İssey Miyake: Özgürleştirmeye adanan bir yaşam

Karaciğer kanseri tedavisi gördüğü Tokyo'daki bir hastanede 84 yaşında hayata veda eden vizyoner Japon tasarımcı İssey Miyake 1970'lerden başlayarak etkili olduğu moda dünyasında teknoloji ve sanatı harmanlayan, bedeni özgür kılan avangart tasarımlarıyla biliniyordu.

BBC Türkçe

Ilgın Yorulmaz | Tokyo

Getty Images

Karaciğer kanseri tedavisi gördüğü Tokyo'daki bir hastanede 84 yaşında hayata veda eden vizyoner Japon tasarımcı İssey Miyake 1970'lerden başlayarak etkili olduğu moda dünyasında teknoloji ve sanatı harmanlayan, bedeni özgür kılan avangart tasarımlarıyla biliniyordu.

Miyake, 1988'de o güne dek duyulmamış ısı teknolojisi kullanarak yarattığı akordeon benzeri mikro pileli tasarımlarıyla devrim yaratmasının dışında Apple'ın efsanevi CEO'su Steve Jobs'ın simgesi haline gelen siyah balıkçı yaka kazakları sevdiren adam olarak da biliniyor.

Doğduğu Hiroşima'ya 6 Ağustos 1945 yılında atom bombası atıldığında Kazunaru Miyake yedi yaşındadır ve 140 bin kişinin öldüğü bu büyük felaketten bir ayağı kötürüm olarak kurtulur.

Miyake, profesyonel hayatında esas adı Kazunaru'nun kanji harfinin diğer bir okunuşu olan ve "bir yaşam" anlamına gelen İssey adını kullanır.

Radyasyona maruz kalan annesi ise atom bombasından üç yıl sonra vefat eder.

Miyake Design Studio'nun sahibi modacı bir röportajında, hayata binbir zorlukla başlayan bir genç olarak tasarım okumayı seçmesinin nedenini yaşadığı onca acı ve gördüğü o kadar çirkinlik içinde "güzellik ve mutluluk yaratmak" olarak açıklamıştı.

Paris'e hemen hemen aynı zamanlarda giden çağdaşı Japon modacılar Rei Kawakubo ve Yohji Yamamoto'dan farklı olarak Miyake hayat amacını gerçekleştirmek için sadece podyumlar değil sıradan halkı ve iş dünyasını da hedefler ve Japon elektronik devi Sony'nin fabrikasında çalışanlar için işçi tulumu tasarlar.

1968 yılında taşındığı Paris'te Guy Laroche ve Givenchy'nin yanında çalışmaya başlar başlamaz patlayan öğrenci protestolarından çok etkilenen Miyake, sadece elitler için haute couture değil, herkes için eşitlikçi tasarımlar yaratmanın hayalini kurmaktadır.

Plastik ve metal tel gibi yenilikçi malzemeler ve klasik kesim/dikim tarzlarıyla oynamayı seven Miyake'nin kendi sözleriyle "giyenin bedenini özgür bırakan ve yaratıcı kısıtlamaları kaldıran" ironik pileli tasarımları ise ilk olarak Frankfurt'ta bir bale gösterisinde izleyici karşısına çıkar.

Miyake'nin kıyafetleri içinde havaya zıplayan balerinlerin ve baletlerin zarifliği büyük beğeni kazanır.

Düğme, kanca ve ip kullanmayan, kırıştırılması imkansız, rahatlığı öne çıkaran yekpare pileli tasarımları yıllar sonra New York'taki Modern Sanat Müzesi'nin sürekli koleksiyonuna girecek ve modacı Japon devleti tarafından da Kültür Madalyası'nın yanı sıra Fransa tarafından da Legion d'Honeur ile onurlandırılacaktır.

Madalyayı vermek için 2016'da Tokyo'ya gelen eski Fransız Kültür Bakanı Jack Lang, Miyake'yi "derin insancıllığı olan, her şeye açık" bir insan olarak nitelendirmişti.

Miyake, 2017'de çıkardığı "Issey Nereden Geldi?" adlı kitabında şans eseri kendini hep Paris'teki Mayıs 1968 öğrenci protestoları, 1989'da Beijing'deki Tiananmen Meydanı gösterileri ve 2000'de New York'taki 11 Eylül terör saldırıları gibi büyük sosyal değişimlerin tam ortasında bulduğunu ve bunun da tasarım anlayışını şekillendirdiğini anlatıyor.

2000 yılında geliştirdiği "A-POC" ("A Piece of Cloth"/ Bir Parça Kıyafet) adlı tasarım serisi, bilgisayar programı yardımıyla yaratılan dikişsiz giysilerden oluşuyor.

Miyake bu tasarım felsefesini, "Eski çağlarda Yunanistan'dan Afrika'ya tüm insanlar tek bir parça kumaştan giysi yaratıyorlardı" şeklinde açıklıyordu.

Kendini modacı olarak tanımlamaktan kaçınan Miyake'nin ölümünün ardından bir açıklama yapan tasarım ofisi, Miyake'nin hayatı boyunca en çok bir tasarımın oluşturulması aşamasından zevk aldığını söylüyor.

Takım çalışmasına inanan Miyake bir söyleşisinde "Başkalarını da yaratıcı işin oluşturulmasına dahil ederseniz olayları farklı bir açıdan gözlemleme şansınız olur" demişti.

2014 yılında New York Times'a konuşan İssey Miyake şöyle demişti:

"En çok insanlar ve insan formuna ilgi duyuyorum. Giysiler de tüm insanlara en yakın şeyler."

Bir diğer ikonik Miyake tasarımı olan Bao Bao çantası ise ağ tarzındaki bir kumaşa dikilen küçük üçgenlerden oluşuyor ve dünyanın en fazla taklit edilen çanta tasarımlarından biri olarak biliniyor.

Getty Images
Bao Bao çantası