Uzmanı farklarını açıkladı: Influenza mı, koronavirüs mü?

Havaların soğumasıyla yaygınlaşan gribal hastalıklar koronavirüs ile karıştırılıyor. Bunun sebebi birbirlerine çok benzer semptomlara sahip olması. KBB uzmanı Op.Dr. Mazhar Çelikoyar Covid-19 ile influenzadan (grip) arasındaki ayırt edici özellikler de olmak üzere, bu iki hastalığın bağlantıları hakkında Cumhuriyet'e açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Kış ayının gelmesiyle daha da artan gribal rahatsızlıklar özellikle de koronavirüsün bir varyantı olan Omicron ile karıştırılıyor. KBB uzmanı Op.Dr. Mazhar Çelikoyar, çok benzer özelliklere sahip olan bu hastalıkların ayırt edilebilmesi konusunda yaptığı açıklamada, 2020 başlarında ortaya çıkan Covid pandemisi sonrasında artık birçok insanın belirtilerini ezbere bildiği söyledi. Fakat gribal hastalıkları farklı yönleriyle andıran Covid-19'in, şu sıra gündemdeki diğer bir bulaşıcı hastalık olan influenzadan (grip) ayırt etmekte zorlanılabildiğini belirtti.

KULUÇKA GÜNLERİ DEĞİŞİYOR

Cumhuriyet'e açıklamalarda bulunan Çelikoyar, sık görülen belirtilere dikkat çekerek hastalığın dönemselliği hakkında, "İnfluenza virüsleri A ya da B tipi olabilirler. Her ikisi de mevsimsel grip yapan virüslerdendir. Covid-19 ise  mevsimsel hastalık yapmamaktadır" dedi. Bununla birlikte soğuk havalarda kapalı mekanlarda yaşanmasının aynı anda daha çok sayıda insana bulaşı gerçekleştirmesi nedeniyle hastalığın daha yüksek oranlarda görüldüğünü söyleyen Çelikoyar, kuluçka döneminin influenzada 1-4 gün olurken, Covid-19’da genellikle 5 günden sonra olduğunu, ancak 2 ila 14 gün arası bir süre sonra ilk belirtilerin görülebildiğini belirtti.

Her iki virüsün tanıları için testlerin yaygın olarak bulunduğunu ve çok kısa sürede tanı konulmasının sağlandığını belirten Çelikoyar, influenza için hızlı antijen testlerinin sıklıkla kullanıldığını belirtirken, Covid-19 içinse en yaygın kullanılan testlerin başında PCR'ın gelmekte olduğunu söyledi.

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Çelikoyar, "İnfluenza virüsüne karşı geliştirilmiş birkaç adet antiviral ilaç mevcuttur ve ülkemizde de bulunmaktadır. Bu ilaçların hastalığın ilk 5 günü içinde kullanılmaları halinde hastalığın süresini ve şiddetini belirgin şekilde azalttıkları bilinmektedir. Covid-19 virüsüne karşı etkili olan ilaçların üretimi ve kullanıma geçilmesi henüz başlangıç aşamalarındadır" diye konuştu.

KBB uzmanı Op.Dr. Mazhar Çelikoyar, bu iki hastalığın bağlantıları hakkında Cumhuriyet'e açıklamalarda bulundu.

ORTAK BELİRTİLERİ

Op.Dr. Mazhar Çelikoyar, influenza ve Covid'in ortak belirtilerini şu şekilde sıraladı;

    • Ateş, üşüme, titreme

    • Öksürük

    • Nefes darlığı

    • Halsizlik

    • Boğaz ağrısı

    • Burun tıkanıklığı veya akıntısı

    • Vücutta yaygın ağrılar

    • Baş ağrısı

    • Bulantı, kusma

    • Koku-tat alma kaybı

FARKLILIKLARI

Çelikoyar iki hastalığın ayrımını anlaşılabilmesi hakkında ise, "Bahsettiğim belirtiler her ikisinde görülebilse de, bulaş gerçekleştikten sonra daha geç ortaya çıkması, daha yüksek ateş yapması, genel durumda daha kötüleşme yapması, daha ağır nefes darlığına yol açması ve sistemik başka rahatsızlıkların sıkça görülmesi (kanda pıhtılaşmaya eğilim, organ yetmezlikleri, kalp veya beyinde yangı, inme vb.) nedeniyle Covid-19 ayrılabilir. İnfluenzada da hastalığın ağır seyredebilmesi mümkündür. Gripal hastalığın zatürreye dönüşmesi olasıdır. Bu tür ağır seyirli gripler genellikle genel durumu daha bozuk olan, kronik hastalıkları olan, ya da bağışıklığı baskılanmış olan kişilerde görülmektedir" dedi.

Bunların zaman içindeki değişimlerin getirdiklerinin olduğunu hatırlatan Çelikoyar, varyantlarla karakter değiştiren virüse bağlı hastalıkların belirtilerinde de farklılıklar oluşmaya başladığını söyleyerek, "Henüz elimizde yeterince kanıt düzeyinde bilgi olmamakla birlikte, Omicron varyantında hastaların daha az bir kısmının ateşli olduğu, nefes darlığının hastaların daha az bir kısmında görüldüğü, boğaz ağrısınınsa daha sık karşımıza çıktığını belirtebilirim" dedi.

Her iki virüs de damlacık yolu ile bulaştığını söyleyen Çelikoyar, "Konuşmakla, hapşırmakla veya öksürmekle solunum yollarından damlacıklarla 2 metrelik mesafedeki herhangi bir kişinin burnuna veya ağzına ulaşarak bulaşabilirler. Ayrıca yüzeylerden ağız ya da buruna taşınmaları halinde de bulaşabildikleri bilinmektedir" şeklinde açıkladı.

KENDİMİZİ NASIL KORURUZ?

Her iki hastalıktan da korunmanın yolları aynı olduğuna değinen Çelikoyar, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı;

    • Maske takmak: Burnumuzu ve ağzımızı kapatan maskelerin kullanımı ile bizdenbaşkalarına mikrop taşınmasını engellediğimiz gibi, kendimize bulaşı da azaltabiliriz.

    • Ellerimizi sık yıkamak: Havadaki ya da yüzeylerdeki damlacıkların ellerimiz aracılığı ile ağzımızıa, burnumuza taşınmasını engellemenin en iyi yollarından birisi sabun ve su ile ellerin yıkanmasıdır. 

    • Hapşırırken veya öksürürken dirseğimizin iç kısmı ile ağzımızı burnumuzu kapatmak: Virüslerin kendi vücudumuzdan uzaklara gitmelerinin engellenmesi için çok yararlı bir uygulamadır.

    • Kapalı ve kalabalık alanlarda maskesiz olarak bulunmaktan kaçınmak.

    • Aşılanma: Her iki virüs için de aşılar mevcuttur ve koruma oranları oldukça yüksektir.