Cüneyt Arkın'dan duygulandıran paylaşım: 'O akşam, tarifsiz kederli bir gündü...'
Yeşilçam'ın usta ismi Cüneyt Arkın anne ve babasını yad etti. Son olarak 'Kuruluş Osman' dizisinde rol alan Arkın, sosyal medya hesabından annesi ve babasıyla çekilen fotoğraflarını yayınlayarak onlara minnet ve şükranlarını dile getirdi. Usta sanatçı, çocukluğuna dair bir anıyı takipçileri ile paylaştı.
cumhuriyet.com.tr'Kara Murat' filmleriyle nam salan, Yeşilçam'ın ve Türk sinemasının yaşayan efsanesi Cüneyt Arkın, sosyal medya paylaşımları sayesinde sevenleriyle iletişim kuruyor.
Paylaşımlarıyla adından söz ettiren Arkın, bu defa anne-babasıyla çekilen çocukluk ve gençlik fotoğraflarını paylaşarak, geçmiş yıllara ait anısını paylaştı.
Okuyanları duygulandıran paylaşıma, çok sayıda yorum geldi.
"BABAM GİBİ İNSANLARIN KENDİLERİ TABİAT OLMUŞTU"
Paylaşımına "Size yine çocukluğumdan bir hatıra anlatacağım..." sözleriyle başlayan Arkın, şu ifadeleri kullandı:
"O akşam, tarifsiz kederli bir gündü.. Uçsuz bucak sız bir sonsuzluk hissi kapladı her yanı. Genç yüreğim bir garip burkulur, yalnızlık hissi yüreğime çökerdi.. Bütün gün kızgın güneş altında kuzuları kaparak, yeni ısınmaya başlayan bozkırda dolaşır, yorgun düşerdim. İşte o zamanlar babam, tarlaların kıyısında oturur, aylarca eliyle büyüttüğü ekinlerini seyrederdi. Yanına giderdim.. Bir süre ikimiz de yalnızlığımızı yaşardık. Neden sonra babam 'Ekinler büyüyor oğlum, seslerini duyuyorum' derdi. Akşamın hüzünlü sonsuzluğunda, gözlerindeki uçsuz bucaksız bahtiyarlığı görürdüm."
"Çocuklarını da işte bu büyük merhametiyle, sevgisiyle büyütmüştü. Şimdi aynı sevgiyle ekinlerini büyütüyordu. Kuzularını da öyle büyütürdü. Kurak toprağa minicik bir fide bile ekse, ona da tıpkı yüreğini verir gibi, su verirdi. Küçük oğlunu büyütürken, onun korunmaya muhtaç başım, nasıl Anadolu kokan kocaman merhametli göğsünde şefkatle tutuyorsa, genç fideyi de öylesine, bütün varlığıyla sever ve korurdu. Çünkü babam gibi insanların kendileri, tabiat olmuşlardı. Bir çalı dibindeki tarla kuşu, bir kertenkele, ılık ılık esen rüzgar, çatlamış bozkır toprağı, çiseleyen yağmur, gökyüzünün kandilleri yıldızlar, bulutlar ne ifade ediyorlarsa o insanlarda hepsi vardı."