledi: 

“Evde kötüleştiniz, 112 sizi devlet hastanelerinde kırmızı alana götürür. Bu alanda hasta sınıflandırması; birinci basamak, ikinci basamak ve üçüncü basamak olarak belirlenir. Koma skalasına göre hasta, gerekli yoğun bakıma sevk edilir. Türkiye’de eskiden entübe hasta nedir pek bilinmezdi. Avrupa ve Amerika’da insanlar yoğun bakımları bilir. Çünkü yoğun bakımlar, kapalı ortamlardır. Biz hastayı Kovid dönemiyle tanıdık. Çünkü bu dönemde, yoğun bakıma yatışların oranı çok arttı. Solunum yetmezliğiyle mücadele edilen bir Kovid dönemini yaşadık. Bu yüzden entübe edilip hastalanan, yoğun bakıma girenlerin sayısı artınca yoğun bakım farkındalığımız da çok fazla arttı. Hasta yakınları da entübasyon ve yoğun bakımı bu süreçte medyadan öğrendiler. Hatta şuan gelen bazı hasta yakınlarına ‘hastanız entübe oldu’ deyince ‘ama benim hastam Kovid değildi’ diyor. Ancak bu olay sadece Kovid ile ilgili değil. Organ yetmezliğinde kullandığımız bir durum.” 

"FARKINDALIK GETİRİLMESİ GEREKİYOR” 

“Yoğun bakım için bir farkındalık getirilmesi gerekiyor" diyen Uzm. Dr. Özsezgin, "Entübasyonu biz pandemiyle tanıdık.  Ama yoğun bakımlar kapalı ortamlar olduğu için biz anestezi yoğun bakım uzmanları, çok fazla dışarılarda görülmeyen kişileriz. Hastayla ilgili bilgilendirmeyi bazen az yapabiliyoruz. Çünkü biz tamamıyla hasta odaklı çalışıyoruz. Yoğun bakımda çalışan hemşirenizden yardımcı sağlık personelimize kadar hepsi özellikli insanlar. Çünkü hastalarımız bize bağımlılar. Bize bağımlı oldukları için durumlara her an değişebiliyor. Her an tedavileri değişebildiği için bizim bilgilendirmeden hasta bakımı ve tedavi süreçleriyle ilgilenmemiz gerekiyor. Belirlenen saatlerde ve günlerde bilgilendirmeler yapılıyor” şeklinde konuştu.