Op. Dr. Fikret Baştımar meme kanserine karşı uyardı

Kanser vakaları giderek tüm dünyada artıyor. Meme kanseri kadınlarda en çok görülen kanserler arasında yer alıyor. Konuya ilişkin konuşa Op. Dr. Fikret Baştımar, "Meme kanserine yakalanmaktan değil geç kalmaktan korkun" uyarısında bulundu.

İHA

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser tipi olmaya devam ediyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fikret Baştımar, dünyada her 8 kadından birinin hayatının bir evresinde meme kanserine yakalandığını, kadınlarda meme kanseri riskinin erkeklerden 100 kat daha fazla olduğunu belirtti. 

Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla kanser hastalığı konusunda farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Bu çerçevede dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanser türleri arasında yer alan meme kanserine karşı uyarılarda bulunan Genel Cerrah Op. Dr. Fikret Baştımar; “Meme kanseri erken tanıyla hem başarılı bir şekilde tedavi edilmekte hem de meme koruyucu cerrahi ile kadınlar memelerini kaybetmemektedir. Meme kanseri hücresi bir hücreden bir cm lik büyüklüğe ortalama 5 yılda ulaşmakta olduğundan, hiçbir şikâyet olmaksızın meme de kanser hücresine rastlanabiliyor. Bu nedenle kadınların mutlaka düzenli olarak doktor kontrolünden geçmelerini, özellikle 20 yaşından sonra her kadının en azından kendi kendine meme muayenesi yapmasını öneriyoruz. 20 - 39 yaş arası kadınların 1 ila 3 yılda bir, 40 yaş üstü kadınların ise her yıl düzenli olarak mutlaka meme kontrolünden geçmesi gerekmektedir. Özellikle 40 yaş üstü kadınlar yılda bir kez Mamografi çektirerek kanserin erken yakalanmasını sağlayabilirler. Dünya Sağlık Örgütünün meme kanserinin erken teşhis ve tedavisi için oluşturduğu 'Meme Kanseri Tarama Programı' bizim hastanemizde de titizlikle uygulanmaktadır” dedi. 

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Op. Dr. Fikret Baştımar, meme kanserinin belirtilerini de anlatarak, şunları söyledi; “Eğer memede ağrısız ele gelen şişlik, meme derisinde çekilme, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık, meme şeklinde değişiklik, meme başında kabuklanma, soyulma, yine meme başında kanlı akıntı, meme başındaki şekil değişikliği, meme başının içeri çökmesi gibi belirtilerin bir veya bir kaçının olması halinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Meme kanserinin belli bir sebebi olmaksızın çeşitli risk faktörlerinin varlığında daha sık görülmektedir. En önemli risk faktörleri kadın olmak ve ileri yaştır. Kadınlarda meme kanseri sıklığı yaşla birlikte artmaktadır, kanserlerin çoğu 55 yaşından sonra görülmekle birlikte 40 yaşın altında da görülebilmektedir. “ 

"MEME KANSERİNDE İKİ TÜRLÜ RİSK FAKTÖRÜ VAR"

Genel Cerrahi Uzman Op. Dr. Fikret Baştımar, meme kanserinde iki tür faktör olduğunu dile getirerek değiştirilemeyecek ve değiştirilebilir faktörlerin varlığını dile getirdi. Op. Dr. Fikret Baştımar; “Özetleyecek olursak, kadın olmak ve yaş kesin risk faktörleri olmakla birlikte çevresel faktörler ve yaşam stilinin de meme kanseri gelişimi üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu risk faktörlerinin bir kısmını değiştirme imkânımız bulunmazken bir kısmını ise değiştirerek riski azaltabiliriz. Değiştiremeyeceğimiz risk faktörleri arasında kadın olmak, ileri yaş, bir memesinde kanser olması, ailede meme kanseri öyküsü olması, bozuk meme kanseri geninin anne veya babadan geçmesi, bazı iyi huylu meme hastalıkları, erken adet görme, geç adetten kesilme sayılabilir. Bunlar riski 2-5 kat arasında artırmaktadır. Değiştirebileceğimiz risk faktörleri arasında ise yaşam tarzımız ve çevresel faktörler rol oynamaktadır, hiç doğurmamak veya 30 yaşından sonra doğurmak, doğum kontrol hapı kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi görmek, emzirmemek, içki içmek, spor yapmamak, aşırı kilolu veya şişman olmak değiştirebileceğimiz nitelikte faktörler arasında yer almaktadır” diye konuştu. 

MEME KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN...

Op. Dr. Fikret Baştımar, son olarak meme kanserinden korunma yollarını anlatarak şunları kaydetti; “Kendi kendine meme muayenesini ihmal etmemek, düzenli doktor muayenesinden geçmek, 40 yaş sonrasında her yıl düzenli mamografi çektirmek, memede normal olmayan bir durumla karşılaşıldığında doktora başvurmak, mümkünse 30 yaşından önce doğum yapmak ve en az 18 ay emzirmek, yağdan fakir, liften zengin diyetle beslenmek, sigara içmemek, fazla alkolden kaçınmak, düzenli egzersiz veya günde ortalama bir saat yürüyüş yapmak.”