Her 3 saniyede bir kişi bu hastalığa yakalanıyor!

Dünyadaki yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte Alzheimer hastalığının da artış gösterdiğini ifade eden Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Firdevs Kuserli, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, küresel olarak her yıl yaklaşık 9,9 milyon kişinin demans geliştirdiğini belirtti. Bu rakamın her üç saniyede bir yeni vaka anlamına geldiğini ifade eden Kuserli, Alzheimer hastalığına yönelik farkındalık oluşturmanın önemini vurguladı.

DHA

Nöroloji bölümünden Uzm. Dr. Firdevs Kuserli, Dünya Alzheimer Günü nedeniyle hastalığa dikkat çekmenin ve farkındalığı artırmanın herkesin sorumluluğu olduğunu belirtti.

Kuserli, "DSÖ'nün demansa ve özellikle Alzheimer hastalığına yönelik açıkladığı eylem planında, kamu sağlığı müdahaleleri ile demansın önlendiği, demanslı kişilerin ve bakıcılarının iyi yaşadığı bir dünya yaratmak hedefleniyor" dedi.

Kuserli, Türkiye’de de bu amacın gerçekleştirilebilmesi için Alzheimer hastalığı hakkında bilinç oluşturmanın büyük önem taşıdığını söyledi.

‘HALK ARASINDA ‘BUNAMA’ OLARAK BİLİNİYOR’

Alzheimer hastalığının, en sık görülen demans nedeni olduğunu belirten Kuserli, hastalığın halk arasında genellikle ‘bunama’ olarak bilindiğini söyledi.

Kuserli, "Alzheimer hastalığını, beyin hücrelerinin zamanla yaşlanması ve işlevini yitirmesi sonucu bilişsel fonksiyonların kaybedilmesi olarak tanımlayabiliriz. Hastalıkla ilgili koruyucu faktörlerin bilinmesi ve önlenmesine yönelik stratejilerin uygulanması, hastalıkla mücadelede en önemli aşamadır. Erken tanı ve doğru destek tedavileriyle, hastalığın yıkıcı etkileri azaltılabilir” dedi.

‘UNUTMAK HİÇBİR YAŞTA NORMAL DEĞİL’

Kuserli, “Yaşın ilerlemesiyle öğrenme ve zihinsel performansta azalma olduğu bilinse de normal yaşlanmayla ilişkili bilişsel gerileme genellikle hafıza ve bilgi işleme hızındaki hafif değişikliklerden ibarettir" ifadelerini kullandı.

‘AİLE BİREYLERİ TANIMAKTA GECİKİYOR’

Kuserli, hafızada belirgin bir etkilenmenin beklenmediğini ifade ederek şunları ekledi:

“Normal yaşlanmayı demanstan ayıran en önemli özellik, bilişsel eksikliklerin çok ilerleyici olmaması ve günlük işlevleri etkilememesidir. Demans hastalarının çoğu hafıza kaybından dolayı kendi kendine şikâyette bulunmuyor. Genellikle bu sorunu fark eden eş veya çocuklar oluyor. Ancak, aile üyeleri çoğu zaman yanlış bir şekilde yaşlanmaya atfedilen demans belirtilerini tanımakta gecikiyor.”

‘ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİNİ BİLMEK ÖNEMLİ’

Kuserli, Alzheimer hastalığının belirtilerinin bilinmesinin önemine dikkat çekerek, "Demans türüne göre değişmekle birlikte, Alzheimer hastalığının en yaygın başlangıç belirtisi ilerleyici hafıza bozukluğudur” dedi.

Kuserli, diğer yaygın erken belirtileri ise şu şekilde sıraladı:

  • Dikkat ve konsantrasyon bozuklukları,
  • Yeni bilgileri öğrenme ve işleme zorlukları,
  • Karmaşık veya çoklu görevleri yapmada güçlük,
  • Problem çözmede zorlanma ve zihinsel esneklikte azalma.

Kuserli, bu belirtilerin yaşlı bireylerde içe kapanma, depresyon veya sinirlilik hali ile de kendini gösterebileceğini belirtti. Hastalığın ilerledikçe, davranışsal ve psikolojik belirtiler ile uyku bozukluklarının daha yaygın hale geldiğini ifade etti.

‘DÜZENLİ EGZERSİZ FAYDALAR SAĞLIYOR’

Kuserli, Alzheimer hastalığı riskini azaltmak için zihinsel olarak zorlayıcı ve karmaşık aktivitelerle meşgul olmanın önemini vurguladı.

"Zihni sürekli canlı tutmak, yeni bilgiler öğrenmeye ve yeni uğraşlarla meşgul olmaya her yaşta açık olmak gerekir" diyen Kuserli, "Sağlıklı ve yeterli uyku sağlıklı zihinsel aktivite için olmazsa olmaz. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi kronik hastalıkların kontrol altında tutulması, sigara ve alkolden uzak durulması, Akdeniz tipi beslenme ve düzenli egzersiz öneriyoruz. Kalbinize iyi gelen şeyler beyninize de iyi gelecektir" ifadelerini kullandı.

‘GENİŞ VE ÇEŞİTLİ SOSYAL AĞLAR İÇİNDE OLAN KİŞİLER DAHA SAĞLIKLI KALIYOR’

Kuserli, özellikle fiziksel aktivitenin sürdürülmesinin zihinsel aktivite üzerine oldukça faydalı etkilerde bulunduğunu ifade ederek, mümkün olduğunca stres kontrolünün sağlanması gerektiğini belirtti.

Aktif bir sosyal yaşamın içinde olmanın ve hayattan kopmamanın yaşlı bireyler için büyük önem taşıdığını vurgulayan Kuserli, "Araştırmalar, geniş ve çeşitli sosyal ağlar içinde olan kişilerin daha sağlıklı kaldığını gösteriyor" dedi.