Zeytin ağacına sarılan yurttaş: 'Limak sana bu çamları yedirmeyeceğiz, aklını başına devşir'
Muğla’daki Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen maden ocağına karşı çıkan İkizköylü kadınlardan 53 yaşındaki Aytaç Yakar, ormanın içindeki zeytin ağacına sarılarak, “Toprağımı, vatanımı koruyacağım. Asla alamayacaksınız elimden” dedi.
cumhuriyet.com.trEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Maden Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle zeytinlik alanlarda maden faaliyetlerinin önünü açmasına tepkiler sürüyor.
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen madene karşı çıkan İkizköylüler de geçtiğimiz gün eylem yaptı. Ormandaki zeytin ağaçlarının yanında yapılan eylemde, 53 yaşındaki Aytaç Yakar zeytin ağacına sarılarak, “Bir kere kandırdılar köyümden kaldırdılar ama şimdi akıllandım. Vermek istemiyorum. Toprağımı, vatanımı koruyacağım. Asla alamayacaksınız elimden. Zeytinin yaprağı yeşil, altında kahve pişir. Limak sana bu çamları yedirmeyeceğiz, aklını başına devşir” dedi.
“AĞLAYA AĞLAYA ZEYTİN AĞACINI KESTİM”
İkizköylülerden, Melahaf Uysal da maden için ağaçlarının kesilmesine karşı çıktıklarını dile getirerek, “Aldattılar bizi zeytinimizi, evimizi, her şeyimizi aldılar. Vermeyeceğiz. Her şeyimizi aldılar bizim kandırdılar bizi. Böyle bir çare olduğunu bilseydik vermezdik. Ben ağlaya ağlaya zeytin ağacını kestim. Bir kamyon zeytin götürdüm evimin önünde. Doğamızı, yerimizi vermeyeceğiz” dedi.
“ZEYTİNLİKLERİNİ BU ŞİRKETE SATMAMAK İÇİN DİRENİYORLAR”
İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Gümüşel, Akbelen Ormanı’ndaki zeytin ağaçlarının üç yıldır tehdit altında olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“1 Mart sabahı Resmi Gazete’de karşımıza çıkmış Maden Yönetmeliği değişikliği, bizim Akbelen Ormanı’nın kömür madenine tahsisi davamızda bilirkişinin keşfe geleceği güne denk geldi. Biz bunu anlamlı buluyoruz, oldukça manidar buluyoruz. Çünkü Akbelen Ormanı’nın ortasında 150-200 dönümlük bir arazi var. Akbelen Ormanı’nı çevreleyen bin 500 dönüm arazide 35 bine yakın zeytin, üç yıldır Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş.'nin maden genişletme hevesi nedeniyle tehdit altında. Akbelenliler, İkizköylüler üç yıldır topraklarını, zeytinliklerini bu şirkete satmamak için direniyorlar. Hiçbiri şirketle şu ana kadar masaya oturmadı.”
“ZEYTİN HAYAT VERDİ”
Akbelen Ormanı’nı da canı pahasına koruyor İkizköylüler. Çünkü biliyor ki, kömür nefes almamızı sağlamaz. Zeytin sağlar, çam ağaçları sağlar. Kısa vadeleri karları için şirketlere, sermayeye çıkarılmış bir yönetmelik diye düşünüyoruz bunu. Oysa zeytin binlerce yıldır bu kadim topraklarda pek çok halka hayat verdi. Hayatlarını sürdürmelerini sağladı. Muğlalıların zeytine bir vefa borcu var. Biz Akbelen’de, İkizköy'de, Deştin'de, Marmaris'te, Tuzla'da, Bodrum'da, Milas’ta 'Zeytin için adalet' diye bağırırken, aslında bu binlerce yıldan gelen vefa borcumuzu ödüyoruz. Sonuna kadar da bu mücadelemize devam edeceğiz."
“ZEYTİNİ SADECE KÖMÜR DEĞİL KONTROLSÜZ YAPILAŞMA DA YOK EDİYOR”
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas Sözcüsü Neşe Tuncer ise zeytinlikleri maden sahalarının yanında plansız yapılaşmanın da yok ettiğini dile getirerek, “Zeytini sadece kömür değil, kontrolsüz yapılaşma ve yanlış verilen imar kararları da yok ediyor. Zeytin bahçelerini yok ediyor. Oysa zeytin kanununa göre tek bir zeytin ağacı kesilemez. Zeytinlikler yok edilemez ama oluyor, olmaya da devam ediyor. Onca çığlığına rağmen köylü sesini duyuramıyorsa, devlet güçlünün yanındaysa o zaman bir hukuk devleti var mı diye soruyoruz. Zeytine dokunma diyoruz, zeytin için adalet istiyoruz” diye konuştu.
“AKBELEN’İ HEDEF ALAN YÖNETMELİK”
MUÇEP Menteşe Meclisi üyesi Haluk Özsoy ise “Kanun hiyerarşisine uymayan yönetmelik her halükarda iptal olmalı. Zaten açıkçası ben iptal olacağına inanıyorum, ilk açılan davada. Bu Akbelen’i hedef alan bir yönetmeliktir. Bu işi şunun için çıkardılar, yapacağımızı yapalım sonrasında iptal olursa olsun şeklinde bir mantalite yatıyor bu konu üzerinde bence” dedi.