'Depremlerde betonarmede oluşan çatlaklar yapıda yorgunluk oluşturabilir' uyarısı
Uzmanlık alanı inşaat mühendisliği olan ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, "Kolonlardaki, perdelerdeki, kirişlerdeki çatlakların 4-5 milimetrenin altındaysa takibi gerekir. Bir sonraki depremde bu çatlaklar açılıyor, 8-9 milimetreye 1 santimetreye çıkıyorsa mutlaka önlem alınması gerekir. Bir sonraki depremde bu çatlak biraz daha açılmaya devam ediyorsa o zaman yapı yoruluyor demektir" dedi.
AAUzmanlık alanı inşaat mühendisliği olan Prof. Dr. Fatih Altun, depremde betonarmede oluşan çatlakların sonraki depremlerde açılmaya devam etmesinin yapıda yorulma göstergesi olduğunu söyledi.
Altun, Kayseri'de son zamanlarda küçük depremlerin meydana geldiğini hatırlattı.
Bu depremlerin yapılardaki etkisi hakkında değerlendirmede bulunan Altun, "Kayseri için konuştuğumuz yapılarda, 6,5-6,7 yer yer ivmelere göre 6,8'lere kadar tasarım depremi olarak dikkate alıyoruz, bunun altındaki depremlerde bu yapılarımız hazır demektir. Şu anda yaşadığımız depremler küçük depremlerdir. Yani şu anki yaşadığımız depremler binalarımızın tasarımına göre aşağıda kalan depremlerdir" dedi.
Altun, bir binada betonarme sistemde çatlak yoksa duvarlarda oluşan çatlakların onarılarak buradaki problemin giderilebileceğini söyledi.
BİNADAKİ ÇATLAKLAR TAKİP EDİLMELİ
Depremler sonrası yapılarda yorgunluk oluşabileceğine de dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
"Betonarmede çatlak varsa diyoruz ki kaç milimetre? Kolonlardaki, perdelerdeki, kirişlerdeki çatlaklar 4-5 milimetrenin altındaysa takibi gerekir. Bir sonraki depremde bu çatlaklar açılıyor, 8-9 milimetreye 1 santimetreye çıkıyorsa mutlaka önlem alınması gerekir. Bir sonraki depremde bu çatlak biraz daha açılmaya devam ediyorsa o zaman yapı yoruluyor demektir.
Ancak mükerrer yaşanan depremde bu çatlaklar açılmıyorsa, betonarme yapının yorulması diye bir durum söz konusu olamaz çünkü yorulma kavramı mekanik olarak bir malzemenin milyon tekrarlı etkiler altında davranışını bırakması, dayanımını kaybetmesi özelliğidir. Onun için binalarımızda bu manada söylediğim çatlak seviyelerine göre bir değerlendirme yapmak ve bunun takibi ile gerçekten binalarımız bu mükerrer olarak yaşanan depremde yoruluyor mu yorulmuyor mu kararını verebiliriz."
Altun, binada erken seviyede bir kırılma yaşanmasının istenilen ve tasarlanan bir durum olmadığını belirterek, "Orada mutlaka bir kusur olmalıdır. Bu kusurları malzeme kalitesizliğinden tutun da orada istenmeyen bir müdahale yapılmasına kadar çokça sıralayabiliriz" diye konuştu.
"PANİKLE YAPILAN MÜDAHALELER İSTENMEYEN SONUÇLAR ORTAYA ÇIKARABİLİR"
Depremler sonrası yapılarda oluşan çatlakların giderilmesi için panikle hareket edilmemesi gerektiğinin altını çizen Altun, şunları söyledi:
"Şimdi burada, şurada çatlak var. Bu çatlağı işte bir kumaş yapıştırıp önlem alabilir miyiz? Ya da binamıza biz izolatör ilave etsek bu sistemi sağlıklı duruma getirebilir miyiz? Bunlar panikle yapılmaması gereken işlemlerdir. Ciddi bir mühendislik, analiz ve çözümlerin ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde gereksiz yere bir çatlak tamiratı yapacağım diye bu malzemelerle müdahale etmek, oradaki kapasiteyi artırmak demektir.
Bir kirişte böyle bir şey yapılırsa kolona göre güçlü bir kiriş ortaya çıkarmış olursunuz. Dolayısıyla mekanizmayı değiştirmiş olursunuz. Hani bu tip müdahalelerin mutlaka mühendis desteğiyle, mühendislik hizmetiyle yapılmış olması çok önemlidir. Aksi takdirde panikle yapılan bu müdahaleler istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir."