İstifçilik sendromunun 3 önemli belirtisi!

Biriktirme bozukluğu, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 3'ünü etkileyen bir sorun olarak tanımlanmaktadır. Peki, bu problemi anlamanızı sağlayacak davranışlar nelerdir? İşte istifçilik sorununun 3 önemli belirtisi...

cumhuriyet.com.tr

Biriktirme bozukluğu, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 3'ünü etkileyen bir problem olarak nitelendiriliyor. Psikologlar, gizli istifçiliğin belirtilerini sıraladı. İşte biriktirme bozukluğu yaşayıp yaşamadığınızı anlamanın yollarının olduğunu dile getiriyor. Peki, bu problemi anlamanızı sağlayacak davranışlar nelerdir?  İşte istifçilik sorununun 3 önemli belirtisi...

İSTİFÇİLİK SORUNUNUN 3 ÖNEMLİ BELİRTİSİ

1. Kullanmak için saklama isteği:

Bu bağlılık türünde genellikle ihtiyacınız olmayan nesneleri 'ileride bir gün' kullanmak üzere saklamaya başlarsınız. Uzmanlara göre bu durum, kişilerin belirli bir sorumluluğu üstlenerek ihtiyaç duyulduğunda kullanılacağını düşündükleri nesnelere karşı ortaya çıkan bir sorundur. Bu durumda biriktirilenler genellikle gazeteler, dergiler, kıyafetler ve başka birinin ihtiyaç duyacağını düşündüğümüz nesnelerdir.

2. Estetik bağlanma:

Obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerin nesneleri duygusal nedenlerle saklama motivasyonu, 2015 yılında yapılan bir araştırmada önemli bir bulgu olarak ortaya çıktı. Araştırmacı Tolin'e göre, bu durum ciddi vakalarda insanları vücut sıvıları, tırnak parçaları hatta ölmüş kediler gibi ilginç nesneleri saklamaya yönlendirebiliyor. Estetik bağlanma ise genellikle nesnelerin doku, renk veya yapısal özelliklerine dayanıyor ve bu özellikler insanları duygusal olarak bağlanmaya itiyor. Uzmanlar, bu tür durumlarla karşılaşan bireylerin kendilerine "Neden buna ihtiyacım varmış gibi hissediyorum?" gibi sorular sormalarını öneriyorlar. Bu tür düşünce ve sorgulamalar, kişinin kendi davranışlarını anlamasına ve tedavi sürecinde ilerleme kaydetmesine yardımcı olabilir.

3. Duygusal bağlılık oluşturma:

Bu durum, kişilerin sahip oldukları nesneleri mutlu anılarla veya insanlarla ilişkilendirerek onlara duygusal anlamlar yüklemelerinden kaynaklanır. Bir şeyleri bırakmak istemediğimizde, bu eşyalara insanı nitelikler atfetme ve onları kendi bir parçamız gibi görmeye başlama eğilimimiz vardır. Uzmanlar ise durumu "Nesnelere olan bu güvensiz bağlanma, kısmen kompülsif istifleme sorunları olan kişilerin nesnelere insani nitelikler aşılama ve sahip oldukları şeyleri kendilerinin bir parçası olarak görme eğiliminden kaynaklanıyor." sözleriyle açıklıyor. Bu bağlamda, kişilerin eşyalara duygusal bağlılık geliştirmeleri, bu nesneleri kaybetmeleri durumunda büyük ve olumsuz duygusal sonuçlara yol açabilir. Bir nesneye karşı duyulan derin bağlılık, onun kaybıyla birlikte kişinin kendisinden bir parça kaybetmiş gibi hissetmesine neden olabilir.