Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılı: Türk şairlerin gözünden Cumhuriyet Bayramı...

Cumhuriyet Bayramı, tarih boyunca elde edilen büyük başarıları ve milli birliği anmak için büyük bir fırsat sunuyor. Bu anlamlı gün coşkuyla, mutlulukla kutlanacak...

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına özel bir coşku ve gurur ile yaklaşılıyor. Bu anlamlı kutlama, Cumhuriyet Bayramı'nın tarihi ve milli değerlerimizin derin bir saygı ve sevgi ile anılmasını sağlayacak. İşte cumhuriyet hakkında bazı şiirler...

AKDENİZ'E DOĞRU

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,

Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...

Sakaryadan su içtik o çelik süngülerle,

Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.

"Hedef Akdeniz, asker!" diyen parmağa koştuk...

Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk...

Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,

Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız.

Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa

Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa.

Sakaryadan su içtik o çelik süngülerle,

Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,

Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...

Ömer Bedrettin Uşaklı

BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR

29 Ekim

Bin dokuz yüz yirmi üç,

Saat tam 20.30,

Duyurdu bir iki, üç.

Yüz bir pare topumuz

Sanlı büyük ordumuz

Ünümüzü dünyaya

Dağ, taş, dere, ova, çay;

Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.

Asker, işçi, okullu

Neşe île dopdolu

Varol ey Cumhuriyet!

Adı güzel hürriyet!

Dökülen kanımızla

Sönmez inancımızla,

Kavuştuk bizler sana

Can veririz uğruna.

Gel tatlı şenliğimiz,

Gel kutlu benliğimiz,

Sen, bizim yüzümüzsün,

Gönlümüz gözümüzsün,

Damarımızda kansın.

Dizimizde dermansın.

Selam ey cumhuriyet!

Selam ey büyük millet!

N. Necati Öngay

ON BEŞ YILI KARŞILARKEN

Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı,

Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.

Topraklaşan ellerde birer meşale yansın.

Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.

Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden,

Kaçsın da cehennemler o bir damla alevden,

Canlansın ışık selleri olsun da o damla

Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.

Kim der ki en son rakamlar da delirsin.

On beş asır on beş yılın eb'adına girsin.

Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden,

Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.

Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:

Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,

Bir şey ele geçmez şerefin sade adından.

Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.

Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş,

Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.

Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir,

Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.

Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden,

İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.

Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse;

Sen asrını üstünde izin varsa benimse;

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Mithat Cemal Kuntay