Yurttaşlar Pakistan, Hindistan, Suriye, Bangladeş, Zimbabve’den aranıyor: Bilinmeyen numara tacizi
Son günlerde yüzlerce yurttaş, telefonlarına başta Pakistan ve Hindistan olmak üzere yabancı uyruklu kişilerden gelen mesaj ve aramalardan şikâyetçi. Yurttaşlar yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlatırken olayın yazılımsal ve hukuki anlamda yapılması gerekenleri konusunda uzmanlar önemli uyarılarda bulundu.
Çağdaş BayraktarYurttaşlar son günlerde telefonlarına bilinmeyen numaralardan gelen aramalardan ötürü tedirgin. Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere yabancı uyruklu kişiler tarafından gelen mesajlar ve aramalara maruz kalan yurttaşlar yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı. Birkaç haftadır yabancı alan kodu ile başlayan numaralar tarafından aranmakta veya mesaj almakta olduğunu belirten Gizem Karakoca(20), “Bu konuda ki rahatsızlığımı dile getiren bir twit attım ve benim gibi yüzlerce insanın bu konudan mustarip olduğunu gördüm” dedi.
Karakoca bu durumu çevremle paylaştığında yakınlarındaki insanların da Pakistan, Hindistan, Suriye, Bangladeş, Amerika, Rusya ve hatta Etiyopyadan, Zimbabve'den çeşitli bahanelerle arandıkları ve mesaj aldıklarını öğrendiğini söyledi. “Numaramın yabancı uyruklu kişilerin eline nasıl geçtiğini ve bu konuda nasıl rahat olabildiklerini merak ediyorum” diyen Karakoca, “13 yaşındaki çocuklara kadar mesaj atan bu kişilerin milli güvenlik sorunu olduğunu düşündüğüm için güvenlik güçlerimizin konuyla ilginmesi ve bir çözüme kavuşturması gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı. Gece yarısı Hindistan’dan arandığını ve neye uğradığını şaşırdığını söyleyen İ.Y.(23) ise, “İlk başta gerginlikle telefonu açtım, sonra hemen kapattım” diyerek yaşadığı korkuya dikkat çekti.
‘SAVCILIĞA ŞİKÂYET EDİLMELİLER’
“Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir” diyen Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Ecem Sağol, Telefon numarasının kişiye özel olması nedeniyle kişisel veri niteliğinde olduğunu anımsattı. Kişinin telefon numarasının rızası dışında ele geçirilmesi veya yayılması halinde TCK 136 kapsamında “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu” oluşacağını vurgulayan Av. Sağol, Yargıtay’ın bu konuda emsal kararının bulunduğunu belirtti. Birçok vatandaşın bu durumla muhatap olmak zorunda kaldığını” söyleyen Av. Sağol, “bu nedenle telefon numaralarının nasıl yayıldığının tespit edilebilmesi adına vatandaşların savcılığa şikayette bulunmasını tavsiye ederiz” dedi.
‘DAHA AĞIR CEZALAR VERİLMELİ’
Yaşanılan durumun da oluşan riskin de sanıldığını kadar basit olmadığına dikkat çeken Yazılımcı Ahmet Deniz Dündar, “Özellikle yasadışı internet sitelerinde ve son dönemlerde bu konuda da popüler haline gelen Telefon konuşma uygulamalarında örgütlenen suçlular çeşitli bilgilerin yayılmasını sağlıyor. Özellikle bu gruplarda çalıntı kredi kartı satışları, telefon numarası, kimlik ve adres bilgilerinin satışı yasadışı bahis gibi durumları görmek mümkün” dedi. Küresel çapta yaşanan veri sızıntılarından etkilenip etkilenilmediğinin “have i been pwned?” sitesi üzerinden sorgulanabileceğine değinen Dündar, bireysel verilerin korunması kapsamında yurttaşların güçlü şifre, iki faktörlü doğrulama ve bu doğrulamada da sms yerine “authenticator” olarak da bilinen kod üretici uygulaması kullanılmasının faydalı olacağını belirtti.
Sosyal medya hesaplarından gündelik hayatı yansıtan paylaşımları kısıtlı tutmanın da önemine değinen Dündar, özellikle çocuk fotoğraflarının kesinlikle paylaşılmaması gerektiğini söyledi. Veri korunmasının sadece kişilerle biten bir durum olmadığına değinen Dündar sözlerini “Bu unsurların korunması konusunda devletimizin daha sağlıklı adımlar atması, verilerimizin ihlal edildiği noktada ihlale neden olan kişi, kurum ve kuruluşların mevcut cezalardan çok ama çok daha ağır cezalarla cezalandırılması, para cezasıyla bu durumunun geçiştirilmemesi gerekiyor” diyerek tamamladı.
Bilişim hukuku uzmanı avukat Ecem Sağol, telefon numarasının kişiye özel olması nedeniyle kişisel veri niteliğinde olduğunu anımsattı. Kişinin telefon numarasının rızası dışında ele geçirilmesi veya yayılması halinde TCK 136 kapsamında “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu” oluşacağını vurgulayan Sağol, Yargıtay’ın bu konuda emsal kararının bulunduğunu belirterek yurttaşları savcılığa şikâyette bulunmaya davet etti.
Yazılımcı Ahmet Deniz Dündar ise “Özellikle yasadışı internet sitelerinde ve son dönemlerde bu konuda da popüler haline gelen telefon konuşma uygulamalarında örgütlenen suçlular çeşitli bilgilerin yayılmasını sağlıyor. Özellikle bu gruplarda çalıntı kredi kartı satışları, telefon numarası, kimlik ve adres bilgilerinin satışı yasadışı bahis gibi durumları görmek mümkün” dedi.