Çocuklarda artan el, ayak ve ağız hastalıklarına dikkat!

Son dönemde çocuklarda daha fazla görülmeye başlayan el ayak ve ağız hastalıklarına karşı aileleri uyaran Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, hastalığın havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar gibi ortak kullanım alanlarında daha fazla yayılabileceğini söyledi.

İHA

Türkiye'de son aylarda çocuklarda görülme sıklığı artan el ayak ve ağız hastalıklarına karşı uzmanlar aileleri uyardı. Geçen yıllara göre vaka sayılarında artış yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, yaz tatillerinde hastalığın ortak kullanım alanlarında daha fazla bulaşıcılık gösterebileceğine dikkat çekti.

"YAZ AYLARINDA SALGINLARA NEDEN OLABİLİR"

El ayak ağız hastalığının sıklıkla kızamık, kabakulak ya da suçiçeği gibi hastalıklarla karıştırıldığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, "Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi çocukluk çağı aşılarının yapıldığı toplumlarda sık görülen döküntü hastalıklarının başında el ayak ağız hastalığı geliyor ve döküntü nedeniyle halk arasında bu hastalıklar ile karıştırılabiliyor. Tüm yaş gruplarında görülebilmesine rağmen daha çok çocukları hedef alan el ayak ağız hastalığı, her mevsimde görülmekle birlikte özellikle yaz aylarında salgınlara neden olabilir. Bu nedenle bu mevsim hastalık görülme sıklığının arttığı bir dönem ve bu yıl sayı biraz daha arttı. Ülkemizde son zamanlarda artan kızamık vakaları nedeni ile aileler her iki hastalığı birbirine benzetilebilir, fakat sağlık uzmanlarınca her iki hastalığın döküntü şekli ve tutulum yerlerinin farklılığı nedeni ile kolayca ayırt edilebilir" dedi.

"VİRÜSLERLE ENFEKTE OLMAK MÜMKÜNDÜR"

Havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar gibi yerlere dokunulmasıyla enfekte olunabildiğine dikkat çeken Kocabıyık, "El, ayak ve ağız hastalığına poliovirüsler, coxsackie virüsler, echovirüsler ve diğer enterovirüsleri içeren enterovirüs familyasından virüsler sebep olur. Bu virüsler, enfekte bir kişinin burun ve boğaz salgılarında, ciltteki kabarcıkların içindeki sıvıda, dışkısında bulunabilir. Enfekte bir kişiyle kucaklaşmak gibi yakın temasla, enfekte bir kişi öksürdüğünde ya da hapşırdığında damlacık yoluyla, havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar gibi kontamine olmuş nesnelere ve yüzeylere temas sonrası ellerin yıkanmadan göze, ağıza veya buruna dokunulmasıyla bu hastalığa neden olan virüslerle enfekte olmak mümkündür. Genellikle, el ayak ağız hastalığı olan bir kişi, hastalığın ilk haftasında en fazla bulaştırıcıdır" diye konuştu.

"SIVI DESTEĞİ SAĞLANMALIDIR"

El, ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşının ya da tedavisi için özel bir ilacın bulunmadığını söyleyen Kocabıyık, “Tanı genellikle klinik olarak konulur ve ilgili hekimler fizik muayene ile diğer döküntülü hastalıklardan ayırıcı tanısını yapar. Bazı şüpheli ve atipik durumlarda sağlık uzmanı hastanın boğazından veya dışkılarından örnekler alarak, virüs için test yapmak üzere laboratuvara gönderebilir. El ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşı yoktur ve tedavisi için özel bir ilaçta bulunmamaktadır. Ağrı kesici, ateş düşürücü, ağız içi gargaralar, kaşıntı kremleri hastalığın semptomlarını hafifletmek için kullanılmaktadır. El ayak ağız hastalığı yaşayanlar mutlaka kaybettiği sıvıyı geri almalıdır. Bu nedenle hastalanan çocuk sıvı içmeye teşvik edilmeli, yeterli sıvı ve beslenme desteği alamayan çocuklarda gereğinde damar yolu ile sıvı desteği sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.