Çocuğunuz sıradan bir beceriyi gerçekleştiremiyorsa 'duyu bütünleme bozukluğu' olabilir

Duyu bütünleme bozukluğu yaşayan çocukların sıradan bir beceriyi gerçekleştirebilmek için bile daha fazla uyarana ihtiyaç duyabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Konakoğlu, tedavi sürecinde ebeveynlere de eğitim verilmesi gerektiğini belirtti. Konakoğlu, "Çocuğunuz sıradan bir beceriyi gerçekleştiremiyorsa ‘Duyu bütünleme bozukluğu’ olabilir" dedi.

DHA

Duyu bütünleme, beden ve çevreden gelen duyuları organize eden nörolojik bir bilgi süreci olarak biliniyor.

Duyusal organizasyon sürecinde beynin sürekli olarak seçme, filtreleme ve gelişme özelliklerini kullandığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Konakoğlu, bu sürecin davranış ve öğrenmenin temelini oluşturduğunu belirtti.

“DUYUSAL UYUMUN İŞLEVSİZ OLMASI, GÜNLÜK AKTİVİTELERE KATILIMI ZORLAŞTIRIR”

“Gündelik yaşamda, çeşitli aktivitelerin anlamlı ve amacına uygun şekilde gerçekleştirilebilmesi duyusal uyum sayesinde sağlanıyor. Duyu bütünleme bozukluğu, duyusal girdinin beyinde uygun şekilde bütünleştirilememesi veya düzenlenememesi sonucunda gelişim, bilgiyi işleme ve davranışta değişen derecelerde problemlere yol açıyor” diyen Konakoğlu, şunları kaydetti:

“Yeterli duyusal uyum ve işlemenin geliştirilmesinin öğrenme ve davranış için öncü oluyor. Duyusal uyumun işlevsiz olması, performansı ve günlük aktivitelere katılımı zorlaştırır. Beyin, duyusal bilgiyi etkili bir şekilde işleyemediğinde davranışa da yansır ve öğrenme engellenir.”

“AŞIRI DUYARLI BİR ÇOCUK DOKUNULMAKTAN, KALABALIK YERLERDEN VE GÜRÜLTÜDEN RAHATSIZLIK DUYABİLİR”

Duyu bütünleme bozukluğunun semptomları hangi duyunun etkilendiğine; bu duyunun nasıl etkilendiğine ve bozukluğun ciddiyetine bağlı olarak değişiyor. Bu bozuklukların bazen tek bazen de birden fazla duyu sisteminde görülebildiğini ifade eden Konakoğlu, “Duyu bütünleme bozukluğunun 3 alt tipi mevcuttur. Bunlar; aşırı duyarlılık, aşırı duyarsızlık ve duyu arayışıdır. Böyle durumlarda çocuklar sıradan bir uyarana, sıradan olmayan yanıtlar verebilir. Örneğin; aşırı duyarlı bir çocuk dokunulmaktan, kalabalık yerlerden ve gürültülü seslerden rahatsızlık duyabilir. Aşırı duyarsız bir çocuk ise yeterince duyu bilgisi alamadığından, sıradan bir beceriyi gerçekleştirebilmek için bile daha fazla uyarana gereksinim duyar. Dokunmaya ve hissetmeye karşı eğilimlidir” ifadelerini kullandı. 

“EBEVEYNLERE EĞİTİM VERİLMELİDİR”

Duyu bütünleme tedavisinde terapist, çocuğun duyu profiline göre aktiviteleri ve çevreyi düzenleyerek uygun davranışlar geliştirmesini sağlıyor. Bu tedavi sürecinde farkındalık yaratmanın çok önemli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Konakoğlu, “Ebeveynlere, çocuğun daha önce algılanmayan reaksiyonları ve anlaşılamayan duyguları ile ilgili bilinçlenmeleri için eğitim verilmelidir. Duyusal uyumun kullanılmasıyla çocuklar, daha yüksek seviyelerde kaba motor ve ince motor beceriler sergileyebilirler. Aynı zamanda bu durum güvenlerini artırabilir. Kendi kendinin kontrolünü daha iyi yönetebilir ve dikkat süreleri uzayabilir” diye konuştu.