Trans yağ içeren işlenmiş gıdalar 'obezite' için risk faktörü

Obezite, zayıflama diyetleri ve diyeti destekleyen bazı uygulamalar ile önüne geçilebilen, tedavisi mümkün bir hastalık olsa da; günlük beslenmedeki çoğu gıda risk barındırıyor. Prof. Dr. Sedat Üstündağ, trans yağ içeren işlenmiş gıdaların obezite başta olmak üzere pek çok hastalık için risk oluşturduğunu söyledi.

AA

Modern çağın en sık görülen hastalıklarından biri olan obezite, vücutta oluşturduğu problemlerin yanında akut veya kronik birçok ölümcül hastalık türünün gelişiminde rol oynaması sebebiyle ciddi bir sağlık sorunu.

Trans yağların insan vücuduna pek çok zararı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Sedat Üstündağ, "Trans yağlar genellikle gıdaların işlenme sürecinde ortaya çıkan yağlar ve bunlar maalesef obezitenin ve şeker hastalığının gelişmesinde katkı veren ajanlar durumunda. Dolayısıyla esasen çözüm işlenmiş gıdalardan uzak durarak mümkün olduğu kadar doğal gıdalarla beslenmek" diye konuştu.

Üstündağ, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için trans yağ içeren gıdalardan uzak durulması tavsiyesinde bulundu.

Doymuş yağ kategorisinde olan trans yağların işlenmiş gıdalarda bulunduğunu dile getiren ve bu gıdaların dikkatle tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Üstündağ, "Elbette zaman zaman insanın paketli gıdalar tükettiği anlar da olacaktır, o zaman da bilinçli tüketim çok önemli. Mutlaka o gıdaların etiketlerini okumalı ve orada yazanların anlamını bilerek tüketici olmak lazım. Tuzun aşırı tüketimi, alkol ve sigaranın yanında işlenmiş gıdaların içindeki katkı maddeleri gerçekten insan sağlığını en çok etkileyen faktörler arasında" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Üstündağ, insanın gün boyunca sağlığını olumsuz etkileyen pek çok faktörle karşı karşıya kaldığını, buna karşın doğal beslenme ve yaşam anlayışının benimsenmesi gerektiğini dile getirdi.

Hızlı ve hazır gıdaların tercih edildiği beslenme yöntemleri yerine geleneksel beslenme biçimlerinin tercih edilmesinin sağlık açısından önemli olduğunu vurgulayan Üstündağ, şunları kaydetti:

"Sabah bir bardak süt, doğal üretilmiş peynir, domates ve yeşillikten oluşan kahvaltı yerine artık herkesin bildiği sağlık için olumsuz şartlar taşıyan gıdalar tüketildiğinde vücut olumsuz etkileniyor. Dolayısıyla bilhassa gençlere öneride bulunmak istiyorum, çünkü onların önünde uzun yıllar var. Bizim geleneksel beslenme biçimimizden vazgeçmemelerini önemle tavsiye ediyorum. Bir simit veya poğaça yerine bir kase çorba veya bir kase yoğurt ile yumurta tüketilebilir. Yumurtanın akında 7 tane esansiyel amino asit var. Sarısını içerisindeki bir amino asit bizim günlük ihtiyacımızın yarısını karşılayacak C vitamini ve demirden oluşuyor. Dolayısıyla işlenmemiş doğal gıdalarla anneanne ve babaanne gıdalarıyla beslenmek çok önemli. Tuzuna dikkat ederek bir kase tarhana çorbası tüketmek sağlık açısından çok faydalı olur."