Islanmış deride güneşin hasar verici etkisi yüzde 50 artıyor
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Metin, güneşin ciltte yaşlanma, kanser ve güneş çarpması ile ölüme bile yol açabileceğini belirterek, "Islanmış deride güneşin hasar verici etkisi yüzde 50 artıyor" dedi.
İHASon zamanlarda artan hava sıcaklıkları sonrası olumsuzluklarda beraberinde geldi. Birçok vatandaş sıcaklıklar sonrası oluşan rahatsızlıklarla hastanelerin yolunu tutarken, kendilerince çeşitli önlemler almaya başladı. Gelen şikayetler sonrası güneşin dünya ve insan yaşamı, sağlığı için faydalı etkilerinin yanında ve olumsuz yönleri olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Metin, önemli açıklamalarda bulundu.
Sıcak havaların aşırı terleme ve sıvı kaybı yanında ek sağlık problemleri bulunan özellikle kalp ve dolaşım sistemi sorunu olan yaşlı insanlar için tehlikeli olabileceğine değinen Prof. Dr. Metin, güneşten korunmak amacıyla vatandaşların meteorolojinin hava sıcaklığını, güneş UV indekslerinin takip etmesini, bol sıvı alınmasını, özellikle 10-15 saatleri arasında mümkün olduğunca kapalı veya gölgeli serin ortamlarda kalınmasının önemine değindi.
Yaz aylarında güneşten yer yüzüne ulaşan ışın ve diğer elektromanyetik dalgaların daha dik açıyla ulaştığını, bu nedenle yüksek enerji taşıdığını belirten Prof. Dr. Metin, yıl içinde çok dünyaya ulaşan güneş enerjisinin büyük oranda yaz aylarında gerçekleştiğini söyledi. Bu dalgaların içinde ultraviyole, görünür ve kızıl ötesi ışınların bulunduğunu, bunların da ciltte leke ve yaşlanmadan güneş yanıkları hatta kansere kadar değişen birtakım olumsuz etkiler yapabildiğini iletti.
Deri kanserlerini tetikleyici en önemli faktörlerden birinin güneş ışınları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Metin, “Deriye temas eden güneş ışınlarının ayrıca gül hastalığı gibi çok sayıda çeşitli deri hastalıklarının ortaya çıkmasına, mevcut hastalıkların şiddetlenmesine ve tüm dünyada en fazla rastlanan kanser olan deri kanserlerine yol açabiliyor. Cilt kanserlerinin deride ki hemen hemen bütün hücrelerden gelişmesi mümkün. Ancak belli başlı 3 kanser türünden bahsederiz. Bunlar bazal ve yassı hücreli kanserler ile melanomalardır. Tedavileri kanserin türüne ve yaygınlığına göre değişmekte birlikte, çoğu kez cerrahi yöntemle yapılır. Cerrahi yöntemle başvurulmayacak kanserlerde ise radyoterapi gibi yada kemoterapi gibi seçenekler kullanılır” dedi.
“GÜNEŞ ALTINDA ÇALIŞANLARA VE TATİLDE BULUNANLARA ÖNEMLİ BİR MESAJ VERMEK LAZIM”
Güneş altında çalışanların ve dolaşanların şemsiye, geniş kenarlıklı şapka, açık renk, sıkı dokunmuş giysi ve gözlükle kendilerini korumaları gerektiğini, açık tene sahip olanların, deniz kenarında yaşayan ve tatil yapanların gölgede kalsa dahi risk altında bulunduklarını dikkat çeken Dr. Metin, “Saat 10 ile öğlenden sonra 3 arası çok dikkatli davranmak lazım. Güneşin olumsuz etkilerine karşı her zaman korunmak zorundayız ama yaz aylarında bu daha ayrı bir önem arz ediyor. Tatilde bulunanlara önemli bir mesaj vermek lazım. Bu insanlar dışarıda gölgede kalsalar bile topraktan, camlardan, denizden ve kumlardan yansıyarak gelen güneş ışınlarıyla ilave risk altında kalıyorlar. Üstelik terlemeyle ya da serinlemek amacıyla suya girenlerin ıslanan derisinde güneşin hasar yapıcı etkisi yüzde 50 artıyor. Güneşte korunmamın bir diğer yöntemi de dışarı çıkmadan 15-20 dakika önce deriye sürülen güneşten koruyucu ürünlerdir. Genellikle 30 faktörlü bir güneşten koruyucu yeterli olsa da güneşin çok şiddetli olduğu zamanlarda 50 faktörlülerin tercih edilmesi daha yerinde iyi olur” ifadelerini kullandı.